Mehmet TAŞ
BU ŞEHRE ÖMRÜNÜ VEREN İSİM: MEHMET BALDUK

Kahramanmaraş, bazı insanlarını yalnızca yaşarken değil, yokluklarında da anlatır. Duruşlarıyla, mücadeleleriyle ve bu şehre duydukları derin aidiyetle iz bırakan isimler vardır. Merhum Mehmet Balduk, işte o isimlerin başında gelir.
17 Temmuz 2022’de aramızdan ayrıldı ama geride bıraktıklarıyla hâlâ bu kentin hafızasında ve vicdanında yaşamaya devam ediyor.
İLK TANIŞIKLIK, İLK İZLENİM
Onu ilk kez Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanlığı yaptığı yıllarda tanıdım. Girdiği ortamlarda kendiliğinden oluşan bir ağırlığı vardı. Sözü dinlenen, ne söylediğini bilen, söylediğinin arkasında durmaktan çekinmeyen bir karakterdi. Karizması yapay değil, yaşanmışlıkların getirdiği bir duruştu.
TİCARET VE SANAYİ ODASI YILLARI
1995 yılında Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı seçilmesinin ardından daha sık bir araya gelme imkânımız oldu. Türkiye’yi ve dünyayı iyi okuyan, ekonomik gelişmeleri doğru yorumlayan, entelektüel birikimi güçlü bir insandı. Zaman zaman farklı düşündüğümüz konular oldu ama açık sözlülüğü ve net tavrı onu her zaman saygı duyulan bir isim haline getirdi.
BU ŞEHİR DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAYI ÖĞRENMELİ
Kahramanmaraş ne yazık ki kendi değerlerine sahip çıkmakta çoğu zaman cimri davranan bir şehir…
Bir adım öne çıkanın ayağına pranga vuran, “kendi yetiştirdiğinin kellesini almada” mahir bir anlayış hâlâ içimizi acıtıyor. Oysa şehirler, kendi evlatlarını destekledikleri ölçüde büyür ve güçlenir. Bu basit ama hayati gerçeği yıllardır anlatıyorum.
YOKLUKTAN SANAYİYE UZANAN YOL
1981 yılında gazeteciliğe başladığımda Kahramanmaraş bambaşka bir şehirdi. Binden fazla kahvehane, sabahçı kahveleri, küçük kumar kulüpleri vardı. İnsanlar yazın pamuk tarlalarında ırgatlık yapar, yılın yarısını işsiz geçirirdi. Bugün sanayisiyle övündüğümüz bu şehir, işte o günlerden buralara geldi. Bu dönüşüm tesadüf değildi.
KALKINMANIN MİHENK TAŞLARINDAN BİRİ
Bu dönüşümde Mehmet Balduk’un başkanlık dönemi çok önemli bir yer tutar.
1983’te merhum Turgut Özal ile başlayan kalkınma hamlesi, onun yönettiği Ticaret ve Sanayi Odası yıllarında ivme kazandı. Özellikle 2004 yılında çıkarılan 5084 sayılı teşvik yasasında Kahramanmaraş’ın kapsam dışı bırakılmasına karşı verdiği mücadele hâlâ hafızalardadır. O günlerde Aktüel Gazetesi’nde attığımız manşetleri bugün bile hatırlayanlar vardır.
ZOR GÜNLERDE GÖRÜLEN DOSTLUK
2009 yılında babamı kaybettiğim günlerde şehir dışındaydı.
Döndükten sonra evimize gelip saatlerce bizimle oturması, kızlarımla yakından ilgilenmesi… Bu davranış, onun nasıl bir dost, nasıl bir ağabey olduğunu anlatmaya fazlasıyla yeterdi. Zor zamanlarda insanın yanında olanlar unutulmaz.
ŞEHRİN MESELELERİ, ORTAK KAYGI
Vefatına kadar her ay mutlaka bir kez telefonla konuşurduk. Şehrin sorunlarını ele alır, fikir alışverişinde bulunurduk. O sadece bir iş insanı değildi; eğitime gönül vermiş bir isimdi. Gençlerin iyi eğitim alması için verdiği mücadeleyi yakından bilenlerden biriyim.
AKEDAŞ VE HAKSIZ ELEŞTİRİLER
AKEDAŞ’ın özelleştirilme sürecinde yaşananları da yakından takip ettik. Adıyaman–Kahramanmaraş hattında kurulan bu yapı üzerinden yapılan haksız eleştirilere bugün bile itirazım var. EnerjiSa’nın barajları bu şehre ne kazandırdı? Menzelet’in Koç Grubu’na geçmesi neyi değiştirdi? Bütün bu örnekler ortadayken, kendi insanımıza yöneltilen eleştiriler insanın canını acıtıyor.
BİZE AİT OLANA NEDEN BU KADAR YABANCIYIZ?
Biz neden bize ait olana bu kadar mesafeliyiz?
Neden kendi değerlerimizi yüceltmek yerine yıpratmayı tercih ediyoruz?
Merhum Mehmet Balduk, bu şehir için çok şey yaptı. Bugün de onun açtığı yolda yürüyenler var.
BIRAKILAN MİRAS VE DEVAM EDEN VEFA
Bugün çocukları Nazlı Ceylan Balduk Kurtul ve EmreBalduk baba mirasını büyük bir sadakatle sürdürüyorlar. Okullar yaptırıyor, sosyal hayata katkı sunuyor, bu şehre olan borçlarını ödemeye devam ediyorlar. Bu da yapılanların kalıcı olduğunun en açık göstergesi değil mi?
BİR ŞEHRİN BORCU VE YAŞADIKLARIM
Benim için Mehmet Balduk, her zaman özel bir isim olarak kalacak.
Şehrine adanmış bir ömür, güçlü bir irade, dobra bir yürek…
Aslında yazacak çok şeyler de var. Ama bu yazıda bunun sırası değil.
Ruhu şâd, mekânı cennet olsun.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.