Esat BEŞER
Unutmadık! Unutmayacağız!
1937 yılından sonra, Atatürk’ün sağlığı bozulmuştur. 1938 yılının başında ise, kendisine siroz teşhisi konulmuştur ve ne yazık ki; doktorlarının tedavisi de sonuç vermemiştir.
Atatürk, 10 Kasım 1938 sabahı saat 09:05’te, Dolmabahçe Sarayı’nda vefat etmiştir ve naaşı 21 Kasım 1938 tarihinde, bir törenle, Ankara Etnografya Müzesi’nde, geçici kabrine konulmuştur. On beş yıl sonra, 10 Kasım 1953 tarihinde ise, Anıtkabir’de toprağa verilmiştir.
Malumunuz; 10 Kasım, tüm Türkiye’de, Atatürk anısına tutulan ulusal yastır. Bu bağlamda, 10 – 16 Kasım Atatürk Haftası’nda, Atatürk’ün ilkeleri ve devrimleri anlatılmaktadır. Radyo ve televizyon kanallarında, Atatürk’ün konuşmaları kendi sesinden yayımlanmaktadır. Televizyonda ayrıca, Atatürk’e dair filmler gösterilmektedir.
10 Kasım sabahları saat 09:05’te, siren sesleriyle, tüm ülke, iki dakika, Atatürk anısına saygı duruşuna geçmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi önündeki bayraklar dışında, Türkiye’deki tüm resmi binalarda ve dış temsilciliklerde, yas göstergesi olarak, bayraklar yarıya indirilmektedir.
Devlet erkânının katılımıyla, Ankara’da düzenlenen tören, Anıtkabir’de, Aslanlı Yol’da, yürüyüşle başlamaktadır. Yürüyüş sonrasında, Cumhurbaşkanı, Atatürk’ün mozolesine çelenk koymaktadır ve saat 09:05’te, devlet erkânı iki dakika saygı duruşunda bulunmaktadır. Hemen ardından, İstiklal Marşı okunmaktadır. Tören sonrasındaysa, Anıtkabir Özel Defteri imzalanmaktadır.
Tüm Ülke, Matem İçinde
Türkiye’nin tüm şehirlerinde ve ilçelerinde, valiliğin ve kaymakamlığın düzenlediği törenlerde, kamu görevlilerinin ve halkın katılımıyla, Atatürk Anıtı’na çelenk bırakılmaktadır ve 09:05’te, siren sesleriyle, iki dakika, saygı duruşunda bulunulmaktadır. Sonrasında, İstiklal Marşı eşliğinde, bayraklar yarıya indirilmektedir.
Devlet kurumları ve üniversiteler de tören düzenlemektedirler. Bu törenlerde, Atatürk büstüne çelenk konulmaktadır ve iki dakika saygı duruşunda bulunulmaktadır. Sonrasında, İstiklal Marşı eşliğinde, bayraklar yarıya indirilmektedir. Törenin ardından, bu güne ve bu günün önemine ilişkin konuşmalar yapılmaktadır. Ayriyeten, sergi ve dinleti gibi etkinlikler düzenlenmektedir.
Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’nda vefat ettiği odada da anma töreni düzenlenmektedir ve törenin ardından Atatürk’ün yatağına karanfiller bırakılmaktadır.
Genelkurmay Başkanlığı verilerine göre, Atatürk’ün ölümünün 75. yıldönümünde, 2013 yılında, Anıtkabir ziyaretçi sayısı 1 milyon 89 bin 615’e ulaşmıştır.
Atatürk’ün Vasiyeti
Atatürk, mal varlığının Türk Tarih Kurumu’na ve Türk Dil Kurumu’na bırakılmasını vasiyet etmiştir.
10 Kasım, Tüm Dünyada Yankılanır
Düşman ülke temsilcileri bile, Atatürk’e ilişkin düşüncelerini samimiyetle ifade etmişlerdir ve O’nu saygıyla anmışlardır.
