Kahramanmaraş’ta sıcak bunaltıyor ama : Doğunun batıya, Torosların Akdeniz’e göz kırptığı yerdedir Kahramanmaraş. Anadolu’nun kalbinde, coğrafyanın binbir yüzünü gösteren bu kadim şehir, yaz aylarında serinliğin, doğallığın ve tabiatla iç içe bir yaşamın en güzel örneklerini sunar. Kahramanmaraş yaylaları, baraj gölleri, su kaynakları ve termal zenginlikleriyle adeta bir doğa ansiklopedisidir.

Şehir Merkezinde Şairler Tepesine çıkmak nefes almaya yetiyor..

Yaylalar Diyarı: Andırın, Göksun, Afşin'in Zirveleri

Kahramanmaraş’ın en büyük zenginliklerinden biri yaylalarıdır. Özellikle Andırın ilçesindeki Geben, Yeşilova ve Yeşilyurt yaylaları, çam ormanlarıyla çevrili doğası, serin havası ve buz gibi kaynak suları ile şehirden kaçışın en iyi adreslerindendir. Her biri adeta saklı bir cennet olan bu yaylalarda, gökyüzü yere daha yakındır.

Göksun yaylaları ise daha çok meyveciliğiyle, elma ve kiraz bahçeleriyle meşhurdur. Yüksek rakımı, bol oksijeni ile özellikle solunum rahatsızlığı çekenler için tabii bir terapi ortamı sunar.

Afşin tarafında ise Binboğa Dağları eteklerine kurulu yaylalar, hem doğa yürüyüşleri hem de göçer kültürünü yaşamak isteyenler için eşsizdir. Armutalan, Binboğa, Hurman ve Koçovası yaylaları, bir yandan yörük kültürünü yaşatırken, diğer yandan organik tarım ve hayvancılık için elverişli alanlardır.

Baraj Gölleri ve Su Cenneti: Mehmetbey ve Sır Barajları

Kahramanmaraş, su kaynakları yönünden Türkiye’nin en şanslı illerinden biridir. Kılavuzlu, Menzelet, Kandil Baraj gurubu, Adatepe, Sır Barajı , Kartalkaya ve Ayvalı Barajı, hem tarımsal sulama hem de görsel peyzaj anlamında önemli zenginlikler sunar. Bu barajlar çevresinde hem balıkçılık hem de kampçılık faaliyetleri gelişmektedir. Baraj kenarları yaz aylarında serinlemek isteyenler için küçük birer sahil havası yaratır. Denizimiz yok ama Menzelet Barajımız var !

Zeytin Ilıcası: Şifanın Adresi

Şehir merkezine oldukça yakın konumda bulunan Zeytin Ilıcası, Döngele Ilıcası hem termal turizmin hem de halk arasında “diz ağrılarına çare” olarak bilinen şifalı suların önemli adresidir. Çevresindeki zeytin ağaçlarının arasında yer alan bu doğal kaynak, Roma döneminden beri kullanıldığı rivayet edilen köklü bir geçmişe sahiptir. Ilıcanın suyu özellikle cilt hastalıkları, romatizma ve kas ağrılarına iyi geldiği için dört mevsim yerli turistlerin uğrak noktasıdır.

Ekinözü İçmeleri: Asırlık Maden Suyu Kültürü

Ekinözü deyince akla gelen ilk şey, “içme” sularıdır. Ekinözü İçmeleri, magnezyum, bikarbonat ve kalsiyum açısından oldukça zengin olan maden sularıyla tanınır. Eskiden beri hem Kahramanmaraşlıların hem de çevre illerden gelen misafirlerin şifa aradığı bu içmeler, hazmı kolaylaştırıcı ve sindirim sistemini düzenleyici etkileriyle bilinir. Burada sabahları boş mideye içilen bir bardak su, adeta gün boyu zindelik kaynağı olur.

Yayla Kültürü, Su Medeniyetiyle Buluşuyor

Kahramanmaraş’ta yayla kültürü ile su kültürü iç içedir. Her yaylanın bir su kaynağı, her su kaynağının bir hikâyesi vardır. Bazen bir çeşmeden buz gibi su içerken, yanındaki yaşlı amcanın anlattığı bir efsaneyle tanışırsınız. Burada su, sadece içilen bir madde değil; geçmişle geleceği birleştiren, hayatın kaynağı olan bir varlıktır.

Doğa ile Yeniden Buluşmak İçin Kahramanmaraş’a Yol Alın

Eğer yaz sıcağından bunaldıysanız, şehir gürültüsünden kaçmak istiyorsanız, Kahramanmaraş’ın yaylaları, gölleri, ılıcaları sizi çağırıyor. Bu topraklarda nefes almak, sadece oksijen almak değil; tarihle, kültürle ve doğayla aynı anda temas etmektir.

Bu sıcak günlerde sizlere tavsiyem yaylalara , su başına, Zeytin Ilıcası, Ekinözü içmelerine kaçın nefes alın..

İyi Günler