Yıllar öncesi İstanbul'da yaşayan Şehir Planlamacısı bir dostum; Kahramanmaraş gezisinde izlenimlerini bana şöyle aktarmıştı "Ben Maraş'ı böyle bilmezdim tepeler üzerinde kurulu adeta küçük bir İstanbul, Göksun'da; Maraş'ın küçücük kopyası, bir planlamacı olarak her ikisinede hayran kaldım. Bu avantajları iyi bir planlamayla değerlendirilirse geleceğin yıldız il ve ilçesi olurlar" demişti.

Allah bir daha ülkemize deprem felaketini göstermesin bu konuşmamızdan beş altı yıl geçti geçmedi, malesef depremle buluştuk. Milletimizin kâdirşinaslığıyla sağladığı bağışlar, Devletimizin genel bütçe imkanları, uluslararası kuruluşların desteği, dost ve akraba ülkelerin maddi manevi yardımlarıyla çok şükür depremin maddi hasar ve yaraları sarılıp bitirilmek üzere. Can kayıplarının telafisi olmadığından göçenlerimize rahmet ailelerine de sabırlar diliyorum.

Peki depremi, imkan bulamadığımızdan dolayı bugüne kadar yapamadiğımız geniş geniş yollar açma, eksik imar uygulamalarını tamamlama, şehirleşme açısından elzem altyapı oluşturmak için, gerek il gerekse ilçeler açısından imar planlarını çekmecelerinden çıkartıp "Tamda şimdi uygulama sırası" diye fırsata çevirebildik mi ? Maraş basınından takip ettiğim yapıcı eleştirilere bakılırsa bende bu soruya "Olana yapılana şükür !" diyerek cevaba başlar, fırsata çevirmeye gelince
"Malesef !" diyerek bitiririm.

Ama şimdi gerek Maraş gereksede ilçelerimiz için çok önemli bir fırsat daha var. Bu fırsat elden kaçırıldığı takdirde, bir daha yakalanması çok zor ve belkide imkansız olacak. Üstelik bu fırsat deprem bölgeleri için öncelikli olan "Kentsel Dönüşüm"dür.

Nedir Kentsel Dönüşüm ? Bir şehrin fiziksel, ekonomik ve sosyal yapısını iyileştirmek ve modernize etmek amacıyla gerçekleştirilen kapsamlı bir süreçtir. Bu süreç, eski ve işlevsiz binaların yenilenmesini, alt yapı iyileştirilmesini, yeşil alanların artırılmasını ve toplumsal sorunun çözümünü içerir diye tarif edilmektedir.

Bu tarif, yazıda ki başlığımıza tıpa tıp nasılda uyuyor değil mi ? Yani Göksun'un en eski mahalleleri olan Şehir Planlamacısı dostumun tarifiyle tepeler üzerinde kurulu; Tepebaşı, Köprübaşı, Kayabaşı, kısmen Pınarbaşı ve eskiden "Karlık" diye andığımız Harbiye mahallesi. Çoğunluğu kerpiç, kargir olan bu yapıların ekseriyeti yâ deprem anında, ya da ağır hasarlı olarak tescillenip sonradan yıkıldı ve hâla yıkımları devam ediyor. Devletimiz çok şükür bu mağdurlar için ilçeye 4 km uzaklıkta 800 hane civarında Toki Evleri yaparak mağduriyetleri giderildi.

Bu saydığım 5 mahallede ki hasarsız veya az hasarlı yapıda oturan hemşehrilerimiz aşağı yukarı eski mahalle nüfusunun yarıya yakınını teşkil ediyor. Yani bu 5 tepeli 5 mahalle eskisi kadar olmasada yaşayanlar var elbet. Ancak yapıların çoğu en az 25 yıllık en eskiside 50 yıl ve üzerindedir. Kentsel Dönüşüm tarifine dikkat edilirse, "Ekonomik ve sosyal yapıyı iyileştirme"den bahseder.

Bu mahallelerde TOKİ evlerine taşınan depremzedeler yaklaşık 4 bin nüfusu yani İlçe nüfusunun dörtte birini teşkil etmektedir. Bu durum merkez ilçe esnafını malesef ekonomik olarak zorladığı gibi geleceği açısından da git gide karamsarlığa düşürmektedir. Bu 5 mahallemizin tekrar dirilişi, dolayısıyla İlçenin ayağa kalkması, ileri dönük gelişimi ancak ve ancak Kentsel Dönüşüm Projesinin tepeler üzerinde kurulu bu 5 mahallede uygulanmasıyla mümkündür. Bu uygulama Göksun için kanuni bir hak olduğu gibi, varlığını sürdürüp ilerinin Metropol İlçe adayı sayılan, istikbali açık Göksun için de vicdani bir sorumluluk olduğunu yetkililere hatırlatmak isterim.

Onun için Göksun Kentsel Dönüşüm Projesi'ne Sayın Milletvekillerimiz, Sayın Valimiz, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Sayın Çevre ve Şehircilik İl Müdümüz ve diğer ilgili kurumların konuya hassasiyetle yaklaşım göstermeleri, şimdiden Sayın Bakana sunmak üzere ön etüdünün yapılarak, takip edilmesi tüm Göksun'lunun en önemli arzu ve dileğidir. Bu Göksun için gerçekten bir fırsat, dahası serilip serpilmesi için çok elzem bir konudur, inanın geleceğidir Göksun'un...

O güzelim tepelerde, parklar, spor kompleksi, yeşil alanlar, oto parklar, okullar, kadınlara has kültür evleri arasında en fazla 3'er katlı görkemli binaların yükseldiğini görmek nasıl bir duygu ? Hele hele Tepebaşı Mahallemizde tarihi yaşatma adına, o eski YUKARI ÇARŞI'nın Kayseri-Nevşehir taşlarından yapılarak, vernikli ardıçdan yapılmış kubbesi kapıların olduğu ve buralarda yine eskisi gibi; manifaturacı, kalaycı, berber, köşger, fırın, tatlıcı, sobacı, kitapçı, hırdavatçıdan oluşan otantik haline kavuşturmak ne demek ? Sana nasıl da yakışır mahsun, boynu bükük Göksun'lum.

Aşağı yukarı ayda bir veya iki defa şehrin tez zamanda ayağa kalkması için Kahramanmaraş'ımızı ziyaret eden, yalnız bırakmayan Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat KURUM'a konunun açılması ve önemini yetkililerimizce dile getirilmesi, hatta yerinde görerek Göksun'luyu dinlemesi için bir Göksun Ziyaretinin proğramlanması ve "Göksun Kentsel Dönüşüm Projesi"nin programa alınması Göksun'lu için teşekkürden de öte, minnet ve dualarını esirgemeyeceği bir hizmetin adı olacaktır. Bundan çok eminim.

"Göksun Kentsel Dönüşüm Projesi"ne,
Şimdiden hayırlı olsun diyelim mi ?