Dr. Mustafa Coşkun Kale
Göksun'da Çilek Üretiminin Tarihi
Gülgiller familyasından olan bu mucizevi bitki, büyüleyici kokusu ve vazgeçilmeyen aromasıyla yediden yetmişe İnsanımızın zevkle tükettiği, sezonunda gerek sofralık gereksede reçel, marmelat, meyve suyu gibi kış ihtiyacı için pazarda aradığı en popüler tarla bitkilerinden biridir.
Son zamanlarda Göksun İlçemizde önemli ekim alanı potansiyeline sahip bulunan çilekçilik, çevre il ve ilçelerde tercih edilen, üretim sezonunu dört gözle bekledikleri bir ürün haline gelmiştir. Üretimin yoğun olduğu yerlerden dolayı lokal adları Gölpınar Çileği, Kınıkkoz Çileği , Ericek Çileği v.s olsada, genelde Göksun Çileği olarak bilinen çileğin koku ve aroma farklılığı diğer çileklerden ayıran en önemli özelliğidir.
Bu özellik ise, Göksun çileğinin İklim ve rakımının verdiği geç turfanda özelliği sayesindedir.
Göksun'da çilek, özellikle küçük arazi sahibi vatandaşlarımız için önemli bir ek gelirdir. Cinsine göre değişmekle birlikte iyi bir bakımla bir dönemden en az 3 ton çilek üretmek mümkündür. Ortalama 2025 birim fiyatlarıyla kğ'ı mı 50 TL'den, bir dönümün getirisi 150 bin TL...
İçerdiği, kalsiyum, sodyum, potasyum zenginliği yanında A, B (özellikle folik asit) ve C (günde 8 adet vucudun C vitamini ihtiyacını karşılar) vitaminlerince çok zengin besin elementlerine sahip olan çileğin önemli faydalarını da göz atarsak;
- kan şekerini dengeler.
- barsak sindirimini kolaylaştırır.
- kolesterolü düşürür.
- kronik hastalıklara ( kanser, alzheirmer, kalp, diyabet) yakalanma riskini azaltır.
- bağışıklık sistemi ve hafızayı güçlendirir.
- afrodizyak etkilidir.
- Dış minesini güçlendirir.
Anavatanı Amerika olan çilek, 1900'lü yıllarda Avrupa'dan Türkiye'ye gelmiştir. Çilek Üretiminin yoğun olduğu Eğe, Marmara ve Akdeniz bölgelerinden tüm Türkiye'ye yayılmıştır.
Hiç şüphesiz Kahramanmaraş'ımızın hemen her bölgesinde yetişen çilek, Tekir civarı köyler ile Göksun için hem üretim alanı yoğunluğu, geç turfanda özelliği, hem aroma ve kokusu nedeniyle tüketiciler nezninde ayrı bir özellik taşır.
Konumuz gereği çileğin Göksun'da ki tarihi gelişmesine dönersek; İlçe insanının memuriyet ve çalışma amacıyla gittiği ılıman bölgelerden çok cüzzi miktarda köy ve kasabasına getirdiği çilek fidelerini üretimin başlangıcı saysak da, Göksun'da çilek üretim ve gelişme tarihini üç dönemde ele almak mümkündür.
1- 1965-1970'li yıllarda Ziraat Yüksek Mühendisi Dr. Zeki Soylu dönemi.
2- 1989-1994 yılları arası Göksun'da İlçe Tarım Müdürlüğü görevinde bulunan Dr. Veteriner Hekim Mustafa Coşkun Kale dönemi.
3- 2000'li Yıllarda Göksun Kaymakam'lığının küçük projeler halinde destekledikleri dönem.
1- Dr. Zeki Soylu, Gölpınar köyümüzden olup, gerek Göksun gereksede çevre İlçelerle ve İlimizde "Gölpınar Çileği" Olarak tanınan kendi getirdiği muhtemelen "Yediveren Çileği" nin köye adaptasyonu sonucu bu çilek Gölpınar Çileği adıyla nâm salmıştır.
