Kiraya Verilmeyecek Tek Şey

Hayatımız boyunca sahip olduğumuz her şey, aslında bize bir emanettir. Emanetin kiraya verilmesi veya satılması, onun bize emanet edildiği gerçeğini değiştirmez. Bize ait olanlar, doğuştan kazandıklarımızdır. Vücudumuz, sağlığımız, kalbimiz, aklımız, beynimiz ve belki de ruhumuz.

Bize ait olan bütün bunlar kiraya verilmez, satılmaz, bedeli karşılığında bir şey alınmaz. Eskiciye verip, çamaşır leğeni, mandal, bulaşık bezi almak gibi değildir bu.

Bize ait olan ‘mallar’ ise sonradan edindiğimiz veya bize bırakılandır. Onları ister satarız, ister kiraya veririz. Belki de hayır için kullanır ya da insanlara faydalı olacak şeylerde harcarız.

Ama akıl öyle değil.

Akıl, sadece bir emekte, bir işte, bir uğraşta, dünyalık veya ahretlik her şeyde kullanmak üzere bize yüce yaratıcı tarafından bahşedilmiş bir emanettir.

Akıl, bizim olan ve o olmazsa, biz olamayacağımız görünmez, elle tutulmaz, dokunulmaz, koklanılmaz bir şeydir.

Akıl kiloyla tartılmaz, metreyle ölçülmez, kapladığı bir alan bulunmaz.

Ama aklın beslendiği vardır; okumak, öğrenmek, görmek, değerlendirmek, kıyaslamak, tartmak, ölçmek, biçmek…

Akıl, her şeyi alacak kapasitededir ama kiraya verilmeye tahammül etmez.

Akıl, içinde bulunduğu vücudu, kişiliği, kimliği farklı kılan bir kazanımdır.

İstisnasız herkesin en beğendiği kendi aklıdır.

Az olduğu söylenebilir, ‘çok akıllı olmadığı’ ifade edilebilir, ‘bilmediğini’ itiraf edebilir, ‘yapamayacağını’ söyleyebilir ama ‘akıllı’ olduğunu asla inkâr etmez.

Akıl, herkeste farklı durur; tıpkı saçı gibi, yüzü gibi, gözleri gibi, yürüyüşü gibi, konuşması gibi, mimikleri gibi, gülüşü gibi, ağlayışı gibi, düşünüşü gibi.

Akıl, bir imzadır görünmese bile…

Bu nedenle akıl, asla kiraya verilmez. Akıl, başkalarının aklıyla beslenir, kitaplarla, eğitimle, seyahatle, sorup soruşturmayla gelişir ama kiraya verilmez.

Akıl satılır; işinle, emeğinle, bilginle, yetkinliğinle, çabanla…

Ama akıl kiraya verilmez.

Benim yerine sen düşün” denmez.

Sen ne dersen yaparım; sormam, soruşturmam, ayıplamam, küçümsemem”, denmez.

Akıl, en doğru bir şekilde değerlendirmede bulunmak için bize bahşedilmiştir.

Kötüyü iyiden ayıran, iyiyle kötü arasındaki farkı görmemizi sağlayan, faydalıyla zararlıyı ayrıt edebilmeye yardım eden, öğrenmeyi kolaylaştıran, beceri kazandıran, ne yapılacağını, nasıl yapılacağını, ne zaman yapılacağını ve ne zaman sonlandıracağını belirleyen, sürekli aktif, sürekli çalışan, sürekli üreten, sürekli düşünen, sürekli uygulayan görünmez bir şeydir akıl.

***

15 Temmuz 2016’da, aklını aşağılık birisine emanet edenler, kendi halkına, kendi ülkesine, masumların tepesine bomba yağdırmaktan çekinmemişti. Bir ihanet değil, bir işgale izin vermiş, yol açmış, engelleri kaldırmaya çabalamışlardı.

Hiç düşünmüyorlardı ne olacak diye.

Açılan ateşle hayattan koparılan insanların ne suçunun olabileceğini hesaplayacak bir akıl yoktu başlarında.

Uyuşturulmuş yığınlardı.

Katılaşmış kalplerle ortaya çıktılar. Taş oldular, uyarılara kulak vermediler.

Aldıkları eğitim, okudukları okul, öğrendikleri her şey ve inandıkları ne varsa hepsini bir yana bırakıp, kendileri yerine düşünen bir zalimin sesine kulak verdiler. Akılları yoktu, kiraya vermişlerdi.Vicdanlarını, merhametlerini, duygularını da bir yana bırakarak.

Ama bilmedikleri bir şey vardı; aklını kiraya veren, sadece kendileriydi. Aklını kullanan, ülkesine ne olabileceğinin farkına varan, kendileri, çocukları, torunları, kısaca ülkenin ve milletin yarınlarının bir işgalle karanlığa mahkûm edileceğini görenler de vardı.

15 Temmuz’da kirletilen, kirletilmek istenen sadece vatan toprağı değil, insanların umuduydu yarınlarıydı, kazanımlarıydı.

Aklını kullananlar, aklını kiraya verenlere direndi. Aklını kiraya vermeye hazır olanlar da yaşananları izlemekle, sonuca göre tavır almakla yetindi.

O gece, aklını kullanan her siyasi partiden, her görüşten, her inanıştan olanlar sokaklara çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti, aklını kullanmaya dönüktü, aklını kiraya veren, uyuşmuş kafalara karşı.

Galip gelen, Allah’ın emanetini doğru kullananlar oldu; Aklını kiraya veren zalimlerdeğil.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi