Okul, öğretmenin evi değildir.
“EĞİTİM ve ÖĞRETİM” ile ilgili Uzman olduğu alanda profesyonel olarak mesleğini icra ettiği mesleki çalışma alanıdır.
Ülkede nerdeyse kimse işini yapmıyor.
Öğretmenler ise kendi işlerine ilaveten bir de üzerine sorumlusu olmadığı görev alanına girmeyen işleri yapıyor.
Görev dışı yapılan işler bir Uzmanlık mesleği olan Öğretmenliği malesef tam tersi daha da değersizleştiriyor.
Herkes “işini” yapsın bir zahmet.
Sonra görev alanına girmeyen hususlar da görev oluyor bir süre sonra.
İş bölümü diye bir husus var.
Sistemin kusurunu kapatarak (iyi niyetle de olsa) sorunların devam etmesine sebebiyet veriliyor.
Bu sebeple herkes işini yapmalı.
Öğretmenlik ciddiyetle ve hassasiyetle yapıldığı sürece en zor ve yorucu mesleklerin başındadır.
Bu sebeple mesleğini ciddiyetle ifa edenlerin zaten “görev tanımı” dışında bir şey yapacak takati kalamaz/kalmamalı.
Öğretmenliğin kolay olduğunu iddia edenler işini layıkı ile yapmayanlardır.
Ülkemizin en temel sorunu; yukarıdan aşağıya kimsenin “işini” doğru düzgün yapmamasıdır.
Bu sebeple yapılmayan işi düzeltmeye çalışıp “sorunların mütemadiyen devamına” sebep olmaktansa “sorumluluk bilinci” erdemi aşılamak için asıl işimiz olan “EĞİTİM” meselesine odaklanmalıyız.
Başkalarının işini yapmak yerine başkalarına işini hatırlatarak başlayabiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.