Terör, Şark Meselesinin Bir Sonucudur

Terör, Şark Meselesinin Bir Sonucudur
Eğitimci, Araştırmacı İbrahim Gülsu, Şark Meselesi, terör, Kürt ve Ermeni Meselelerinin iç yüzünü anlattı.

Eğitimci, Araştırmacı İbrahim Gülsu, Şark Meselesi, terör, Kürt ve Ermeni Meselelerinin iç yüzünü anlattı. Gülsu, Türk, Kürdü, Arap’ı, Çerkez’i benim kardeşimdir, neden? Onlarla bizim inanç ve kültür birlikteliğimiz vardır. Dış mihraklar Kürtçülük meselesini çıkartmasalardı bir başka meseleyi önümüze koyacaklardı. Bizi birbirimizden ayırmaya çalışacaklardır, hedefleri ayrılık tohumları atmaktır, bu yolla bizi zayıf düşürmeyi amaçlıyorlar” dedi.

Böl, parçala yut politikasını yürüten batı, terör örgütü aracılığı ile kardeşi kardeşe düşürmeye çalışıyor. Bu coğrafyada yaşayan milletler aklını başına almalı, sırt sırta verilmelidir, dendi.

Araştırmacı İbrahim Gülsü, Şark Meselesi, son günlerde yoğunlaşan terör konusunda değerlendirmelerde bulundu. Gülsu “ Her sosyal olayın bir yaşı vardır. Bazı sosyal olaylar vardır ki bin, iki bin yaşındadır.”dedi. Emperyalist güçlerin, Türkiye üzerindeki oyunlar açık ifade ile Türkiye üzerindeki hedefleri sadece cumhuriyetle sınırlı değildir. 1071 yılında Anadolu’ya adım atmışsınız. Batı için tarihi “şark meselesi” gündeme gelmiş ve o günden beri bu devam ediyor. Diyen Gülsu,” Türkiye’de meydana gelen olaylar tarihi şark meselesiyle ilişkilendirilmez ise 2000 yıllarının gibi meselesi izah edilemez. Ama insanlar televizyonlarda, gazetelerde bu konuyu konuşuyorlar. Bin yaşındaki bir meseleyi bugüne yorumluyoruz. Hâlbuki bugün meydana gelen olayın çok ciddi temelleri var. Bu sebeplerin bir kısmı yakın sebeplerdir.”

BU TOPRAKLAR ÜZERİNDE YAŞAYANLARIN

BİRBİRİ İLE ASLA MESELESİ YOK!

İsrail neden destekleniyor? Çıkarları uğruna desteklemektedir diyen Gülsu, konuşmasının devamında ise; “ Hiç kimse şunu iddia edemez ki Kürtçülük meselesi bizim meselemizdir. Biz bunları hiç konuşmuyoruz. İnsanlar bu olayların geriye dönük tarihini hiç tartışmıyoruz.

Kardeşin kardeşle meselesi olmaz, güneydoğu Kürtçülük meselesi, ermeni meselesi… Bunlar hep batının ürettiği kavramlardır. Hak talebinde bulunabilirsin yani bu bulunmak demek böyle bir terör örgütü kurmak anlamına gelmezken siyasi anlamda halk talebinde bir isim, kültürel haklar talep edebilirsin, bunu sadece bu ülkede yaşayan, Kürtleri ilgilendirmeyebilir. Bende diyebilirim Kahramanmaraş’ta farklı bir sosyal ekonomi açsam devletten talep edebilirim. Üzerine basa basa söylüyorum, bu topraklar üzerinde yaşayan insanların birbiri ile asla meselesi yok.. Ama emperyalizmin Türkiye’yi meşgul etmek için Türkiye’nin gücünü zaafa uğratmak ve frenlemek için tarihini değiştirip bunları çıkartıyor. Cumhuriyetin kuruluşunda şeyh Sait isyanı daha sonra menemen olayı, ermeni meselesi ve sonra sağ sol meselesi, şimdide Kürtçülük meselesi, yani kartın birini çekiyor birini sürüyor. Herkes biliyor ki Kürtçülük meselesini başlatan ve besleyen batının kendisidir. 1890’lı yıllarda ilk Kürtçülük enstitüsü Stockholm’da açılıyor. Stockholm nere Anadolu nere.. Paris’te başlıyor ilk kütçülük hareketi. Bunları şunun için söylüyorum, Ortadoğu da yaşayan milletler, ırkçılığı asla gündemlerine almamışlar o emperyalizm empoze etmiş ve kullanmışlardır.”

İNANÇ EN KUVVETLİ BAĞDIR

Gülsu yaptığı açıklamada inancın en kuvvetli bağ olduğuna belirterek şu şekilde konuşta; “ Milletleri birbirinden ayıran ırki özellikleri değildir. Milletleri birbirinden ayıran değerleri ve inançlarıdır. Müslüman olduktan sonra her kim olursa olsun, Afrika’daki bir zengi kölede, benim kardeşimdir” dedi.

Gülsu, Kürtçülük meselesi olmasa idi başka bir mesele olacaktı. 12 Eylül’e kadar binlerce insan sağ sol meselesinde helak oldu. Bu olaylar kimin eseri bunu bir araştırmak lazım ama hala bir takım gizli milatlar eseri olduğuna devlet ağzıyla kamuoyuna ilan etmiş değiliz. Ama asıl olayı çıkaran insanlar kenarda duruyur. ABD bir ajanın ifadesi” Ben evlenemiyorum niye? Sivas’ta yaktığımız o insanlar gözümün önüne geliyor. Çocuk sahibi olmak istemiyorum” diyor. Bundan önce meydana gelen olayların hepsi bu boyuttadır. Biz yakın tarihi olayları konuştuğumuz için sonuç alamıyoruz. Bu olayları 5-10 yılla sınırlı tutmamak gerekiyor. Türkiye’nin güneydoğu meselesi olamaz. Bunlar batı emperyalizminin meselesidir. Aynı güçler İstanbul’a fetih ettiğimizi hazmedememişlerdir. Ortadoğu bizim coğrafyamızdır. Burada yabancı ülkelerin hakkı yoktur.

(Serpil Çetin)

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.