Mesut Bilal Buğday

Mesut Bilal Buğday

Öküz Lezzetli Otu Bilir

 "Öküz lezzetli otu bilir" derdi dedem ve üstüne bir hatırlatma daha yapardı: "ama öküz helali haramı bilmez"

işte insan ile hayvan arasındaki fark budur. Dünya hayvan için imtihan yeri değildir. Ancak hayvanın sahibi insan için, imtihan yeridir.

Anadolu insanı; irfan sahibidir. Konuşurken bir çok veciz söz kullanır ve bizde bu sözlere "ata sözleri" deriz. Bu sözleri yeri geldiğinde kullanırız.

Ama bazen söylenen sözün arkasındaki hikmeti anlamadan sözü eleştirir ve karşı sözler kullanırız. Ancak zaman içerisinde o sözleri tecrübe ettikçe yanlış bulduğumuz sözün, çok doğru olduğunu anlarız. Hatta sözü sahiplenmeye başlarız.

Hatta ataların boşa gitmiş sözü yok anlamında "ataların are gitmiş sözü yok" şeklinde ifade ederiz.

Dedemin kullandığı  "Öküz lezzetli otu bilir" sözüyle kastı aslında şu idi: "Öküz lezzetli otu bilir, ancak helal ve haram olan yere sen götürürsün." Öküz yaylımın helal yada haramlığından sorumlu değildir. Öküz boğazından sorumludur.

Dedem bazen eşyanın nasıl kullanılacağını da öğretirdi. Bir sözünde: "Evinizdeki yatak ya güveye (haşerat), yada güva'ya (damat) kalacak" demişti. Aslında dedem böyle söylemekle "eşyayı zamanında ve yerinde kullanın" demek istemişti. Ancak biz dünyada "hiç ölmeyecekmiş gibi yaşadığımızdan" ve "gelecek kaygısı" güttüğümüzden her şeyi elimizde bulundurmak istiyoruz.

Bir defasında ise dedem: "avradı hürmetsiz adamın evinde misafir eğleşmez" demişti. Kişi vardığı mekanda güler yüz, hürmet ve ilgi görmez ise, bir daha o mekana uğramaz. Ve o hane halkı ile karşılaştığında içten muhabbet etmez. Zoraki gülümseme ve zoraki ilgi gösterir. Yani bir diğer sözümüzde denildiği gibi "gönül ne çay ister,ne çayhane; gönül muhabbet ister çay bahane"

Başınızı iki elinizin arasına alın ve düşünün.  "Evinizin içerisinde eş mi? yoksa eşya mı önemli?" Tabi bu soruyu sorduğumda şu Türk sanat müziği eseri aklınıza gelebilir:

Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı

İçinde salınan yar olmayınca

Dedem bir gün hanımından dert yanan birine şunu söylemişti: "Koca olursa arif, hanım olur zarif"

dedemin muhatabına bu sözle kastı "hanımın yaptığı yanlış, peki senin yaptığın doğrumu?" sorusunu şahsın vicdanına sordurmak

Yani "hanımının hal ve hareketlerini güzelleştirmek birazda senin elinde" mesajı vermek.

Günümüzde Sevgimizi de, sabrımızı da çok çabuk tüketiyoruz. Acaba neden?

Çünkü kişinin şahsiyeti yerine tipine odaklanıyoruz. Ve bu yüzden doğru kişileri seçemiyoruz.  Yine Anadolu'da kullanılan çok güzel bir söz vardır:

Yüz güzelliği hamamdan eve, huy güzelliği Urumdan Şam'a

Başlarda söylediğimiz sözü tekrar söyleyelim: "ataların are gitmiş sözü yok"

Sözümüze öküzle başladık ve hakkını yemeyelim ve inekle bitirelim:

"Sütü bozuk olanın kanı temiz çıkmaz"

 Bir meyvenin bir tarafından kurt girmiş ise; diğer yerlere de  zamanla zarar verebilir. Bazen bir parçadaki bozulma tüm parçaları, tüm azaları bozabilir. Bedenimize nasıl dikkat ediyorsak, kalbimize ve ruhumuza da öyle dikkat etmek zorundayız.

Rabbim bizleri her daim hayırlı kullarından eylesin

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mesut Bilal Buğday Arşivi