Dr. Zeki Soylu beyin Ziraat mühendisi olması çalıştığı kurum veya meslek arkadaşlarının da destekleriyle, Gölpınar köyümüz O'nun gayret ve destekleriyle çilekçiliğin ilk nüvesi, çilek tarlası bu köyde oluşmuştur. Gerek kendi yakın çevresi gereksede köylü hemşehrileri O'nun önerileriyle çilek üretimine yönelerek, hem bütçelerine önemli bir katkı, Hemde Gölpınar Çileği adıyla bölgede nâm salmış bu çileğin Ekim alanlarının çoğalmasına katkıda bulunmuşlardır. Aşağıdaki resimde Yediveren Çileği görülmektedir.
Ayrıca, Zeki bey'in ağabeyi, Sağlık Ocağından emekli rahmetli Ahmet Soylu'nun Göksun yol çatı kavşağının Elbistan istikametinde 50-100 metre ileride ki bahçeli evinin önünde yetiştirilen gelip-geçenlerin dikkatini çeken çilekler, çileğin Göksun'da tanıtım ve yayılımında önemli bir rolü olduğunu belirtmek gerekir.
2- Göksun İlçe Tarım Müdürü Dr.Mustafa Coşkun Kale'nin 1992 yılında yapmış olduğu "Göksun çilekçiliğini geliştirme projesi" ile Çukurova Üniversitesi'nin geliştirdiği Balcalı 1 ve Balcalı 2 çeşitlerinden ortalama 150 dönüme tekabül eden 1 Milyon frigo çilek fidesi, malç naylonlarıyla birlikte Köylerimize ve İlçe merkezinde ki bahçeli eve sahip vatandaşlarımıza özellikle Yeni Mahalle'mize teknik ekipler nezaretinde dağıtımı yapılmıştır.

Şekil 2- Çilek yetiştiriciliğinde Malç naylonu.
Gözlemlerimiz sonucu, Balcalı 1 ve Balcalı 2 çeşitlerinden, Balcalı 2 çeşidi Göksun Merkez ve köylerimizde daha iyi uyum sağladığı ve aroma ve koku yönünden köylülerimizce benimsendiğini buradan belirtmeden fayda var.

Şekil 3- Balcalı 2 çilek çeşidi.
3- 2000'li Yıllarda Göksun Kaymakam'lığının küçük projeler halinde çilekçiliğin İlçemizde gelişmesinde önemli rolü olmuştur.
Her ne şekilde ve kim tarafından çilekçiliğin Göksun'da gelişimine katkı sağlanmış olursa olsun çilek denilince Göksun'un adının geçmesi önemli gelişme olsada yeterli değildir.
Göksun, çilekte İklim ve rakım avantajını yani geç turfanda özelliğini iyi kullanması gerekir. Bu sayede de, bölgede çilek üretimi azaldığında Göksun Çileği geç turfanda olarak piyasaya girmesi gerekir.
Göksun sadece geç turfanda özelliğine sahip bir ilçemidir ? Tabi ki değildir. Mikro klima özelliğine sahip Hacıkodal, Payamburnu ve Kısmen Kaleboynu ve Küçük Çamurlu Köylerimizde de erkencil çilek ve hatta domates, salatalık v.s teşvik edilmelidir.
Çilek başta olmak üzere, Kaymakamlık, İl Tarım Müdürlüğü, Büyükşehir Belediyesi tarım seksiyonu ve Valilik kalkınma uzmanlarınca köylümüzün elinden tutulduğu vakit her yıl değerlendirilmeyen milyarlarca lira ilçeye gelerek can simiti olacaktır.
Daha size, Göksun Çilek Üreticileri Birliğinden, Kooperatif'den ve bunlar sayesinde üretimin artırılarak, Tekir bölgesi üretimiyle birlikte, Göksun'da çilek reçeli, marmelatı ve çilek suyu üreten fabrikadan bahsetmedim...
NOT: Bu yazı Dr. Mustafa Coşkun KALE'nin henüz yayınlanmamış "Küçük Türkiye'm GÖKSUN" adlı eserinden alıntıdır.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.