İstanbul’ un kentsel dönüşüm çalışmaları hızla devam ediyor tam gaz.

Bu iyi haber tüm İstanbullular için. Çünkü çarpık kentleşmenin yoğun olduğu semtler yoğunlukta. Bitişik nizamin sayısı küçümsenemez. Elli yıllık kırk yıllık binalar yenilenme çabasından nasibini alacak.

Nüfusta kalabalık olunca inşaat sektörü daha bir canlandı kentsel dönüşüm sürecinde. Bina sayısı da çok olunca sektörün işlere yetişememesi de söz konusu.

Olası tehlikeleri ber taraf etmenin yolu olan kentsel dönüşüm devam ederken acaba detaylara yeterince ağırlık veriliyor mu ?

Bu dönüşüm kurallara aykırı mı değil mi, kimler tarafından kontrol ediliyor ve ne gibi yaptırımlar şart koşuluyor Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı her kentsel dönüşüm binasının altına otopark yapılmasını şart koşuyor mudur? Yeşil alan için yer ayrılması konusunda bir yaptırımı var mı ?

Yoksa her zamanki gibi baştan savma inşaatlar mı olacak? Müteahhitler ders almışlar mıdır ?
Depremde yıkılan evlerin de bir çoğu yeni değil miydi ?

***

İnsanlar ince eleyip sıkı dokuyor binalarını dönüşüme verecekleri zaman. Daha karlı kim alır, daireler küçülmeden, üste para vermeden en sağlam binayı kim dikebilir?

Çünkü beş katlı bina yerine on bir katlı bina dikiliyor. Binanın projesini çizen mimarlar, işi devralan müteahhitler ve taşeron firmalar... Cadde de yürüyecek alan daraldı. Beton mikserler, hafriyat kamyonları, tuğlalar, çimento, pimapenler, camlar, küvetler... Bir çok yolu tıkadı tıkandığına değsin. Yeter ki sağlam ve dayanıklı olsun.

Araç trafiğine kapatılan caddeden boy boy beton binalar yükseliyor. Başını kaldırınca şapkan düşer oysa beş katlıydı daha önce.

Gider boruları, su boruları, yerin altından giden elektrik sorunsuz şekilde topraklama yapılarak yerleştiriliyor mu? Bilmiyoruz. Bilenler biliyordur elbette. Amaç sıkı bir disiplinle denetlenmesi. Çünkü sil baştan yapmak çok büyük bir sorun teşkil edecek ve olmayacak şey.

Denetimler düzenli ve yaptırım gücü yüksek mi ? Bilmiyoruz.

Kimseye nasıl ve ne yaptın diye de soramıyoruz.

Ahbap çavuş ilişkileri devam ettikçe istenilen çalışma ötelenecek, yapılmayacak ya da görmezden gelinecek toleranslı binalar umarım olmaz.

Müteahhitler canla başla en güzel binayı ben dikerim yarışında. Bilmem artık kazananı var mı bu yarışın? Kendi aralarında vardır. Şu an devlet desteği de alan müteahhitler yoğun tempoda çalışıyor. Semtler arası müteahhit değişimi olduğu gibi farklı semt müteahhitlerinin kendi semtimize de çalışmak istedikleri doğru. Beylikdüzü’ nden gelen inşaatçılar yıkım ve yapım için kolları sıvıyor. Kimi anlaşabiliyor. Kimi tanımadıkları ve bina örneğini görmediklerine vermek istemiyor.

Sahi bir grupta var ki parası olan Müteahhitliğe başvuruyor. Bakalım nasıl başlayıp nasıl sonuçlanacak?

***

Lakin vatandaşın istediği evimin metrekaresi değişmesin, inşaat için yeni bir ödeme çıkmasın. Çünkü çoğu zar zor şartlarda ev alabilmiş emekli insanlar. Bu nedenle beş altı kentsel dönüşümcü ile konuşup fikir sahibi olmanın yanında kendi çıkarlarını da gözetmek istiyorlar. Haklılar. Bu zamanda kim bir milyon ya da iki milyonu kim çıkarıp verebilir? Üstelik karı koca emekliyse, aileden bir kişi emekliyse.

Bizim beş toplantı bitti ama bir karara ve inşaata karar veremedik. Sürekli birileri itiraz ede ede binanın etrafındaki tüm apartmanlar verildi. Tek başına bizimki kaldı.
Kısmet bakalım ne olacak?

Kira yardımı 18 ay olarak belirlenmiş bazı koşullarda bu tamamlanmayan durumlarda yirmi dört aya kada çıkarılmıştır.

Kira bedeli yedi bin iken büyük şehir on bine çıkarmıştır.

Dilerim yeşil alanı bol, sağlam, alt yapılar düzenli ve iş görür durumda olur.

İnsanın barınağı da insana değer bir yuva olabilmelidir.