Gülsemin Uğur Kurt

Gülsemin Uğur Kurt

KENDİNE KİMİN GÖZÜYLE BAKIYORSUN?

Toplum içerisinde yaşayan bireyler olarak, diğer insanların fikirlerini önemseriz. Yaptığımız şeylerin diğer insanlar tarafından da onaylanmasını bekleriz. Bu beklentiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Bazılarımız için bu çok az bir öneme sahip veya bazı konularla sınırlandırılmışken, bazılarımız için bu çok önemlidir ve hayatın çoğu alanında geçerlidir. Bazen öyle bir noktaya gelebiliyoruz ki, değerlilik algımızı diğer insanlara bağlıyoruz. Bir eleştiri aldığımızda, değer görmediğimizi hissettiğimizde ciddi çöküşler yaşıyoruz. Başkalarından değer ve kabul görmek adına dünya görüşümüz ve bakış açımızla uyuşmayan olaylara sessiz kalmakla ya da bu olayların içinde bulunmakla ruhumuzu öldürüyoruz.

PEKİ KİM BU BİZE DEĞER BİÇENLER?
Ben sana bir kıssa anlatayım, hissemizi beraber alalım sevgili okur.Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin seviyesini öğrenmek ister.Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip iri bir nesne verip: “Oğlum” der, “Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.
Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar. İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve “Şunu kaça alırsınız?” diye sorar . Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir; sonra: “Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın” der.İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, “Bu der “benim semerlere iyi süs olur. Bundan “kaş dediğimiz süslerden bir on lira veririm.”En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce yerinden fırlar. “Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden buldun?” diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. “Buna kaç lira istiyorsun?” Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?” “Ne istiyorsan veririm.” Öğrenci, “Hayır veremem.” diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya başlar:“Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim.” Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker. Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından geçen macerasını anlatır.Bilge sorar: “Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?”Öğrenci: “Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum, kafam karmakarışık” diye cevap verir.Bilge hoca çok kısa cevap verir: “Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini bilen anlar. 

İşte böyle sevgili okur, birinin gözünde değerini ararken aklına bu hikâye gelsin. Gözünde değer aradığın herkes kuyumcu değildir. Bazen bozuk para gibi harcayacak insanlar da olacaktır seni. Oyuncak gibi kullanıp kenara atanlar da olacaktır. Birilerinin hayatında kenar süsü olduğun da olacaktır. Sırf kötü hisset diye, sırf seni kıskandı diye seni değersiz görenler olacaktır. Sen başkasının gözünde değerini aradığın sürece bunlar olacaktır.

Hayat başkalarının gözünden bakıp,kendine değer biçmen için çok kısa.

Ne diyor Mevlana;Ne fark eder ki gözü körleşmiş insan için, elmas da bir cam da,sana bakan bir kör ise, sakın kendini camdan sanma…
Eğer illa birinin gözünden kendine değer biçmek, onaylanmak, kabul görmek arzumuz varsa,bu duyguları Allah'a kanalize edelim. Böylece hem kulluğun hakkını vermiş oluruz hem de gerçek değerimizi bulmuş oluruz vesselam.

Harcamadan ve harcanmadan vaktinizin bereketi bol olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gülsemin Uğur Kurt Arşivi