Atatürk Olsaydı #Gezi Olmazdı!

Aslında sadece Gezi sürecinde değil, bütün olaylarda, tıkanan her konuda, yapılmayan her yatırımda veya özgürlüğün kısıtlanması ve hak ihlali gündeme geldiğinde belli bir kesimin basmakalıp slogan haline getirdikleri ve sıkı sıkıya sarıldıkları bazı sözleri var.

Bunlardan birisi de “Atatürk olsaydı, bunlar olmazdı” veya “bunlar olurdu”…

Bakalım gerçekten öyle mi?

Ama bunun için iyi bir tarihi bilgiye sahip olmanız gerekir…

Yine bunun için “devlet”in ne demek olduğunu ve o zaman nasıl algılandığını da iyice öğrenmiş olmanız lazım…

Sonra “hak ne demek?” ve “bunun bir sınırı olur mu?” gibi konularda uzman olmanız lazım…

Sonra diktatör ne demek, özgürlükçü ne demek, yasakçı ne demek, devrim ne demek, ihtilal ne demek, toplantı ne demek, gösteri ne demek, lider ne demek, iktidar ne demek, muhalefet ne demek…

Bitmedi, seçim ne demek, çok partili hayat ne demek, seçme ve seçilme hakkı ne demek…

Eğer bütün bunlar tamamsa, şimdi fikir jimnastiği yapabiliriz…

Eğer değilse lütfen siz bir geziye çıkın, sonra görüşelim…

***

Sadece Kemalistlerin değil, neredeyse AK Partiye karşı yekvücut halinde muhalif olan bütün kesimlerin tek ortak noktası “Atatürk olsaydı” diye başlayan olmazdı veya olurdu iddiaları…

Gerçekten öyle mi?

Bunu diyenlerin dayandıklarına göre, Atatürk olsaydı bu ülke çok özgürlükçü olurdu…

İnsan haklarına daha çok saygı gösterilirdi.

Dayatma bir kanun veya yasa çıkmazdı…

Milletvekilleri mecliste çok özgür olur, dilediğini söyler, grup kararı dinlemeden “evet” veya “hayır”ı kendi özgür iradesine göre belirlerdi.

Eğer Atatürk olsaydı polis şiddeti olmaz, gaz kullanılmaz, fişekle kimse ölmezdi.

On yılda ülkeyi demir ağlarla ördüklerinden Atatürk olsaydı, ikinci on yılda bir kez daha demir ağlarla örülürdü.

Atatürk olsaydı bütün televizyonlar çok sesli olurdu…

Herkes dilediği gibi yayın yapar, yayın kapatma olmaz, işten kovulan gazeteci, yazar veya medya mensubuna rastlanmazdı.

Atatürk olsaydı seçim sistemi de değişirdi; mesela AK Parti çıkıp yüzde elli oy alamaz, eğer tek parti dönemi sürmezse CHP yüzde 25’le iktidar olur ama asla yüzde 75’e tahakküm etmezdi…

Sadece bunlar değil elbet…

Atatürk olsaydı “millet” veya “kimlik” sorunumuz da olmazdı.

Kürt, Çerkez, Laz diye ayrıma gerek olmaz, “Ne mutlu Türküm diyene” dediğinizde, herkes esas duruşa geçerdi…

Eğer onların anladığı manada Atatürk olsaydı, demokratikleşme sorunumuz da olmaz, “çözüm süreci” diye kimseye taviz vermek zorunda da bırakılmazdık.

Atatürk yaşasaydı, demokrasiyi geliştirme gibi bir derdimiz de olmayacaktı, en gelişmiş demokrasi yürürlükte olacaktı.

Türkiye’de müthiş bir “farklı” söylemlere rastlayabilirdik mesela, Atatürk yaşasaydı…

Her partide, her STK’da, her kurumda, her kuruluşta, baştakiyle, sondaki arasında bir uyumsuzluk gibi gözükse de, herkes kendi fikrini söylemede özgür olurdu…

Yasak sorunumuz olmazdı…

Mesela herkes inandığı gibi yaşayabilirdi, hatta inanmazsanız da bunu açık ve de seçik olarak ifade etme şansına sahip olurdunuz…

Yok efendim ezan yasakmış, Kur’an okumak suçmuş, Allah diyeni içeri tıkarmışız gibi çağdışı yasaklar olmayacağı gibi, insanların cinsel tercihleri de sorgulanmazdı…

Atatürk yaşasaydı Gezi olayları da olmazdı…

Mesela Gezi Parkında bir düzenleme olacaksa halk “yok olmasın kardeşim” dediğinde derhal o işlemden vazgeçilirdi.

Hatta vatandaşın demokratik tepkileri için devlet bütçesinden ödenek ayrılır, Koç’un, Pennsylvania’nın finansesine gerek kalmazdı…

Atatürk yaşasaydı asla maden faciaları olmazdı…

Yüreğimizi yakan kazalara şahitlik etmez, giden canlara yanmazdık…

Neredeyse bütün felaketler son bulurdu, eğer Atatürk yaşasaydı…

Hatta insanlar daha iyi yaşardı…

Vergi verilmezdi mesela…

Hiç kimseden “varlık vergisi” gibi adlarla hakkı gasp edilmez, ödeyemeyenler madende çalıştırılmaya zorlanmazdı…

Atatürk bu ülkede yaşasaydı, bulutlar farklı şekle bürünür, rüzgâr farklı eser, güneş farklı doğardı…

Kimsenin çalışmasına bile gerek kalmazdı…

İsteyen işe gider, hatta isteyen istediği kıyafetle işe gider, hatta dilerse çırılçıplak mesaisini geçirebilirdi…

İçki içmenin yasak olduğu tek mekân bulunmazdı mesela…

Toplantı ve gösteri yürüyüşleri gibi yasakların da olmayacağı o dönemde, dileyen, dilediği eylemi yapabilirdi…

Ceza” diye bir şey olmayacağı için “mahkûm” ve hele hele “idam” gibi ilkel yaptırımlar ve ağır cezalar da gündemimizde olmaz, “katliam” diye iktidarı suçlayacak donelerimiz de bulunmazdı…

Toma da olmazdı mesela, cop da, biber gazı da, göz yaşartıcı bomba da…

Hatta sosyal medya da dileyen dilediğini yazar, ne twitter yasaklanır, ne Fecabbok’un kapısına kilit vurulur, ne de youtube gündemimize yasaklarla girerdi.

Hatta yaş sınırı olmadan, dileyen dilediğini izler, “RTÜK” denen çağdışı kurumların kapısına kilit, bacasına turp sıkılırdı.

Sıkı durun, o zaman Gezi’ye gerek duyulmazdı…

Eğer Atatürk yaşasaydı…

Neler olmazdı neler…

 

Tweetimden seçmeler

Tam bir yıl önce içimizdeki hainleri ve onların para babalarını tanımıştık. Gönüllü köle olan marabalar, kendilerini özgürlükçü sanıyordu.

www.naifkarabatak.net

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Naif Karabatak Arşivi