Eskişehir Türk Ocaklarından anlamlı açıklama

Eskişehir Türk Ocaklarından anlamlı açıklama
Eskişehir Türk Ocağı Başkanı hemşerimiz Prof. Dr. Nedim Ünal kurtuluşun 100. Yılı nedeniyle “Redd-i İlhak beyannamesini” hatırlatarak açıklama yaptı.

Eskişehir Türk Ocağı Başkanı hemşerimiz Prof. Dr. Nedim Ünal kurtuluşun 100. Yılı nedeniyle “Redd-i İlhak beyannamesini” hatırlatarak açıklama yaptı.

Başkan Ünal açıklamasında: “Redd-i İlhak Beyannamesinin ve Millî Mücadele’nin İlk Ateşi Maşatlık Mitinginin 100. Seneidevriyesi Kutlu Olsun!

Bugün Millî Mücadele’nin ilk ateşinin yakıldığı, Yunanlıların İzmir’e çıkmasından bir gün önce Türk Ocaklıların Redd-i İlhak Beyannamesini yayınlamalarının ve İzmir Maşatlık’ta bu haksız işgali reddeden büyük mitingi tertiplemelerinin yıldönümüdür. Bu tarihi beyanname ve miting Millî Mücadele’nin ilk çıngısıdır. İzmir’de yakılan bu çoban ateşleri, daha sonra Mustafa Kemal Paşa liderliğinde birleşerek Millî Mücadele haline dönüşmüştür.

İtilaf Devletlerinin Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından haksız, hukuksuz işgalleri; Türklüğü ortadan kaldırmaya yönelik kanlı faaliyetleri; yerli Rum ve Ermenilerin her türlü taşkınlığı karşısında, vakur bir şekilde “Biz varız ve buradayız” sedasıyla harekete geçen Türk Ocakları, İzmir’in Yunanistan’a ilhakını engellemeye yönelik çalışmalar yapmıştır.

Bundan 100 yıl önce başlayan Millî Mücadele’nin gereğinin o günlerde tüm yurtta doğru olarak anlaşılması, millî uyanışın ve direnişin ivme kazanmasında Türk Ocaklıların makam ve menfaat kaygısından uzak çalışmaları ve fedakârlıkları etkili olmuştur. Türk Ocakları, başta İzmir’de olmak üzere tüm yurtta yok sayılmaya çalışılan Türk varlığını mitingler ve yayınlarla cihana haykırmış, bünyesinde faaliyet gösteren millî teşekküllerle millî uyanış ve direnişin hareket merkezi olmuştur. Türk Ocaklılar, İzmir’in Yunanistan’a ilhakına karşı halkın aydınlatılması gayesiyle tarihte “Redd-i İlhak Mitingi” olarak geçen “ilk çıngı” Maşatlık Mitingini tertiplemiştir. “Redd-i İlhak Beyannamesi” olarak bilinen mitinge davet ve ikaz belgesi Türk Ocağı’nda hazırlanmış, Türklüğe gönül vermiş kişilerin matbaasında basılmıştır. Bu beyannamede;

“EY BEDBAHT TÜRK…

Wilson Prensipleri unvan-ı insaniyetkâranesi altında senin hakkın gasp ve namusun hetk ediliyor.

Buralarda Rum’un çok olduğu ve Türklerin Yunan ilhakını memnuniyetle kabul edileceği söylendi. Bunun neticesi olarak güzel memleketin Yunan’a verildi. 

ŞİMDİ SANA SORUYORUZ?...

RUM SENDEN DAHA MI ÇOKTUR?..

YUNAN HÂKİMİYETİNİ KABULE TARAFTAR MISIN?

Artık kendini göster… Tekmil kardeşlerin maşatlıktadır. Oraya yüzbinlerle toplan. Ve kahir ekseriyetini orada bütün dünyaya göster.

İlân ve ispat et…

Burada zengin, fakir, âlim, cahil yok fakat Yunan hâkimiyetini istemeyen bir kitle-i kahire vardır.

Bu sana düşen en büyük vazifedir. Geri kalma! Hüsran ve nikbet faide vermez! Binlerle, yüzbinlerle maşatlığa koş. Ve Heyet-i Milliyenin emrine itaat et.” denilmiş ve İzmir’dekilere dağıtılmıştır.

Bu beyannameden başka ikinci bir davet beyannamesi yayınlanmıştır, bu beyannamede;

“Kötü muamele gören Türk! Memleketin Yunan’a veriliyor. Tepeden inme haksızlığa karşı protesto ve reddetmek için sesini yükselt! Bu gece bütün Müslümanlarla Türk dostları Yahudi Maşatlığında toplanacaklar. Mümkünse çocuklarınızı alıp geliniz. Bu sizin son vazifesinizdir. Orada bulunmayı ihmal etmeyiniz. Ey kötü muameleye maruz kalan Türk İzmir!, 14 Mayıs 1919” ifadeleri yer almıştır.

Ayrıca tüm yurda çekilen bir telgrafla, İzmir’de yaşananlar dile getirilmiştir:

“Bilumum vilâyet, sancak, kaza ve nahiye belediye riyasetlerine,

İzmir ve havalisi Yunan’a ilhak ediliyor. İşgal başladı. İzmir ve mülhakatı kâmilen ayakta ve heyecandadır. İzmir son ve tarihi gününü yaşıyor. Son imdadımız/ümidimiz sizin göstereceğiniz muavenete/mukavemete bağlıdır. Mitingler, telgraflarla her yere başvurunuz ve vatan ordusuna iltihaka hazırlanınız. Vakar ve sükûneti son dereceye kadar muhafaza ederek kimsenin incinmemesine itina ve dikkat ediniz”

Mondros Mütarekesi’nden sonra Anadolu’nun her köşesinde başlayan millî direnişin, Mareşal Fevzi Çakmak’ın ifadesiyle “pırıl pırıl çoban ateş(ler)i”nin, ilk çıngısı Türk Ocaklılar sayesinde parlamıştır” dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.