Dr. Mustafa Coşkun Kale
Göksun arıcılığına maziden bir bakış
Türkiye gerek İklim çeşitliliği gerekse bunun verdiği flora zenginliği avantajıyla bölgesinde ve Dünya'da arıcılıkda çok önemli bir konuma sahiptir. Nitekim yaklaşık 9 milyon adet kovan mevcuduyla Türkiye Çin'den sonra Dünya'da 2 nci, 100 bin ton bal üretimiyle de Çin ve Arjantin'den sonra Dünya 3 ncüsü bir ülkedir.
Türkiye'miz 98 bin işletmesiyle yıllık 45 milyon dolarlık başta ABD, Almanya ve Kanada olmak üzere bal İhracatı gerçekleştirmektedir.
Aslına bakılırsa, Türkiye'nin yukarıda belirtilen İklim ve flora avantajı iyi değerlendirilmediği için arıcılık tarımsal faaliyetler içinde tali bir sektörden, sektörel konuma geçememiş, var olan potansiyeli değerlendirilemeyişi milli ekonomimiz açısından da önemli bir kayıp oluşturmaktadır. Nitekim Dünya ortalaması kovan başı bal verimi 20,1 kğ İken Türkiye'de bu miktar ancak 10,7 kğ civarında seyretmektedir.
Bu acı gerçeğimiz genelde Türkiye, özelde Kahramanmaraş il geneli daha da özeli Göksun İlçemizde aynı sorunsallıkla karşı karşıyadır.
Ekonomisi düzgün gelişmiş ülkelerin yıllar öncesi planlayıp devreye koyduğu, bal ormanları, arı otelleri, mola yerleri gibi kavramlardan sadece, son yıllarda Ülkemizde görülen bal ormanları geç de olsa gelecek için ümitlenmemize sebep olmaktadır.
Türkiye, kişi başı ortalama yıllık 1.28 kg bal tüketimiyle Dünya 8 ncisidir. Türkiye'nin gerek üretim gerekse tüketimin artırılması için önemli bir gayretin içinde olması gerekir. Zira bal, probiyotik bir besin olup önemli antioksidanlardandır. Bağışıklığı güçlendirir, vücudu iltihaplardan korur, kalp sağlığ riskini azaltır, mide barsak sağlığına katkı sağlar ve nihayet bal hafızayı güçlendirir.
Göksun'umuz da arıcılığa bakacak olursak; 90 öncesi yıllarda ilaçlamanın az olduğu dönemlerde ekseriyeti kara kovan şeklinde, Karadut, Ericek, Yeşilköy, Kınıkkoz, Ahmetçik, Küçük Çamurlu, Kavşut, Kanlıkavak ve Büyük Kızılcık vb köy ve kasabalarımıza yer yer serpilmiş toplam kovan mevcudu 1 250'i geçmeyen bir hobi üretim çeşidi şeklindeydi.
Kışın ılıman yazları serin ve bol çiçekli floralı ortamı seven arı, yaz sezonunda kekik, keven ve diğer çiçekli bitkileri barındıran Binboğa ve Berit Dağları'nın Göksun İlçemizde mevcudiyetini keşfeden özellikle Kahramanmaraş Merkez ve Türkoğlu gibi güneyimizde ki arı yetişticilerinin konaklamak için gelmeleri Göksun'da modern arıcılığın başlamasının kıvılcımını oluşturmuştur.
90'lı yıllarda İlçe Tarım Müdürlüğüm sırasında Göksun'un arıcılıkta ki bu potansiyelini görmemiz nedeniyle, derhal muhtarlarımızla iş birliği yaparak arıcılık için köylerimizde ön eğitim çalışmasına başladık. Köylüye daha önce belirtilen yer ve saatte köylere bizzat ben ve teknik arkadaşlarımla arıcılık üzerine bilgiler verdik.
Köylülerimizin heyecanlı isteği bizi "Arıcılık Kursları" açmaya yöneltti. Teorik ve video üzerinden köylülerimize kurs veren arkadaşlarımız yatılı olarak köyde kalarak köylümüz arıcılık üzerine iyi bir eğitimden geçirildi. Bu vesile ile emek sahibi teknisyen Durmuş GENCER ve Abdullah KAHRAMAN başta olmak üzere emeği geçen tüm arkadaşlarımı takdir ve minnetle anıyorum.
Başta arıcılığa elverişli Büyük Kızılcık, Esenköy, Yeniyapan, Kanlıkavak, Kavşut, Kömür, Ericek, Çardak, Karadut, Kınıkkoz, Yeşilköy, Acıelma, Küçük ve Büyük Çamurlu köylerimiz olmak üzere 18 köyümüzde arıcılık kursları açtık. Hatta öyle ki kendi köyünde kurs imkanını kaçıran köylülerimiz diğer köylerde açılan kurslara iştirak eder oldular. Sadece bu mu ? Çukurova'da bulunan Göksun köylüleri bile kursa iştirak ettiler. Binlerce insanımıza belge vermiş, Göksun köylüsü uyanmış, inanmıştı. Arı kovanı adeta Göksun İlçe Tarım Müdürlüğü olmuştu...
Çalışanlar olarak işimiz yeni başlıyor, bunca arzu dolu insanımıza devlet imkanlarıyla tanıştırmak onları donatmamız, üretici yapmamız gerekiyordu.
1991 yılında vekaleten bulunduğum Kaymakamlık görevimde, Sosyal Yardımlaşma Vakıf Başkanı olarak Afyon'dan getirttiğim 1000 adet arılı kovanı kurs gören köylümüze dağıttık. Devletin tarımsal bütün imkanlarını köylü için seferber ederek Kaynak Kullanımı Destekleme Fon (KKDF) imkanlarıyla da birleştirerek Göksun Köylüsünden 10 ilâ 220 arasında değişen 182 kişi arılı kovan sahibi yapıldı. Kovan mevcudumuz 10'a katlanarak 10 000'leri çoktan aşmıştı. Göksun ve köylerinde ki marangoz atölyeleri kovan imalatı için gece gündüz çalıştılar. Minnettarım... Yine o dönem Esenköy'ümüz Türkiye'de en çok destek alan köy oldu.
1992-1993 yıllarında Göksun arıcıları Türkoğlu ilçesi dahil kışlak için güney illerine doğru yol aldılar. Bal tüccarları Göksun'a akın ediyor, "sinekten zenğin mi olunurmuş" diyenlere inat Göksun köylüsü bal satıyor, arıcılıktan para kazanıyordu...
Göksun'da arıcılık kooperatifi kuruldu, kovan, petek, paket bal üretimi için Yeniyapan köyümüzde ki arazide tesis kurulacaktı. Benim tayin nedeniyle Göksun'dan ayrılmam, malesef Göksun arıcılığınında acı sonu oldu...
Halâ umutlumusun ? Göksun Köylüsü için "evet ümitvarım !" diyebilirim...

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.