
Esat BEŞER
Mübadil Dernekleri Kadın Temsilcisi
Bu yazımda, siz okurlarımıza Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırmaları Derneği Başkanı Olcay Kınay’ı takdim ederim.
Hem anne hem de baba tarafından mübadil bir ailenin evladı olarak, 1978 yılında, Samsun’da doğan Olcay Kınay, lise eğitimini Samsun’da tamamlamasının ardından iş hayatına adım atmıştır ve bu süreçte, üniversite eğitimine başlamıştır. Özel sektörde, yönetici olarak çalışan Olcay Kınay, 2008 yılında kendi iş yerini kurmuştur. Bu süreçte, Samsun yerelinde, birçok sivil toplum kuruluşunda görev alan Olcay Kınay, 2006 – 2007 yılları arasında, Kadın Girişimciler Derneği kurucu üyesi olmuştur. Ayriyeten, Samsun’daki birçok sivil toplum kuruluşunda, kadınlara yönelik çalışmalarda aktif bir şekilde görev almıştır.
Mübadeleyi ve köklerini çok merak ettiğini; atalarının nereden geldiklerini ve bu süreçte nelerin yaşanıldığını büyüklerinden, dedelerinden ve nenelerinden yıllar boyu dinlediğini ifade eden Olcay Kınay, tüm bunların kendisinde merak uyandırdığını ve bu merakı sürekli takip ettiğini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, araştırma yaparken, Samsun Mübadele Derneği’yle tanıştığını ve Samsun Mübadele Derneği’ne önce üye olduğunu; akabinde, dernek yönetiminde görev aldığını açıklamaktadır. İki dönem boyunca, yönetim kurulunda çalıştıktan sonra, Mübadele Derneği Başkanlığı’na seçildiğini ve böylelikle, Mübadele ve Balkan Dernekleri’nde, Türkiye’nin ilk kadın başkanı unvanı aldığını aktarmaktadır.
Bu süreçte, hem yereldeki hem de ulusaldaki prestijli kurumlarla istişare halinde çok güzel çalışmalar ortaya çıkardıkları ve Samsun özelinde çok ses getiren bir dernek haline geldikleri açıklamasında bulunan Olcay Kınay, Samsun Mübadele ve Balkan Türk Kültürü Araştırmaları Derneği’nin 2003 yılında kurulduğunu ve derneğin kurulmasından bu zamana dek Samsun’da ve hatta Türkiye’de on dört yıl boyunca sürekliliği olan ve geleneksel hale getirdikleri Balkan Tarihi Kongrelerini düzenleyen ve gerçekleştiren bir dernek oldukları; bunun dışında, ayrıca, mübadele kültürünü, tarihini, geleneklerini ve göreneklerini yaşatmak amacıyla, yüzlerce faaliyette bulundukları bilgisini benimle paylaşmaktadır.
Olcay Kınay, profesyonel bir şekilde, Balkan Tarihi Kongreleri düzenlediklerini; bu bildirileri akademisyenlerden derlediklerini; dahası, tüm bunları ulusal ve uluslararası düzeyde doçentlik, profesörlük tezi olarak kabul gören kitaplar haline getirdiklerini ve bu kitapların Türk Tarih Kurumu’nun ve Amerika’nın sekiz üniversitesinin kütüphanesinde yer aldığını vurgulamaktadır:
“Uluslararası çapta tarih kongreleri düzenlediğimizde, yurtdışından akademisyenleri ve özellikle de Balkan ülkelerinden devlet bakanlarını ağırlamaktayız. Misafir ettiğimiz sadece ulusaldaki değil, yurtdışındaki çok değerli bilim insanlarının, tarihçilerin hizmet ettikleri üniversitelerin kütüphanelerinde, bizim kitaplarımız yer almaktadır. Ki; bu çok kalıcı bir eserdir.”
