Nezaket ve Bürokrasi Kültürü

1 Kasım seçim gününe kadar, mümkün olduğunca siyasi içerikli köşe yazısı yazmamaya özen gösteriyorum.

Ancak bu gün kişisel olarak, bilim adamı ve akademisyen olarak çok beğendiğim Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu Kahramanmaraş’ta miting yapacak. Akşam ise Mehmet Akif Ersoy’da gençlerle bir araya gelecek. Sayın Başbakana Kahramanmaraş’a hoş geldiniz diyerek yazı konusuna girmek istiyorum.

**

Dile kolay 35 yıla yakın bu şehirde basın alanında çalışıyorum. Şehrin sorunları ve çözümü noktasında kimi zamanlarda yaptığımız yayınlar ile ciddi bir kamuoyu oluşumuna sebep olmuş ve bunun karşılığı alınmıştır. Yani bizim şehre sevdamız vardır, bu şehrin gelişimine öyle ya da böyle katkımız vardır. Öneriler yaptık. Haddimizi bilerek eleştiriler yaptık. Çünkü bu şehir bizimdir. Bu şehrin tapusu bizlere aittir. Bu şehir benden sorulur diye konuşanların ilk rüzgârlarla sağa sola savruluşunu görürken, bizler ne fırtınalara nede boralara esir olduk, ne yan yattık ne de başka yerlere savrulduk. Buradayız. Gün oldu baskı gördük. Gün oldu tehdit edildik. Ama şunu biliyorduk ki; gittiğimiz yol doğru idi. Biz Hak dedik. Biz Adalet dedik.

Üzülerek ifade etmem gerekirse, son yıllarda Kahramanmaraş’ın her tarafı yozlaşmış oldu. Hatır, kadir kıymet kalmadı.

Burada bizim bir şey yapmamız gerekiyordu. Ya her şeyi sineye çekip oturacaktık. Ya da zor olanı tercih edip; mücadele edecektik. Ben kendi hesabıma zor olanı seçtim. Üç kuruş menfaat için değerlerimi bir tarafa atacak adam değilim. Bu şehirde kendini bilmez pardon kendini dev aynasında gören cücelerle mücadele etmemiz gerekecekti. Allah izin verirse 1 Kasım seçimlerinden sonra bunun dozajı artarak devam edecektir. Bunu da yaparken temel felsefemiz ahlaki olmasıdır. İş ile kişiliği ayırt etmeliyiz. İnsanı birey olarak değil görev yaptığı kurum, kurumdaki performansı, şehre getirdiği artı ya da eksi hizmetlerini dile getirip ve eleştirimizi bu ahval üzerine inşaa edeceğiz. Çünkü Kahramanmaraş’ta her kes iş yapıyormuş gibi gözükmekte ama ortada iş adına bir eser yoktur.

**

Eskiden bir kuruma atanan müdür, bir odaya seçilen başkan, bir partide seçilen başkan v.s. bunlara gidilir hayırlı olsun temennisinde bulunulurdu.

Bu insanlar ise birkaç ay sonra kendisini ziyaret eden insanlara iadeyi ziyaret yapar ve bu iki ziyaret ile birlikte ilişkiler geliştirilirdi.

Karşılıklı fikir alışverişleri yapılırdı. İnsanlar düğün ve cenaze gibi konularda gereğini yapardı.

Özellikle son yıllarda Bürokrasi başta olmak üzere bu nezaket kuralları unutulmuştur. Çünkü atanan bürokrat buraya bileğinin hakkıyla liyakat olarak atanmamış sadece parti ve sendikal güçle gelmiştir.

Bürokrasi ve kültürel değerler, örf ve ananeleri bilmeyen bir bürokrat kendini kaf dağının ardına hapseder. Ona göre kurumda çalışan herkesin makamında gözü vardır. Ona göre etrafındaki herkes kendisinin başarısız olması için çalışır. Ona göre medya, basın, kamuoyu kendine düşmandır. Bunlardan uzak durulması gerekir.

Ya arkadaş bu şekilde hastalıklı yaklaşımlar içinde olan ve böyle yaşayan bir yönetici, Belediye Başkanı, ya da bir siyasi parti başkanı o şehre ne hizmet yapabilir?

Kahramanmaraş’ta Vali İlhan Atış, Vali Niyazi Tanılır ve şimdiki Valimiz Mustafa Hakan Güvençer dışında iadeyi ziyaret yapan biri var mı?

Kahramanmaraş’ta seçilmiş Belediye Başkanlarına, Oda başkanlarına, Parti Başkanlarına, Kahramanmaraş’a atanan kimi kurum müdürlerine bir gazeteci olarak hayırlı olsun ziyaretleri yaptım.

Ancak bu ziyaretlerimize karşılık bize gelen sadece Kahramanmaraş Valisi Sayın Mustafa Hakan Güvençer oldu.

Şimdi soruyorum?

Bir yerde “kalite sorunu” yok mu?

Basın ve kamuoyundan kaçan Belediye Başkanları, Daire Müdürleri, Parti Başkanları, STK Temsilcileri bu şehre ne verebilir? Bu şehrin hangi sorununu istişare ile çözebilir?

**

Kimseye gitmeyen, üç beş yalaka ve goygoycu dışında kimseyle görüşmeyen bürokratın yapacağı hizmet ise sabun köpüğü gibi olur. Kayar elimizden gider.

Dedim ya; siyasi köşe yazılarına paydos. 1 Kasım seçimlerinden sonra bütün kurumları, şehirde görev yapan bütün bürokratları mercek altına alacağız. Makam arabalarına binip çaka satarak, sosyal medya hesaplarında fotoğraf paylaşarak hizmet verilmez.

Ya bulundukları makamların hakkını verecekler ya da eleştirilerimizi yapacağız. Kahramanmaraş deneme tahtasına döndü. Ve siyasiler bundan habersiz. Bizim görevimiz ise siyasileri ve kamuoyunu uyarmak, duyurmaktır.

Şimdilik bu kadar!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet TAŞ Arşivi