Dr. Mustafa Coşkun Kale

Dr. Mustafa Coşkun Kale

MEHDİ DURDU

Mekânı Cennet olsun, Durdu Emmi (Aslan) eskilerin "Ğıyı" veya "Gazi" dedikleri, Yeni Mahallemiz de " Mehtiler" olarak bilinen eşli bir kabilenin mensubudur.

Mehdi Durdu adı, belki de kabilesin de en  çok anılan bir isim olmuştur. Göksun kültürün de, 70 yıldan fazla yer edinen, bu gidişle daha çok uzun süre adı hep anılacak bir isimdir rahmetli Mehdi Durdu.

Ötekilere göre sofradan biraz geç kalksan "maşallah sildin süpürdün Mehdi Durduûmu" veya şôraya bir biri ardına iki kaşık daha fazla çalsan "o ne bre ûlan,  Mehdi Durduûmu arkandan atlı mı geliyo" 

Ya da "yâladın yuddun maşallah Mehdi Durduûmu, bir ğâzan daha gelse yok demiyecin", "bu göbek neci Mehdi Durduûmu? " gibi sözleri ailede, eş dost meclisin de, yemek mevzu olan  çoğu yerde hep duymuşuzdur.

Rahmetliyi görse tanısa da tanımasa da, aynı sofra da oturmuşluğu olsa veya olmasa; mevzu yeme içme olduğun da Mehdi Durdu adına yakıştırılan bir söz doğru veya yanlış hep söylenir durur.

Rahmetliye yakıştırılan bu ve benzeri onlarca söz gerçekten doğrumuydu ?
Tanıyanlara sorduğum da, "Eyi yerdi ırahmetli" veya  "bir oturuş da üç dört adamın yediini yerdi" yâ da "bir ğâzan bekmez şerbetini, dört ekmênen çökelê dürüm eder yeriidi" lâfını ve benzerlerini sizler gibi ben de çok duydum.

90' lı yıllar da, Köprübaşı'nda bir dükkâna girdiğim de, O'nun "bir buçuk kilo şeker sucuğunu benimsin demeden yediği" anlatılırken; "gerçekten yedi mi ?" diye sorunca, " oohô onun lafımı olur, ahâ şu şeker torbasına da oturdu, daha o neci ki, versen âlimallah üç de yer beş de" denildiğine O'nun gıyabın da şahidim.

Mesala rahmetli hakkın da, "bir oturuş da bir ğâzan dolmıyâ altı yedi ekmênen yer üstüne de bir çitil ayran içeridii " burada ki bir oturuş bir öğün olsa gerek. Yâ ğâzanın iriliği meçhul, çitil de öyle üç litre mi beş mi ?

Yâ da, "bir külek bekmeze benimisin demeziidi" külek kaç kiloluk o da yine meçhul kalıyor.

Yine söylenenlere,  "bir ilên bulgur pilavı beş altı ekmênen yer, üstüne de bir tas hoşaf içeriidi" leğen de tas da ne kadar yine bir bilinmezlik var elbet.

O rahmetliyle aynı sofraya oturmuş, yediğini net ortaya koyan birine malesef rastlayıp da  tespit imkanım olmadı. Sizin oldu mu bilmem. Ama O'na atfedilen rivayetleri hep duyduk, mevzusu "boğaz" olan sohbetler de rahmetlinin adı hep söylendi.

Şundan şu kadar yerdi, şöyle yerdi böyle yerdi veya "doymak bilmezidi ki" sözlerinden; rahmetlinin gerçekten çok yemek yediği anlaşılıyor.

Hayatı boyunca O'nun adını duymayan veya adını bir kez de olsa dillendirmeyen  Göksun'lunun az olacağı kanaatindeyim.O Göksun Kültürü'nün bir parçası, hatta ismi en çok anılan biridir hep.

Velhasıl ne yemiş ve içmişsen helâlı hoş olsun Durdu Emmi, bu memleket senin adını bugünlere dek yaşattı, öyle görünüyor ki Mehdi Durdu adı daha çok yaşayacak.

Göksun Kültürü'nde önemli yer edindin.  Bunu bizlere sağlayan sana da ecdâdına da rahmetler olsun Durdu Emmi.  

Dr. Mustafa Coşkun KALE'nin, 
Henüz yayımlanmamış, 
"Küçük Türkiye'm GÖKSUN" adlı eserinden.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Mustafa Coşkun Kale Arşivi