Dernekleri kurulduğundan beri, her yıl 30 Ocak’ta, Mübadeleyi Anma Yıldönümü etkinlikleri düzenlediklerini; Tütün İskelesi’nde atalarını yâd etmek amacıyla, denize karanfil bırakarak, anma töreni yaptıklarını; Türkiye’deki bütün vakıflarla ve derneklerle ortak basın açıklaması yaptıklarını; resim sergileri, sempozyumlar ve söyleşiler düzenlediklerini; altı – yedi yıldan beri, TÜYAP Kitap Fuarı’nda stantları ve yayınları olduğunu aktarmaktadır.
“Bir Bütünü Bölüşmek”
Gölle Bahar Bayramı’nı yani Balkanlardan süregelen bir geleneği Samsun’da ve hatta Türkiye’de birçok şehirden önce başlatan bir dernek olduklarının altını çizen Olcay Kınay, bu bayramın baharı karşılamak ve baharı kutlamak amaçlı bir Balkan geleneği olduğunu ve bu bayramı Samsun’un birçok noktasında dört yıl hiç aralıksız düzenlediklerini açıklamaktadır. Bunun dışında, derneklerini, kültürlerini, gelenek ve göreneklerini tanıtmak amacıyla, birçok etkinlik düzenlediklerini; bu bağlamda, Mübadil ve Mübadil dostlarının kaynaşma programları, kahvaltı programları ve iftar davetleri düzenlediklerini açıklamaktadır: “Tüm bunlar bir bütünü bölüşmektir.”
Cumhuriyet Bayramı’nın ve diğer milli bayramların yaşatılması amacıyla, mübadil köyleriyle ve mahalleleriyle iç içe birçok etkinliğin düzenlenmesinde öncülük ettiklerini; gençleri de bu etkinliklere katmaya çabaladıklarını belirten Olcay Kınay, Atatürk’ün hemşerisi olan bir ecdat olduklarını vurgulamaktadır: “Ecdadın toprakları olsa da anavatanına dönmek durumunda kalan, vatan toprağından anavatanına göç eden insanlarız. Oradan koparılan birçok hayatlar var. Hatta, acıklıdır ama tekrardan dönmek umuduyla, çiçek saksılarının altına anahtarlarını bırakan, anahtarlarını komşularına emanet eden dedelerin torunlarıyız. Bu umutla yaşanılmıştır.”
Olcay Kınay, Alaçam Mübadele Müzesi’nin en önemli eserlerinden biri olduğunu ifade etmektedir: “Türkiye’nin ilk mübadele müzesi, bizim derneğimiz aracığıyla kurulmuştur ve bizimle birlikte, Türkiye’nin beş – altı şehrine de örnek proje olmuştur. Mübadele Müzesi ve Anı Evi olarak hizmet vermektedirler. Aynı şekilde, Alaçam Mübadele Müzesi de ziyaretçilerini halen kabul etmektedir.”
Sadece ulusal çapta etkinlikler düzenlemediklerini; bunun dışında, Balkan ülkelerindeki birçok dernekle birlikte, etkinlikler ve faaliyetler düzenlediklerini; Balkanlara ve özellikle de Yunanistan’daki köylerine ziyaretler, kültür gezileri düzenlediklerini açıklamaktadır: “Atalarının yaşadıkları köylerden toprak alarak, babasının, annesinin mezarının üzerine koyan çok sayıda insan oldu. Duygusal anlar yaşadık.”
Olcay Kınay, sözlerini şu şekilde tamamlamaktadır: “Balkan Tarihi Kongreleri düzenlemeye devam edeceğiz. Buna ilaveten, yakın zamanda, Kültür Bakanlığı’yla, birçok kurumla ve kuruluşla ve yereldeki belediyelerimizle ve bize destek olan hemşerilerimizle, ortaklaşa çalışmada bulunacağız ve projeler gerçekleştireceğiz. Ayriyeten, geleneklerimizi – göreneklerimizi yaşatmak ve içerisinde, kültürel etkinlikler düzenlemek ve folklorumuzu yaşatmak amacıyla, bir dernek binamız da olacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.