Önce Zihniyet Dönüşümü Gerekli Bu Şehre

Çözüm odaklı konular nasıl olurda çözümsüzlüğe sürüklenir ve bunu nasıl becerirler? Gurur ve kibir birleşince makamda, sorun olmayan bir iş dahi sorun olur çıkar. Çark o kadar yavaş döner ki dişliler arasında kalan çalışanlar hep kendini yorgun hisseder.

Verimli bir çalışma için işi ehline vermek gerekiyor. Herkes, işi benden daha iyi kimse bilemez diye iddia da bulununca işi gerçekten yapacak insanda buyurun yapın deyip bir köşeye çekilmek zorunda bırakılıyor.

O kadar bilgili ve kültürlü bir şehiriz ki, akıl vermekte üstümüze yok. Sadece akıl vermekle kalsak, birde düzeltme çalışmamız yok mu, işte orada kopuyor köprünün halatları. Köprü sağlam da şükür zorlaya zorlaya bir şeyler meydana çıkıyor. Ama hiç kimsenin istediği gibi olmadığını bir köşeye bırakalım, yapabildiğimiz bu diyerek ortaya farklı bir şey çıkıyor. Başka değerlendirilecek alternatif olmadığı içinde mecburi istikamet elde ne varsa onu kullanmak zorunda kalıyorsunuz.

Doğru eylem planı maalesef yok bizim şehrimizde.

Şehir olarak kurumsallığı yakalayamadığımız için eski düzen (kabala düzen) devam ettirilmeye çalışıyor işler. Hak edene değil de hatırı olana işler teslim ediliyor. Hatır işi olan ısmarlama iş uzarda uzarmış. Ne işi veren bir şey diyebilirmiş nede işverenin bir şey demeyeceğini iyi bilen işçi, işi erken bitirme ya da gününde teslim etmek için çaba gösterirmiş.

Şehir için düşün kendin için çalış… İşinin hakkını verirsen birilerinin seni orada tutmak için hatırını ortaya koymazsın.

Şehrin dinamiklerini bilmiyorsanız, bunların üzerine proje üretmenizde imkânsız olacaktır. Taşıma suyla değirmen dönmeyeceği gibi değirmende ki buğdayında heba olacağını unutmamak gerek.

Birde tekere çomak sokmak diye deyim vardır. Çomak olanları fark edip tekeri kurtarmazsanız bir süre sonra elinizdekinden de olur çırpınmaya başlarsınız.

Akıl akıldan üstündür. İstişare de bulunmak sünnettir. Gel görelim ki; 22 Nisan Günü kaleme aldığı BUNLARDA GEÇER “YA HU!” köşe yazısında ‘’ Emek vermeden belli makamlara gelen insanlar, kendilerine yalakalık yapmayan, iltifat etmeyen, biat etmeyen insanlardan uzak durmayı tercih ediyorlar.’’ diyen Üstadım, Mehmet Taş Bey en güzel tespiti de şehir adına yapmış bulunmaktadır. Bu köşe yazısını okumadınız ise okumanızı, okudunuz ise bir daha okuyup şehirde neden işlerin ağır aksak yürüdüğünü fark etmenizi istiyorum.

Şehir olarak o kadar çok alışkınız ki ‘’SÖZ’’ kelimesine, ‘’SÖZ’’ dendiği andan itibaren oldu biliriz. İçimiz rahattır artık. Hala bu gelenek şehirde devam etmektedir. Ve ‘’SÖZ’’ yerine gelmeyince bahaneler uydurmaya başlarız kendimize. Sonra anlarız ki ‘’SÖZÜNÜN ERİ’’ değildir artık ‘’SÖZ’’ sahibi insan.

Zihniyet Dönüşümü gerekli bu şehre, yapılarımızda kurumsallık işleme konulmalı ilk olarak. Şehrin en büyük kurumlarında bile hatır-gönül yordamı işlemektedir. Bundan vazgeçmediğimiz sürece bu şehre ne yapılsa eğrelti duracaktır.

Kısa bir hikâye anlatmak istiyorum…

Vakti zamanında işini iyi yapan bir mühendis, bulunduğu her görevde artı değerler katarak yükselmiş. Öyle yükselmiş ki gittiği her yerde elinde sihirli değnek var gibi projeleri şehre uyumlu halde işlermiş. Gün olmuş devran dönmüş, memleketi olan şehirden istek gelmiş. Çok iyi bildiği şehrini önce istememiş ama yapacak bir şey yok. Anne ve Babası; ‘’Oğlum gurbet elleri bırak gel şehre, yanımızda kal bak yaşımızda ilerledi’’ diyerek ikna etmişler.

Mühendis Bey ilk geldiği gün şehre, şehrin ne kadar çok eksiği olduğunu ve neden bu eksikliklerin giderilmediğini bildiği halde, bir ön çalışma yaparak şehrin sorunlarını sıralamış. Sorunları çözmek adına tam yetki istemiş, tüm yetki senindir diye de sözü almış. Başlamış işe; bir iki derken hop dur bakalım diyen, çatlak sesler çıkmaya başlamış ve işini yapamaz hale gelmiş. Tam yetki verende destek olmayınca şehri bırakıp tekrar başka şehirlere gitmiş.

İşte şehrimizin hali budur. İş yapacak insana işini yaptırmayacak insan o kadar çok ki… Ve bunlar Mehmet Taş Üstadımın da dediği gibi hak etmediği masalarına kurulmuş oturmaktalar.

 İşte şehrin gerçek sorunu budur. 

Açık Avm projesi olarak yapılan çalışma şehrimize yakışan bir projedir. Bunun öncesinde açıklanan Valilik kavşağı ve Şelale parkın orada ki kavşak da alt geçit çalışmaları olacaktı. Bu projeler ile birlikte hayata geçirilirse ‘’AÇIK AVM’’ projesi amacına ulaşacaktır.

Muhabbetle Kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa ALYAZ Arşivi