1 Kasım seçimleri sonucu 64. Hükümet kurularak dün işbaşı yaptı. Aynı gün sınır ihlali yapan Rusya Federasyonuna bağlı bir uçak düşürüldü.

Kısaca dün Türkiye gündemi yeni hükümete ve bu uçak düşürme krizine odaklı gergin bir gün yaşadı.

Her yeni günde yeni bir dünya kurulur.

Biz bu güne bakalım.

64. Hükümette Kültür ve Turizm Bakanlığı koltuğuna oturan değerli milletvekilimiz Sayın Mahir Ünal ile ilgili Kahramanmaraş’ta dün adeta bayram yaşandı.

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Erkoç Başkanlığında bütün Belediye Başkanları ortak açıklama yaptılar, şehirde tatlı baklava ikramı yapıldı.

STK’lar, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası ve bir çok kurum kendi imkanları ölçüsünde kutlama yaptılar.

Kentte ki gazeteler, köşe yazarları bu konuda kalem oynattılar, haberler yaptılar.

Dile kolay tam 19 yıl sonra tekrar Kahramanmaraş’tan bakan çıktı.

Bu kutlamalar, sevinçler doğal sayılmalıdır.

Sayın Ünal, Ak Parti Grup Başkanvekilliği döneminde Kahramanmaraş’ın bütün sorunlarını masaya yatırdı. Sorunlarımız ile ilgili çalıştaylar, toplantılar yapıldı.

Kahramanmaraş’ın hizmet alması ile ilgili o eski makûs talihi değişmişti.

Hepimizin şikâyet ettiği turizm ve bunun getireceği ekonomik hareketlilik bizim için büyük önem arz ediyordu.

Şimdi tam da bu konuda bir bakanımız olması bu şehir için büyük bir nimet olmuştur.

İnşallah bu 4 yıllık süre içinde Kahramanmaraş’ın Kültür ve Turizm noktasında hak ettiği yer yakalanır.

Sayın Ünal’ın bu konuda daha kalıcı eserler bırakacağına inancım tamdır.

Bize düşen destek olmak ve yön gösterici eleştirilerimizle kente ivme kazandırmak olmalıdır.

Biz basın mensupları yangına kürekle gitmek yerine elimize kova alarak yangını söndürme cabası içinde olursak, hizmetler daha hızlı gelecektir.

Bilirim ki; marifet iltifata tabidir.

Bu duygular içinde Sayın Ünal’a başarılar dilerken, Allah yar ve yardımcısı olsun diyorum.

**

Gelelim ikinci konumuz olan Angajman kuralları sonucu uçağın düşürülmesi konusuna.

Türkiye bir çadır devleti değildir.

Türkiye bir muz devleti de değildir.

Türkiye’de bin yıllık bir devlet geleneği vardır.

Türkiye sınırları zaman zaman ihlal edildi. Hatırlanacağı üzere Suriye daha önce sınır ihlalini öne sürerek silahsız bizim uçağımızı düşürdü. Dikkatinizi çekmek istiyorum. Silahsız uçağımız düşürüldü.

Türkiye bunun üzerine angajman kurallarını devreye soktu. Oysa Rusya onlarca Türkiye sınırını ihlal etmiş ve Türkiye’nin uyarılarını pas geçmişti.

Daiş ile mücadele ediyoruz diye Bayır Bucak Türkmenlerinin yaşadığı Türkmen Dağına son bir haftadır yapılan saldırılara da kimsenin kayıtsız kalması beklenemezdi.

Suriye rejimini kollamak adına hiçbir terör olayına bulaşmayan ve sadece bulunduğu topraklarda tutunmaya çalışan insanlara bomba atmak ve Türkiye sınırına yeni bir göç dalgası oluşumuna katkı yapmak istenilmesi Türkiye’nin Suriye sınırı içinde oluşturmaya çalıştığı ve sadece insani yardım amaçlı güvenli bölge projesi ile de dalga geçmek gibi bir şeydi.

Keşke uçak düşürülmeseydi, Rusya ile ilişkilerimiz gerilmeseydi diye düşünüyoruz amma bizim de izzetimiz ile de oynanmaması gerektiğini de göstermeliydik.

Rusya Federasyon Suriye konusunda Türkiye’nin hassasiyetlerini hiç dikkate almadı.

Türkiye- Rusya arasındaki ilişkiler belki bir süre buzdolabına kaldırılabilinir belki de. Ama komşuluk ilişkileri ve karşılıklı güvende önemlidir.

Türkiye Rusya’yı arkadan hançerlememiştir. Sadece olması gerekeni yapmıştır.

Bunun da böyle bilinmesi gerekmektedir.