Ayten Kutluay
Gönül Yangını
Bir kere tutuştu mu ateş , ne varsa yakıp yok etmeden küle dönmez. Ateş düştüğü gönülde öyle kolay sönmez.
“Ateş düştüğü yeri yakıyor”du, düştüğü yeri yakıyordu da ateş, düştüğü yerde yanarak küle dönmüyor, ateş düştüğü yerde hiç sönmüyordu. Öyle uzun geçiyordu ki yanarak geçen günler.
Yakma ateş, dermanım kalmadı artık demek istese de insan, daha ne kaldı ki geride yakıp yok edeceğin demek istese de biran, o sözü hiç kâr etmiyordu gönlündeki ateşe.
Zaman, diyordu ateş, bir zaman daha seninle olmak zorundayız. O bir emir kuluydu.
Bazen yavrusu elinden gidenin yüreğine düşüyordu en harlısından, bazen hastalıkla, bedene musallat oluyordu en korlusundan, bazen de kavuşamayan sevgililerin sevgiyle çarpan yüreklerini adeta yakıp kavuruyordu, o kadar çok sebep vardı ki yanmak için.
Lakin ateşin de bir görevi vardı. Düştüğü gönlü temizlemekti onun işi. Bütün kirlerden böyle arındırıyordu gönlü ve bir de üzerine mükafatlar ekliyordu Yandıran. Sabır istiyordu, dayanmalısın diyor, karşılığında rıza göster diyordu.
Her dertte ahhh dedikçe daha çok yanar gönlün ve ahların yanına bir de vahları eklersin. Ah-vahların hiçbir dermanı yok ateş düşmüş gönlüne, o yüzden bırak ah-vahları, sabret düştüğün ateşe.
Her gelen derde “hoş geldin” de, gelmiş ya bir kere ve sen bu derdin ateşine yanacaksın ya çaresiz işte sabırla, tevekkülle sükut eyle, saçma etrafa, aldığın mükafatları ve her derdi Mevla’ya giden yolda, aşkta, bir basamak olarak görmeye çalış, onu bir baş ağrısı değil de baş tacı olarak taşımaya çalış.
Neden benim gönlüm yanıyor, diye isyan etmeden önce yangının sebeplerini görmeye çalışmalı, acıyı, en şiddetli olan ilk anlarında sabırla, rızayla karşılamalı, yaşamın bir parçası olduğu bilincinde ve sadece kendi gönüllerinin değil de bütün gönüllerin de bir şekilde bu acılarla sınandığının farkında olmalı, varsa bir hata ki ‘kul hatasız olmaz’ en azından işte bu yangınla temizleniyorum, mükafata layık hale kavuşuyorum İnşallah, diyerek sabrını tövbesi ile yoğurmalı ve yangın korlanana kadar da sükut eylemeye çalışmalı.
Kimi için için, harlı harlı yanarak yürür işte bu hayatta, kimi de korlu korlu yanar durur.
Ne mutlu harlı yanıp sabredebilen gönüllere,
Ne mutlu harlı yananları görüp de korlu yandığı için şükredebilen gönüllere,
Ne mutlu yangını yandıranı, yangının sadece şu üç günlük dünyada kalacağını görebilen gönüllere..!

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.