Dr. Mustafa Coşkun Kale

Dr. Mustafa Coşkun Kale

Çıkmazlardayız...

Yo yoo ! Anlatmak istediğim zam yağmuru da, ekonominin kötü gidişatı da değil, yanılmayı çok isteyerek 2022 yılının 2021'den de kötü geçeceğini de anlatmıyacağım.

"sebep olan faiz"i % 14'lere indirmemize rağmen, "sonuç olan enflasyon"un niye tırmandığından da bahsetmiyeceğim.

Bilim adına bırakın dünyaca meşhur ekonomistlerin bize kis-kis gülmesine, Putin'in bile bizimle kafa bulmasınıda es geçeceğim. 

20 yılda 1.5 Trilyonu faize verdikten sonra, İndi denilen faizin kredilerde % 30'lara çıktığından da,  Merkez Bankası'ndan %14 faizle para alan bankaların, hazineye %22-25'lerle geri vererek milletin geleceğine nasıl ipotek konduğundan da bahsetmiyeceğim size.

Eğitim, sanayi, tarımda ki çıkmazlarımızı da şimdilik öteleyip, parti ile devlet kavramı üzerine duracağım.

Biz alfabenin A'sında ki sorunlarımızı aşmadan, yok hukuk, yok ekonomi, yok eğitim, yok sanayi v.s şimdilik yerin de dursun da, demokrasi, hükümet ve devlet anlayışımız esastan sorunlu önce bir ona bakalım.

Demokrasiler de "Devlet de Benim, Hükümet de " diyemezsin, denilmemeli de. Eğer oyunu kuralına göre oynayacaksak durum bu kadar açık ve net !.

Milletten ülkeyi yönetme adına yetki alırsın, hükümet olur Anayasa ve kanunların verdiği yetki çerçevesinde ülkeyi daha ileriye götürme adına gayret sarfeder, zamanı geldiğinde milletten tekrar yetki almak için seçime gidersin. 

Gerisi milletin takdirine, o ne karar vermişse sonuca razı olmak, herkese de bunu kabullenmek düşer.

Devlet hepimizin devleti, o bizler için kutsidir. Uğruna can verdiğimiz, vermeye de hazır olduğumuz, kanla yoğrulmuş vatan toprağının adıdır O. "Devlet Ebeddir" sonsuza kadar yaşatmaya and içtiğimizdir O.

Devlet, hiç bir şahıs ve ailenin hükümdanlık yeri olamayacağı gibi, iktidarlar için de devlete hükmetme anlayışı yok derecede sınırlıdır. Çünkü devletin sahibi şu veya bu parti değil  topluca millettir. 

Devleti ayakta tutansa güçlü kurumlarıdır. Bu güç, hem iktidarlara mihmanderlik yapar, hem de iktidarların işini kolaylaştırır. İktidarların kurumları zayıflama teşebbüsü, başta iktidar olmak üzere devleti de zayıflatır.

Bu girişi niye yaptım ? şunun için; son zamanlarda hükümet olmayla, 'devleti ele geçirmeyi' bir sayan anlayış bazı aklı evvellerce bir tutuluyor da ondan. Hatta bilakis zımmi olarak sanki pompalanıyor da. 

"Biz iktidarız devlet de bizim olmalı !" anlayışı; Anayasal bir devlet de, mümkün olmayacağı gibi, olsa olsa ancak bu Eski Sovyetler de ve Saddam'ların, Esad'ların ülkesinde ki "Parti Devlet" lerinde olur. Akibetleri ise malum...

Hele hele oralarda ki gibi, parti ve lider kutsaması gibi bir anlayış 150 yıldır aradığımız, eksiklerine rağmen zor bulduğumuz, ileri demokrasi için uğraştığımız  günümüz Türkiye'sin de abesle iştigalden başka bir şey değildir. Zorumuz yoksa eger, aklımıza da mukayyet olalım bari.

Siyasi partiler Anayasaya göre kurulur. Görev ve yetki alanları da siyasi partiler kanunun da belirtilir. Amacı da, "milli iradenin oluşmasını sağlayarak, demokratik bir devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacı güder" yani esas ilkelerle birlikte halkın mutluluk ve refahını geliştirmeyi amaçlar.

Anlaşılacağı üzere, ne parti kutsaldır ne de lideri, böyle bir anlayış Emeviler de başlayan gayri meşru yönetimler de, halkına zulmederek devlet imkanlarını yakınlarına peşkeş çeken ve tebasına kutsiyetine inandırarak zülmüne razı edilen artık ilkel olmuş anlayışlar da olur.

Şimdi, aşağı da başlıklar altın da verdiğim sözleri vicdan ölçüleri için de okuduktan sonra, size olan soruma geleceğim.

- "Burayı kaybedersek Kudüs'ü kaybederiz. Hiçbir yeri kaybetmeyiz İslamı kaybederiz. Mekke'yi kaybederiz."
- "Partimizde olmayanın inancından şüphe ederim."
- "Partimize vereceğiniz oy mahşer de kurtuluşunuz olacak"
- "Sadece bizim yaptıklarımıza bakmayın. Biz kendimiz yapmıyoruz. İnanıyoruz ki bize yaptıran Allah'tır."

İktidar da kalma adına her şeyi mübah saymakla beraber, şirk mi bu ?
Yoksa Allah'la mı aldatmaktır ?

Ya da, çaresizlik, sefillik ve çıkmazlarda olma değilse, nedir bu Allah aşkına !?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. Mustafa Coşkun Kale Arşivi