MANEVİYATIMIZI KAYIP EDİYORUZ !

     Okullar tatil oldu.

     Önümüzde yaz tatili var !

     Ilıca var, içme var, Deniz var, Bağ evi tatili var..

     Ama yavrularımız için Kur’an-ı Kerim kursu ve Kur’an öğrenme projesi ve düşüncesi anne ve babalarımızda  bulunmamaktadır.

     Ben hep şunu yazdım: Din eğitimi merdiven altından çıkması gerekiyor.

     Dinine, İslam’a bağlı aileler çocuklarını Kur’an-ı Kerim öğrenmesi için, vakıf , dernek, cemaat, merdiven altında ne bulursa oraya gönderiyor.

     Denize düşen yılana sarılır misali, sonuç da FETÖ çıkıyor, yeni FETÖ’ler büyüyor.

     Camilerimizde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açılan Kur’an-ı kerim kursları da var ama yeterli değil.

     Birincisi hoca yönünden yeterli değil..

     İkincisi hoca olan yere aileler de çocuklarını göndermiyor.. onlar için, Deniz, Tatil, Kaplıca, içme ve bağ tatili var !.. dini eğitime gerek yok diyorlar..

     Geçen yıl bizim çocuğu da camiye gönderdik. Çok kalabalık ancak elif beyi öğrene bildi.

     Kahramanmaraş’ta 300 bin öğrencimiz var, camiiler de Kur’an-ı Kerim kursuna giden öğrenci sayısı 5 bin, 5 bin de dernek ve vakıflarda olsun 10 bin peki geriye kalan ? öğrencilerimiz nereye gidiyor ?.. rakamlar bir felaketi gösteriyor..!

     Türkiye maneviyatını kayıp ediyor, Kahramanmaraş Maneviyatını kayıp ediyor..

      Peki ne yapmak gerek: Bana göre , din eğitimi merdiven altından çıkarak, okullarımızda Devletin Kur’an kurslarında verilmelidir.

      Kur’an-ı Kerim okuma dersi zorunlu olmalı, Matematik, Türkçe, Coğrafya vesaire derslerini nasıl öğreniyorlarsa , Kur’an-ı kerimi de aynı şekilde okullarımızda öğrenmelilerdir.

      Yaz tatilinde ise : Tecvitle Kur’an-ı kerim okumak isteyenlere , Hafızlık çalışması yapanlar içinde camilerimizde Kur’an kurs açılmalıdır..

      Merhum 8. Cumhurbaşkanımız Turgut Özal: “ Bir elinde Kur’an-ı Kerim olan bir elinde bilgisayar olan bir nesil istiyorum” der dururdu..

      Bilgisayar ve cep telefonunu gençlerin eline verdik ama Kur’an-ı kerimi veremedik..

      Bilgisayar ve cep telefonu ellerinde ama Elif cüzünü veremedik..

      Dönemin Maarif-i ummiye nazırı (Milli Eğitim Bakanı) Emrullah efendi, “Okullar ve öğrenciler olmasa “ görevimi çok güzel yapacağım,” sözü meşhurdur..

      Ama okullarımız ve öğrencilerimiz var bunlara din eğitim vermek de bizim görevimizdir.

      Geçen bir dost vefat etti.. cenazesine gittik, gençler yakınları caminin dışında bekliyor, cenaze namazını biz kıldık..

      Şöyle baktım: Babasının, dedesinin cenaze namazını bile kılmayan bir nesil ? elinde Kur’an-ı kerim olmayan bir nesil !

      300 bin öğrenciden 5 bin camiye okumaya giderse yakın bir gelecekte cenaze namazı kılacak bir nesil de kalmayacaktır..

      Mübarek Ramazan akşam namazı camii de bir kişi veya iki kişi var, teravih namazında ise 3 saf oysa her binadan iki kişi gelse bizim camii de yer kalmaması gerekir.. camiler boş , Caferler ağızına kadar dolu..

      Bu eğitim sisteminde bir yanlışlık var !

      Kahramanmaraş Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Akkurt: 9 Haziran 2017 günü karne dağıtırken yaptığı açıklamada 300 bin öğrenciye karne veriyoruz dedi..

      Geçen yıl camilerimize okumaya giden öğrencimiz ise 5 bin küsürdü.. bu yıl ne olur bilemiyorum.. ama Kahramanmaraş İl Müftümüz Celal Sürgeç gayretli ve Kur’an-ı Kerim kurslarına önem veren birisi inşallah bu sayı artar diyeceğim ama anne ve babaların duyarlı olması gerekiyor ki onu da göremiyorum..

     Türkiye ve Kahramanmaraş’ımız bu yönde hiç de iyiye gitmiyor, ahlak her geçen gün bozuluyor, dini bilen çok çok azalıyor, adımız Bekir, Mustafa ,Ali, yani bir Müslüman adı ama içimiz öyle değil dostlar.. dışımız Müslüman içimiz kafir.. acı gerçek bu !..

     Çocuklarımızı okumaya göndermiyoruz.

     Dinini öğretmiyoruz.. her türlü tatil planını yapıyoruz ama kur ’an-ı kerim  okuma planı yok.. gerek de duymuyoruz, özellikle bu konuda anneler çok gevşek..

     Adımız Müslüman adı ama içimiz öyle değil, bunu cenaze namazında görüyoruz, teravih namazında görüyoruz, beş vakit camideki cemaatte görüyoruz..

     İslam dini elden gidiyor, bunun vebalini hiçbir anne ve baba ödeyemez!

     Camide Kur’an-ı Kerim okuması gereken çocuklarımız sokakta, uyuşturucu, fuhuş ile baş başa ama camii de değiller..

     Çocuklarımız Allah ve dini bilmiyorlar.. Müslüman olduklarını bile bilmiyorlar, ben kendime bakıyorum, çevreme bakıyorum, Müslümanım demeye utanıyorum. Bizden Müslüman olmaz ! diyorum olur diyen varsa çıkıp söylesin !..

     Bu mesele yine galiba Reise kaldı diye düşünüyorum: ilk okuldan başlayarak liseye kadar Kur’an-ı Kerim dersini zorunlu hale getirse belki 50 yıl sonra dini İslam kurtulur diye bekliyorum.. bir elinde bilgisayar, bir elinde kuran-ı kerim olan bir nesil yetişir diyerek topu reisimize atıyorum..

    İyi günler..