“Benim üzüntüm; iki türlüdür. Öncelikle, böyle büyük bir adamın kaybından dolayı, bütün dünya gibi ben de üzgünüm. İkinci üzüntüm ise, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamıştır.” – Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin Roosevelt
“Asker-devlet adamı, çağımızın en büyük liderlerinden biri idi. Kendisi, Türkiye’nin, dünyanın en ileri memleketleri arasında hak ettiği yeri almasını sağlamıştır. O, Türklere, bir milletin büyüklüğünün temel taşını teşkil eden, kendine güvenme ve dayanma duygusunu vermiştir.” – Amerika Birleşik Devletleri Generali MacArthur
“Savaşta, Türkiye’yi kurtaran ve savaştan sonra, Türk Milleti’ni yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O’nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahramana ve modern Türkiye’nin Ata’sına değer bir görünümden başka bir şey değildir.” – Birleşik Krallık Başbakanı Winston Churchill
“Hayatını memleketinin şanlı canlanmasına hasretmiş olan ateşli vatanseverinin ve büyük devlet adamının kaybolduğu şu anda, Türkiye’nin yasına derin bir hisle iştirak etmekteyim. Kan dökülerek ve barışçı yollardan gerçekleşen bu görevi Türk Milleti’ne samimi dostluk bağları ile bağlı milletlerine geçecektir. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti’nin maruz kaldığı bu kaybı Fransız milleti en derin teessürleri ile hissetmektedir.” – Fransa Cumhurbaşkanı Albert Lebrun
“Atatürk’ün ölümü Finlandiya’da derin bir üzüntü uyandırdı. Türk inkılabını büyük bir ilgi ile izleyen Finlandiyalılar, aynı soydan bir kardeş millet sıfatıyla, büyük Türk Milleti’nin büyük acısına katılırlar.” – Finlandiya Senatosu Üyesi Profesör ve Diplomat Onni Talas
“Siz Türk Gençleri! Bugün, Büyük Şef’inizi kaybettiğinizden dolayı ne kadar ağlasanız haklısınız. Üniversitemiz, sizin bu büyük yasınıza katılmaktadır. Atatürk’ün, bu Büyük Adam’ın hayatını burada az bir vakit içinde bildirmeye imkân yoktur. Bu dâhinin, vatanın tarihinde işgal ettiği parlak sayfaları size hatırlatmak isterim. Türkiye’yi yaratan, tarihimizin bu en Büyük Adamı’nı başımı en derin hürmetle eğerek selâmlarım.” – İsviçreli Dilbilimci ve Edebiyat Tarihçisi Prof. Morf
Dünya Basınında 10 Kasım
Atatürk’ün vefatı sadece Türkiye değil, tüm dünya basınında da yer bulmuştur.
“Bütün Türkiye, büyük lideri ve reformcusu – Vatanın babası – Kemal Atatürk’ün ölümü üzerine yasa büründü.” – Vradyni Gazetesi, Yunanistan.
“Acımasız bir güce ve ateşli bir hırsa az rastlanır bir enerji ve gözü pek bir entelektüel radikalizm ekledi; tarihsel geleneklerle ya da dinsel duygusallıklarla hiç etkilenmedi. Fakat bunları daima siyasal bir olgunlukla dengeledi.” – The Times Gazetesi, Birleşik Krallık.
“İngiltere, önce cesur ve asil bir düşman; sonra sadık bir dost olarak tanıdığı büyük adamı selâmlamaktadır.” – The Sunday Times Gazetesi, Birleşik Krallık.
“Milletine bu kadar az sürede bu ölçüde hizmet edebilen tek devlet adamı Atatürk’tür.” – La Libre Gazetesi, Belçika.
“Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti.” – Chicago Tribune Gazetesi, Amerika Birleşik Devletleri.
Belli Başlı Birkaçı
Belirtmek isterim ki; bu aktarımlarım, Atatürk’ün vefatına ilişkin özet niteliğinde sadece birkaçı.
Bana Özel Açıklama – I
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Bosna–Hersek Komisyon Başkanı ve Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Selçuk Kurtsatar, Dünya Tarihi sahnesinde, Türk Milleti'nin şanlı tarihine Atatürk’ün ismini altın harflerle yazdırdığını ifade etmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün Dünya Liderleri'ne bile örnek teşkil edecek bir devlet adamı ve askeri deha olduğuna ilişkin açıklamada bulunan Selçuk Kurtsatar, kendi ifadesiyle, "bir Türk evladı olarak", Atatürk'ü rahmet ve minnetle andığını vurgulamaktadır.
Başkan Kurtsatar'ın Anımsattıkları
Selçuk Kurtsatar, Atatürk'ün kültürel bağlamda, Türk yapımı filmlerde ve dizilerde de canlandırıldığını anımsatmaktadır.
Kursatar, bu filmleri ve dizileri şu şekilde sıralamaktadır: Cumhuriyet, Veda, Son Akşam Yemeği, Atatürk 1881 - 1919, Zaferin Rengi, Bir Cumhuriyet Şarkısı, Kurtuluş, Yol Ayrımı, Seddülbahir 32 Saat, Ya İstiklal Ya Ölüm, Pera Palas'ta Gece Yarısı, Mahsusa: Trablusgarp.
Bana Özel Açıklama – II
Eğitimci, program yapımcısı ve sanat yönetmeni Nesibe Müsevitoğlu, Atatürk'ün ışığının sadece ulusal kurtuluşun değil, kültürün, sanatın, eğitimin ve toplumsal ilerlemenin de yolunu aydınlattığı tespitinde bulunmaktadır.
Bir milleti küllerinden yeniden doğuran, bağımsızlık düşüncesini yaşam biçimine dönüştüren Atatürk'ün çağdaşlaşmanın öncüsü bir lider olduğunu vurgulayan Müsevitoğlu, Atatürk'ü anlamanın O'nu yalnızca anmakla değil, O'nun gösterdiği hedefler doğrultusunda üreterek, paylaşarak ve ülkemize değer katarak mümkün olacağı düşüncesindedir.
Nesibe Müsevitoğlu, sözlerini şu şekilde tamamlamaktadır: "Bugün bizlere düşen görev; Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyet'i aklın, bilimin ve insan sevgisinin rehberliğinde yaşatmaktır ve tüm bu değerleri gelecek kuşaklara güçlü bir bilinçle aktarmaktır. Bu vesileyle, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü 87. ölüm yıldönümünde saygı, özlem ve minnetle anıyorum. Ruhu şad olsun."

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.