Karahasanlıların Soy Ağacını Çıkardı

 Yaklaşık 4 yıldır üzerinde çalıştığı şecere çalışmasını basıma hazırlayan Ali Gültekin Biniş, “Karahasanlıların tarihi ve kültürel kimliği ile ilgili çalışma yaparken, aynı zamanda şecere çalışması da yapmıştım” dedi.

  Karahasanlılar kitabı yayınlandıktan sonra şecere çalışmalarına ağırlık verdiğini ifade eden Biniş, şunları söyledi:

  “Karahasanlılar kitabının yayınlaması aşamasında, üzerinde daha fazla bir çalışmaya ihtiyaç olduğu için, şecere ile ilgili kısmı kitaba almadım. Karahasanlılar kitabı yayınlandıktan sonra da şecere çalışmasına ağırlık verdim. Önce Osmanlı ve Dulkadir Beyliği belgelerindeki bazı isimlerden yararlandım. Sonra yaşlı Karahasanlı mensuplarıyla görüşerek şemalandırma çalışması yaptım. Daha sonra ise 1830 tarihinden sonra tutulmaya başlanan resmi nüfus kayıtlarından yararlanarak bu çalışmayı geliştirdim. Neticede büyüklük bakımından bu güne kadar dünyada başka bir örneği bulunmayan bir soy kütüğünü meydana getirdim. Öyle ki; bu soy kütüğü 24 nesilden ve 15 bin isimden oluşmaktadır. Şayet bu soy kütüğü tek şema halinde ve 10 punto ile yazılsaydı, yaklaşık 30 metrekarelik bir alan gerekecekti. Şu an kitaba Karahasanlı büyüklerimizin resimlerini ekliyorum. Resimleme işlemi bittiğinde kitap basıma hazır hale gelecektir. Kitap yayınlandıktan sonra da hiç bir Karahasanlı, kendi soyuna ait bilgiler için kimseye muhtaç kalmayacaktır.”

  Karahasanlılar şecere çalışması, Hazreti Nuh'tan günümüze kadar olan nesilleri kapsıyor ve 4 bölümden oluşuyor. Birinci bölümde, Hz. Nuh'tan Oğuzlara kadar olan Türklerin ana soy şeması, ikinci bölümde, Oğuznamelerden alınan Oğuzların ana soy şeması, üçüncü bölümde,  Karahasanlıların bağlı olduğu ve Oğuzların 24 boyundan biri olan Begdililerin ana soy şeması, dördüncü bölümde ise Karahasanlıların 1270-2011 yılları arasındaki detaylı soy kütüğü şemaları yer alıyor.

  Kitabın A4 kağıda basılacağını ve resimlerle birlikte yaklaşık 500 sayfadan oluşacağını söyleyen Ali Gültekin Biniş, soy kütüğü şemalarının kitap sayfalarına indeksleme yöntemiyle aktarıldığını, bu sayede okuyucuların, alt soylardan üst soylara giderken veya üst soylardan alt soylara giderken istenilen bilgilere kolayca ulaşabileceğini ifade etti.