VE BASIN BAYRAMI

24 Temmuz gününün son yüz yılda bizim için önemi büyük. Bizim için önemi büyük derken sadece gazetecileri kastetmiyorum.

 

24 Temmuz 1923 tarihinde bugünkü Türkiye"nin sınarları tespit edilerek LOZAN"da imzalandı.

 

Iyi mi kötü mü?

 

Bu Lozan milletimiz için zafer mi yoksa cephelerde kazanılan zaferin masa başında yenilgisi mi?

 

Bunun sorgulanması ve tartışılması tarihçilerin görevi. Benim degil.

 

24 Temmuz 1950. Türkiye"de basın alanında sansürün kaldırıldıgı gün. Basında sansür ile ilgili kanunlar iptal edilmiş. Gazeteciler Cemiyeti bu günü BASIN BAYRAMI olarak ilan etti.

 

O günden bu yana da  yani 58 yıldır Basın bayramı olarak kutluyoruz.

 

24 Temmuz 1960 yılında ise Basın Ahlak yasası imzalandı.

 

24 Temmuz 1963 yılında ise Sendikalar Kanunu ile Toplu Iş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu çıktı.

 

24 Temmuz gününde başka önemli bir vakıalarda olmuştur. Ben konuya özgürlükler noktasında baktım.

 

BASININ ÖNEMI

 

Bir ülkede demokrasinin tamamen hakim olabilmesi için kimi olmazsa olmaz kurallar vardır.

 

Güdümsüz siyasi partiler, sendikalar, sivil toplum örgütleri ve Medya.

 

Ülkemizde güdümsüz neredeyse hiçbir kurum yok gibi.

 

Güdümsüzden kastım; olaylar karşısında çifte standarttır.

 

Ve bizim ülkemizde her şey çifte standarttadır.

 

Iyi gazeteci aranmaz; iyi yalaka aranır.

 

Iyi vekil aranmaz, lidere itaat edecek parmakçı aranır.

 

Iyi bürokrat aranmaz, kendi emirlerini uygulayacak aranır.

 

Bu örnegi yüzlere binlere çıkartmamız mümkündür.

 

şimdi soruyorum size;

 

Bu ülkede basın özgür mü?

 

Özgürlügün ölçüsü ne?

 

Ülkemizde özgürlük tanımı çagdaş standart normlara uygun mu?

 

Tabii her şeyde çifte standart oldugu gibi bizim her tanımımızda da bu hakim.

 

Bu durumda, ortada gözüken bu tablo karşısında Basının özgür oldugu savunulabilinir mi?

 

Bana göre; Ülkemizde hiçbir alanda olmadıgı gibi basında da özgürlük yoktur.

 

Özgürlük- sorumluluk demektir.

 

Özgürlük-karşıda ki insanın düşüncelerine saygı demektir.

 

Özgürlük- eşitlik demektir.

 

Bizde hangisi var?

 

şimdi ne özgürlügünden bahsediyoruz biz?

Hadi canım sende?

 

Sahte özgürlük palavralarından ve nutuklarından bıkıp usandık.

 

Onun için ben bu güne bir anlam yükleyemiyorum!....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet TAŞ Arşivi