Ne garip bir dünyada yaşıyorum diyeceğim ama garipleştiren de biz insanlar değil miyiz ?

Kural koyuyoruz yaşayabilmek adına. Koyduğumuz kuralları biz ihlal ediyoruz. Adalet sağlamaya çalışıp adaletsiz yaşıyoruz. Çünkü kişiye göre değişen adalet adalet değildir.İyi niyetli görünüp çıkar söz konusu olunca iyi niyetten yan çizeriz. Varlığımızı tehdit eden her ne varsa oyun ve hilelerle çatışır, komplo kurar, yalan bile söylenir belki bir can bile feda edilir. Belki daha fazla insan. Çünkü dünyada insan çok. Sekiz milyar insan ne yapacak, ne yiyecek, nasıl yaşayacak, nasıl yönetilecek? Kalitesi ne olacak yaşayan insanların ? Ölen kurtuluyor mu bu garipsediğimiz dünyadan?

İnsan nötr doğar ve tüm duygu düşünce, hastalık ya da özellikler hangisi iyi beslenirse o ortaya çıkıyor. Neden iyilik ve güzellikleri çoğaltmak varken kötülüğe meyil nedendir? Nedendir insanın insana kulluğu? Nedendir kıskançlık? Liyakatlı olup insani vasıfları taşıyorsa halen neden güvenilmez? Yukarı da tanıdığı olmadığından mı ?

Kendini güçlü gören yönetir ve yönetme hakkını kendinde görür. Maddi imkan nasıl önemli şu yaşadığımız dünyada. Maneviyat ise çıkar oyunlarına alet edilmiş durumda. Çıkan savaşlardan çıkar ilişkilerinden anlamak mümkün. Birinci hamle ile seni beni onu oyalarken o sayısını bilemediğimiz hamle ile kafa karıştırır. Güvensizlik ve korku yayar. Zor günlerden geçiyor insanoğlu.

Gelecek kaygı duymak için değildi ama artık insanlık kaygı içinde. Geçmişle barışıp geçmişte bırakılacaktı her şey ders alarak ama eski günler aranır oldu ne tuhaf. Anın kıymetini bilmek gerektir ne yazık ki yaşadığımız anları yaşamamak için ya geçmiş ya da geleceğin kaygısı ile boğuşurken buluyoruz kendimizi. Varlığımız kimi rahatsız ediyor acep ne yeryüzünün çıkarları ne savaşları bitiyor. Savaş bahanesiyle diğer ülkelere güç göstergesi yapılıyor. Danışıklı savaş taktikleri yapılıyor. Boşaltıktan sonra bombalama gerçekleşiyor. Yorumlamak ne mümkün. Böyle savaşta olmaz dedirtiyor ama bombalamalar devam ederken dünya borsası ve geleceğin parası bitcoinlerin değeri altüst oluyor.

Kazananlar büyük rakamlara sahip olanların yüzünü güldürürken, küçük rakamlarla var olmaya çalışanları gömüyor. Okyanus ötesi büyük ülke ne menem bir şeydir ki Orta Doğu ülkelerine eli kolu yetişiyor. Müslüman ülkeler ise her zamanki gibi soğukkanlılık mı yoksa umursamamazlık demeli bilemedim. Tepkisel herhangi bir durum olmuyor.

Hürriyet demokrasi getireceğiz deyip ülkeyi içten din ya da tarikat yoluyla zayıflatıp son atışı da yaparak zenginlik kaynaklarına çökerek bölge halkını perişan ediyor. Ülkeler özellikle İslam ülkeleri din konusunda dinince yaşamadığı için bilgisiyle görgüsüyle din istismarı yapana aldanıyor. Çünkü kendinden çok onlara ve bilgi karşısında uygulama karşısında dini iyi yaşadığını gösteren casus kılıklı insanlara itibar ediyor. Oysa din eğitimi, kültür ve anenesini ve göreneklerini nesilden nesile aktarılsa bu sağlamlık ve bilinçli vatandaş oluşturur. Eğitim de yine verilmek istenen net bir şekilde verildiğinde sonucu da öğrenciler için iyi olacaktır. Olması gereken yapılmıyor. Ama bilinçli ama bilinçsiz.

Yolumuz hep güzel insanlara çıksın dileyelim. Kötüden yeterince var.

Kalın sağlıcakla.