Anlaşamama

İletişim kurarken, temelleri insanoğlunun ortaya çıktığı zamanlarda atılmış olan dili kullanırız.

Dil, olguları ve hissedilenleri simge kullanarak ifade etme yöntemidir.

İletişimde en önemli öğe kabul edilen dil, eğer düzgün değilse, söylenen şey, söylenmek istenen şey olmaz.

Etkin bir iletişim için en önemli öğe, düzgün kullanılan dildir.

Bir metinde, doğru ve anlaşılır bir dil kullanılmamışsa, iletişim, sağlıklı bir biçimde gerçekleştirilemez.

İçerik düzeyinde karşılıklı anlaşamama, aynı dile ve kültüre sahip kişiler arasında da oluşabilmektedir.

İlişki düzeyinde karşılıklı anlaşamama ise, amaçlanan dil eyleminin iletişimde bulunanlar tarafından yanlış veya değişik yorumlanması sonucu oluşmaktadır.

İletişimin temel taşıyıcısı olan dil, hem toplumsal bir kurum hem de bir değerler dizgesidir.

Dil, sözcüklerden ve bu sözcüklerin belli dilbilgisi kurallarına uygun olarak dizilmelerinden oluşur.

Bu doğrultuda, bir sözcük, kastettiği şeyin yerine geçen bir göstergedir.

Dil, sadece söze dayalı kodlardan oluşmaz.

Çeşitli görsel mesajlar, vurgular, jest ve mimikler, söz dışındaki öğeler olarak iletinin içerisinde yer alır.

Haliyle, ayrı ele alınan sözlü ve sözsüz simgeler de kişiler arası iletişim sürecini birlikte tamamlamaktadır.

Bazen bir cümle içindeki sözsüz öğelerin anlam değeri, sözcüklerden daha fazla ağırlık taşıyabilmektedir.

İletişimin temel öğelerinden biri olan dil, düzensiz bir yapıda kullanılması halinde iletişimi kısıtlayıcı bir engel durumuna dönüşebilir.

Bazen aynı kelime, farklı bireyler arasında değişik anlamlara gelebilmektedir.

Kelimeler kendi anlamlarının dışında kullanıldığında, iletişim gerçekleşemez.

İletinin doğru ve tam olarak aktarılması için, kullanılan kelimelere kaynak ve hedefin mutlaka aynı anlamı vermeleri gerekir.

İletişimi kopartan veya bölen herhangi bir etki, iletişim sürecinin gerçekleşememesinin bir başka nedenidir.

Herhangi bir iletinin aktarılması sürecinde ileti kaynağıyla hedef arasına giren her şey bir engeldir.

Kesinti, mesajın tümüyle alınmasını engellemese bile anlaşılmasını olumsuz yönde kesinlikle etkilemektedir.

Kesintilerle başa çıkmanın tek yolu, kesintilerin varlığını kabul etmektir.

Engelin olmadığını savunmak, engeli ortadan kaldırmamaktadır. Daha uzun bir süre devam etmesine sebep olmaktadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Esat BEŞER Arşivi