İyilik Meleği Süreyya Abla

Birkaç gün önceydi…

Sabah saatlerinde kızımı üniversiteye bırakmak üzere yola çıkmıştık. Kampüsün nizamiye kapısına geldiğimizde genç bir güvenlik görevlisi bana doğru gülümseyerek,
“Merhaba ağabey!” dedi.
Kızımı bıraktıktan sonra dönüşte aynı gence yaklaştım:
“Biz nereden tanışıyoruz?” diye sordum.
“Serdar Bey’in yakın dostusunuz ya… Eşi Süreyya Abla benim manevi annem,” dedi.

472e9f8f-ef8e-45fa-af35-365f54857b0c.jpg

O anda her şey anlam kazandı.
Bahsettiği kişi, yıllardır Kahramanmaraş’ın eğitim hayatına gönül vermiş bir isimdi: Süreyya (Gümüşer) Erdoğanyılmaz.

Eğitime Adanmış Bir Hayat

Süreyya Abla, eğitim gönüllüsü bir insandı. Zaten mensubu olduğu Gümüşer ailesi, Kahramanmaraş’ın farklı semtlerinde 16 okul yaptırarak devlete bağışlamış bir hayır ailesidir.
Kendisi de yıllar boyunca Özel Özderya Okulu’nun Okul Aile Birliği Başkanlığı görevini yürütmüştü. Ayrıca babası merhum Mehmet Gümüşer adına yapılan okulun aile birliğinde de aktif olarak yer almıştı.

Mezuniyet günlerinde öğrencilerini Başkonuş Yaylası’nda misafir eder, başarılı öğrencilere ödüller verir, zeki ama maddi imkânı olmayan öğrencilere eğitim desteği sunardı. Üniversite öğrencilerine burs sağladığını da çok kişi bilir.
O sabah karşılaştığım güvenlik görevlisi de o öğrencilerden biriydi… Süreyya Ablanın iyiliği, bir öğrencinin hayatına dokunmuş, bir gencin kaderini değiştirmişti.

Bir İyilik Sofrası: Süreyya Abla’nın Mutfağı

Süreyya Abla yalnızca eğitime değil, Kahramanmaraş mutfağına da gönül vermiş biriydi. Yıllardır hem yerel hem ulusal basında Maraş yemek kültürünün tanıtımına büyük katkılar sundu.
Zaman zaman eşi Serdar Bey arar,
“Süreyya Hanım bugün yemek yaptı, ofise gönderiyor, seni de davet etti,” derdi.
O sofralar, sadece yemek değil; sevgi, paylaşım ve muhabbetin sofrasıydı.

Süreyya Ablanın özel tariflerinden biri de bastıktan yapılan ‘çullama’ tatlısıydı. Tadına bir kez bakan bir daha unutamazdı. Depremden sonra o lezzeti yeniden tatmak kısmet olmadı, ama Kahramanmaraş yavaş yavaş normale dönerken içimden “Bu kış günlerinde belki yine Süreyya Abla’nın çullamasının tadına bakarız,” diyorum.

Bir Değer, Bir İz Bırakan Kadın

Ben Süreyya Ablayı yaklaşık 35 yıldır tanıyorum.
Bilgili, donanımlı, kültürel değerlere sahip çıkan, çevresine ışık saçan bir insandır.
Yalnızca eğitim alanında değil; sosyal, kültürel ve insani alanlarda da örnek bir duruş sergilemiştir.

Üç oğlu vardır: Kayahan, Serhan ve Mehmet.
Serhan Bey, tıpkı anne ve babası gibi bu kente sevdalı bir isimdir. Gönüllü olarak pek çok projede yer almakta, Kahramanmaraş’ın kalkınmasına katkı sunmaktadır.

Vefanın Adı: Süreyya Erdoğanyılmaz

Bugün, Süreyya Erdoğanyılmaz gibi insanların bu şehirde hâlâ var olduğunu bilmek umut verici.
Çünkü böylesi insanlar olduğu sürece bizim töremiz, kültürümüz, vicdanımız dimdik ayakta kalacaktır.

İyilik bulaşıcıdır; Süreyya Abla bunu yıllardır gösteriyor.
Kahramanmaraş’ın eğitimine, kültürüne ve gönül dünyasına kattıkları asla unutulmayacak.

Kendisine sağlıklı, huzurlu ve uzun ömürler diliyorum.
Bu şehir, iyilikle dokunan insanların varlığıyla güzelleşiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi