Mehmet TAŞ
Maraş denildiğinde Ali Doğan hatırlanır
Bir süre önce sonsuzluk alemine uğurladığımız Ali Doğan, sadece bir siyasetçi değil; bu şehre sevdalı, gönül insanı biriydi.
Onu ilk kez 1991 seçimlerinde yakından tanıma fırsatım olmuştu. O dönem İstanbul’da yükseköğrenim gören yüzlerce Kahramanmaraşlı genç arasında adı sıkça geçerdi. Herkes ondan saygıyla, hayranlıkla bahsederdi. Benim de dikkatimi çeken o isim, sonradan gerçekten de tanıdıkça hayranlık duyduğum bir “Ali ağabey”e dönüştü.
BİR DÖNEMİN SESSİZ HİZMET ADAMI
1995 Genel Seçimlerinde Anavatan Partisi’nden milletvekili seçildiğinde Kahramanmaraş için yeni bir umut doğmuştu.
Ali Doğan, Ankara’da yalnızca siyaset yapan biri değil, kentin meselelerini yüreğinde taşıyan bir temsilciydi. Kısa süren bakanlık döneminde bile, şehrin tarihine iz bırakacak işler yaptı.
Eshab-ı Kehf için sağladığı ödenek, onun hem inanç hem kültür mirasına verdiği önemin en somut göstergesidir.
Yine Cahit Zarifoğlu İlköğretim Okulu’nun temeline dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte ilk harcı koyarken, aslında bu şehrin geleceğine bir tuğla daha ekliyordu.
Kahramanmaraş’ın enerji altyapısındaki katkıları, bugün bile hatırlanan, konuşulan hizmetlerdir.
O günleri hatırladığımda Mustafa Nazan Öncül, Akif Çaylıoğlu, Hakan Dereli, Selahattin Okay, Abdulhakim Eren, Kemal abi, Zeki bey gibi isimleri unutmam mümkün değil.
ALİ AĞABEY’İN İNSAN TARAFI
Ama onu asıl özel kılan, “insan” tarafıydı.
Milletvekilliği sona erdikten sonra bile halkıyla bağını hiç koparmadı.
Her fırsatta arar, “haliniz nasıl, işler nasıl gidiyor” diye sorardı. Biz de aynı samimiyetle o bağı sürdürürdük.
Siyaseten açık sözlüydü. Doğru bildiğini eğip bükmeden söylerdi ama kırmadan, incitmeden…
Bir hata yaptığımızda bize dönüp, o kendine has gülümsemesiyle,
“Bu da oldu mu şimdi?”
derdi. Bu söz hem sitemdi hem de bir ders.
Son kez, bu kentin bir başka güzel insanı Mehmet Balduk’un taziyesinde karşılaşmıştık. Kısa bir sohbetin ardından helalleşmiş, o gülümsemesiyle uğurlamıştı beni.
Bilemiyordum ki, o gülümseme son olacak…
Ali Doğan’ı anlatmak kolay değil. Çünkü o, yaşadığı dönemi aşan bir karakterdi.
Siyaseti makam için değil, hizmet için yaptı.
Kahramanmaraş’a olan sevgisini sözle değil, icraatla gösterdi.
Bugün Eshab-ı Kehf’in, okulların, enerji hatlarının, hatta şehir insanının hafızasında onun emeği, izi, duası var.
İşte bu yüzden onu anarken, aklıma hep şu cümle gelir:
“Bazı insanlar görev yapar; bazıları ise iz bırakır.”
Ali Doğan, iz bırakanlardandı.
Mekanı cennet, ruhu şad olsun.
O, bu şehrin vefayla hatırladığı bir “Ali Ağabey” olarak kalacak…

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.