M.Fatih ERDOĞAN

M.Fatih ERDOĞAN

YENİ BİR BAKAN BULMALIYIZ

 İngiltere'de yayımlanan New Statesman dergisi her yıl geleneksel olarak Dünyanın en nüfuzlu 50 ismi'ni ilan ediyor. Bu seneki liste geçen hafta yayınlandı. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bu listede 11. sırada yer alıyor. Kendisiyle ne kadar gurur duysak az. Listenin başında Almanya Başbakanı Angela Merkel var. CIA Başkanı olan Amerikalı General David Petraus ikinci, Çinli insan hakları savunucusu Ai Weiwei ise kendisine listede üçüncü sırada yer bulabilmiş. Amerikan Başkanı Barack Obama ise beşinci sırada yer alıyor.

 Kahramanmaraş’a her gelişinde; ‘Benden Bakan istemeyin, Sizin Bakanınız benim’ diyen Sayın Erdoğan şuan, açıklanan listeye göre dünyanın en nüfuzlu 11. adamı konumunda ve başında onlarca kritik mesele var. ‘Gazze’nin ablukadan kurtulması, Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması, Arap Baharının yerli yerine oturması, Suriye’de insanların ölmemesi, Somali’de kuraklığın son bulması hep Erdoğan’dan isteniyor. Rumların Akdeniz’de doğal gaz bulmaması, Kuzey Irak’ta kurulan Kürt devletinin bekasının sağlanması ve İsrail’in bölgede güçsüzleştirilmesi de Sayın Başbakanımızdan bekleniyor.’ Bana Katılır mısınız bilmem; dünya Sayın Erdoğan’dan nizam beklerken, onlarca uluslar arası sorunu çözmeye çalışırken Biz Kahramanmaraşlılar şehrimizin ulaşım, eğitim, sağlık, çevre, işsizlik gibi sorunlarının çözümünü de Ondan bekleyemeyiz. Bu büyük bir haksızlık olur. Bu yüzden acilen kendimize yeni bir bakan bulmalıyız. 

CİĞERİ YANANLARA
Teröristler insan değil ki onlara insanca davranasın. Bu hainler insan değil ki onlarla masaya oturulsun. Tek bildikleri öldürmek olan bu kan içiciler insan değil ki dağdan canlı indirilsin. Kurdukları hain tuzaklarla sivil demeden, çocuk, çoluk çocuk demeden önlerine çıkanların canını alan bu iblisler insan değiller ki bunları Milletvekili yapıp Meclisinize alasınız. Öldürmedikleri zaman ciğerleri yanan bu vampirlerde insanlığa dair en küçük bir emare kalmamış ki bu hainlerle masaya oturup yeni bir Anayasa yapmaya çalışacaksın…

Terörle gelen ciğer yangınını biz çok iyi biliriz. Otuz yıldan beri çektiğimiz bu derdin reçetesi yüce kitabımızda bizlere bildiriliyor. Bakara Suresinin 178. Ayetinde; “Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre hür, köleye köle, kadına kadın (öldürülür). Ancak her kimin cezası, kardeşi (öldürülenin velisi) tarafından bir miktar bağışlanırsa artık (taraflar) hakkaniyete uymalı ve (öldüren) ona (gereken diyeti) güzellikle ödemelidir. Bu söylenenler, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Her kim bundan sonra haddi aşarsa muhakkak onun için elem verici bir azap vardır” buyruluyor. Buyruluyor da uygulayanlar bir türlü bulunamıyor.  

Elbette ciğerimiz yanıyor. Her gün üç beş suçsuz, günahsız vatan evladı toprağa veriliyor. Askerle eşkıya arasında çıkan çatışmada nadiren öldürülen bir pkk haini varsa onun leşi de törenlerle toprağa veriliyor. Kim nasıl anlarsa anlasın, kim ne yorum yaparsa yapsın bizim dileğimiz; ‘ciğerimizi yakanların ciğeri sökülsün’ dileğinden başka bir şey değil ki. Bu küçücük dileğimiz yerine gelirse belki o zaman acılarımız bir parça hafifleyecektir.

VAH OKULLARIM VAH

Bildiğiniz gibi ‘rotasyon bir iş yerinde bir birimde çalışan görevlilerin düzenli bir biçimde yer değiştirmeleri’ demektir. Milli Eğitim Bakanlığımız bazı personellerine birkaç yıldan beri rotasyon uygulaması başlattı. Kötü oldu diyemem. Fakat bu uygulama yüzünden ilimizdeki okulların idari yapısı felç olmuş durumda. Her ne kadar okullarımızın idare edildiği yönetmelikler; ‘Okulu Müdür Yönetir’ dese de siz inanmayın. Çünkü okulu çoğu zaman müdür yardımcıları yönetir. Bu sene okullarımızdaki müdür yardımcılarına uygulanan ‘Rotasyon’ sonucu şu an ortalık karman çorban. Örnek mi?

Velisi bulunduğum Kahramanmaraş Anadolu Öğretmen Lisesi, geçen seneden beri zaten müdürü yok. Bu sene uygulanan rotasyon sonucunda Müdür Baş Yardımcısı Ferit Bey ve Müdür Yardımcısı Alaeddin Köse başka okullara atanırken bir diğer Müdür Yardımcısı Münir Dedeoğlu ise bu görevinden istifa ederek branş öğretmenliğine dönmüş. Okulların tamamı inanın bu durumda.  Yer değiştirmelere bir dediğimiz yok. Ama şu değişiklikler Temmuz ayında yapılsa da bu karmaşalar yaşanmasa daha iyi olmaz mı? Elbette iyi olur ama ne hikmetse bir türlü yapılmaz. 

BİRDE FIKRA  

Uzak memleketlerin birinde o ülkenin Milli Eğitim Bakanı okulların açıldığı ilk gün bir okula uğramış ve öğrencilere; ‘Demokrasi ne’ diye sormuş.
Çocuklar cevap verememiş bu soruya. Sayın Bakan çok şaşırmış ve aynı soruyu sınıftaki öğretmene sormuş. Öğretmende bir cevap verememiş bu soruya. Sayın Bakan çok sinirlenmiş. Sonra kendisine refakat eden İlin Valisi ilişmiş gözüne. Oh demiş içinden. Sorusuna doğru cevap verecek birisini bulduğu için çok sevinmiş. Aynı soruyu sayın valiye sormuş. Sayın vali kızarmış, sararmış hatta morarmış. Renkten renge girmiş ama nafile. Oda bir cevap verememiş Sayın Bakana. Sayın Bakan bir türlü inanamıyormuş yaşadıklarına. Çaresiz kendisi cevaplamış kendi sorusunu. Çocuklar sakın unutmayın; ‘Demokrasi Başbakanın sözlerini aynen uygulamaktır.’ Sayın bakanın cevabı Ülkemizdeki Demokrasi tanımına ne çok benziyor değil mi?

 

 

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M.Fatih ERDOĞAN Arşivi