MERHABA YA şEHR-I RAMAZAN

Donandı her yer kandiller ile

Doldu camiler müminler ile

Zikr-ü tesbihler saf diller ile

Sana eylerler şehr-i Remezan

Hoş safa geldin şehr-i Remezan

 

Yazıma Acemaşiran makamında bestelenen güzel bir Ramazan Ilahisi ile başladım. Zira, Bu Pazar gecesi sahura  kalkacagız, Pazartesi günü nasip olursa ilk oruçlarımızı tutmuş olacagız.

 

Ramazan ayı, televizyonlarımızda ve bazı çevrelerce bizlere lanse edilmeye çalışıldıgı gibi, bir eglence ayı degildir. Kanto  manto gibi defolu musıkilerin, Ramazan ayına mahsus bir gösteriymiş gibi sergilendigi aylar da degildir.

 

Ramazan ayının gönüllerimize kattıgı manevi havayı daha derinden teneffüs etmemiz için,  ecdadımızdan bize  intikal eden kültür mirasımızdan, geleneklerimizden, hayatımızı   süsleyen ilahilerimizden  bahsetmek istiyorum bu yazımda.

 

Ezan Sesiyle başlayan hayatımızın her aşamasında.

 

Çocuklarımızın dogumlarında, isim verme merasimlerinde, okula gönderiliş esnasında, askere gidişlerinde, dügün merasimlerinde,  vefatlarında, mevlütlerde, okunulan ilahilerimiz oldugu gibi.  Özel günlerimizde, kandil gecelerinde, üç aylarda,  Muharrem ayında, Ramazan ayında, Bayramlarda okunan Ilahilerimiz de vardır.

 

Ramazan ayı, hayatımızın en müstesna  manevi haz  aldıgımız  bir dönem.

 

Ecdadımız Ramazanı ugurladıktan sonra, hemen bir sonraki Ramazanın özlemini çekmeye başlarmış. Bilhassa üç aylara girildiginde, Ramazan yaklaştıgında, ramazana ilk günlerinde ve sonlarında, farklı ilahilerle, bu mübarek ayı ihya etmeye çalışırmış..

 

Ramazanın ilk haftasında okunan ilahilerin güfteleri ekseriyetle ? Merhaba ya şehri ramazan ? diye başlar ve bu mısra nakarat halinde devam edilir. Ugurlama denilen son iki haftada ise,  hüzün terennüm edilerek. ? Elveda ya şehri Ramazan/ Elveda ey mah-ı mübarek ? gibi mısralara ilahilerde yer verilirdi.

 

Eskiden Istanbul da bazı camilerde teravih namazları enderun usulü ile kılınırdı. Teravihte; Ilk dört rekkattan sonra neva,  ikinci dört rekkattan sonra hüseyni, üçüncü dört rekkattan sonra bestenigar, dödüncü dört rekkattan sonra eviç, son dört rekkattan sonrada acem aşiran makamında  ilahiler okunurak, segah makamı ile de vitir namazına girilirmiş.

 

şimdi  bu güzel gelenek günümüzde aslına uygun olarak, Istanbulda bazı cami ve vakıflarca yaşatıldıgını duymaktayız.  Ayrıca şehrimizde de  bir vakfımız, Istanbul da ki gibi aslına uygun enderun usulu teravih namazı  kılmaları, bizi ayrıca sevindirmekte ve gururlandırmaktadır. Kendilerine ecdat mirasımıza sahip çıktıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.   

 

Bu vesile ile Tüm Kahramanmaraş lı hemşehrilerimin Ramazanını kutlayarak, Ramazan ayımızın tüm Islam alemine hayırlara vesile getirmesini temenni ediyorum.

 

Selam ve sevgilerle.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali AVGIN Arşivi