Pamuk İpliğine Bağlı Ahlaklar

Son zamanlarda sanırım en çok duyulan ifade “ahlakın bozulması”…

Ahlak bozulmasın diye;

TV, dizi, film ve programlara getirilen sansürler

Ahlakımıza ters ifadeleriyle herkesi ortak davranışlara sürüklemek isteyen gruplar

Baskın inanç-düşünce evreni içine girmeyen herkesin ahlaksız olarak damgalandığı yaklaşımlar

Salt inançsal bir görünüm arz etmesi hasebiyle belirli gruplarda yapılan tüm kötülüklerin meşrulaştırılma gayeleri

Sessizlerin sesiyiz diye çıkılan yolda,sesini çıkaran herkesin nefesinin kesildiği süreçler

Kimsesizlerin kimi olacakken kimsenin görülmediği dönüşümler

“Adalet, özgürlük ve hoşgörü” mefhumunu; kendi ideolojik dünyasında yaşamayan hiç kimseye reva görmeyen klikler

Ahlakı, salt dini hususiyetler çerçevesinde yorumlayabilen zihinler

Ve her şeyden öte en önemlisi;

Kırılgan bir ahlak…

Ahlakın bozulmasına sebebiyet verileceği düşünülen her şeye orantısız, radikal tepkiler verilirken ahlakın bu kadar kolay bozulması üzerine hiç zihin yorulmuyor?

Her fırsatta dilimize pelesenk ettiğimiz “ahlak”ımız;

Neden bu kadar kırılgan?

Neden bu kadar hassas?

Neden bu kadar savunmasız?

Neden böylesine ince bir pamuk ipliğine bağlı?

Üzerine özenle titrediğimiz ahlakımız gördüğü kötü bir örnek neden hemen bozuluyor?

Bozulmaya bu kadar açık ve hevesli olmasında bir mesele yok mu?

Asıl mesele zaten bu değil mi?

Ahlakımızın bu kadar çıt kırıldım olmasını sorgulayacak bir zihin yok mu?

Küçük bir rüzgarda sarsılmayacak bir ahlak mefhumu inşa edememek miyiz?

Yoksa her fırsatta bozulmak için bahane arayan bir ahlaka mı sahip olacağız?

Ahlak zaten zor hususlarda, yanlış hususlarda doğrudan vazgeçmeme, dik durma erdemi değil mi?

Peki nedir ahlak?

Toplumun genelinin belirlediği değerlerler silsilesi mi?

Sayıca daha fazla insanın bir kuralı, bir geleneği benimsemesi mi?

Ahlakı salt toplumsal ve coğrafi değerlere indirgeyenler bir yerde hata yapmıyor mu?

Ahlak mefhumunda; “adalet, vicdan, merhamet, dürüstlük, şeffaflık” vb. temel evrensel ilkeler referans alınsa daha iyi olmaz mı?

Ahlak; topluma ve coğrafyaya göre değişmeyen evrensel ilkeleri benimsemektir.

Bozulmak için bahane aramama dirayetidir.

Çıkarlar ve ilkeler ikileminde, ilkeleri baz alabilme erdemini sergileyebilmektir.

Başkalarının “bireysel” alanına girmemektir.

Başkalarını rahatsız etmemek değil; başkası için rahatsızlık duymaktır.

Ve en mühimi;

“Birey”in; inancına, fikrine, tercihine, yaşam tarzına” saygı duymak, hoşgörü göstermek” gibi üsttenci bir yaklaşım sergilemekten ziyade onun alanına müdahil olma yahut alanı hakkında fikir beyan etme cürreti göstermekten imtina etmektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet GÜLER Arşivi