Bilim İnsanları Dayanışma Derneği (Bidder) İsrail Terörünü Kınadı

- Bilim İnsanları Dayanışma Derneği (BİDDER) Yönetim Kurulu, İsrail’i kınayarak, Filistin'e destek bildirisi yayımladı.

BİDDER’'in destek bildirisinde; “7 Temmuz 2014 tarihinde hava saldırısı 17 Temmuz 2014 tarihinde de kara harekâtı başlatan İsrail’in Filistin’de insanların barındıkları evleri, sokakları, ibadethaneleri, hatta huzurevi ve hastaneleri bombalayarak başta çocuk, kadın, engelli ve hastalar olmak üzere silahsız masum insanların dramatik ölümüne neden olduğu vahşi saldırıyı şiddetle kınıyoruz” denildi.

Son onbeş gün içinde 160’u çocuk olmak üzere şehit edilen Filistinli sayısı 600’ü geçmiş yaralı sayısı 3 bin 700’e ulaştığı, evsiz kalan Filistin sayısı ise 80 bini aştığı ve her geçen gün bu sayının artmaya devam ettiği vurgulanarak “ Uluslararası hukuku ve insan haklarını dinlemeden masum ailelerin evini yıkan, başta bebekler, çocuklar, hastalar, yaşlılar ve kadınlar olmak üzere tüm Filistinli halkın üzerine yasaklanmış silahlarla, “ölümcül oklarla” henüz tespit edilemeyen ama vücuda değdiğinde bedeni yakan gazlarla ve diğer silahlarla yapılan saldırıları ve yaşanan bu vahim olayları dehşetle izliyoruz. Ayrıca bombaya doğrudan maruz kalmayan ama hayata tutunmaya çalışan insanların elektriğin ve suların kesilmesiyle bulaşıcısı hastalık ve açlıktan dolayı yaşamlarının ciddi tehlike altında olduğunu da görüyoruz” ifadesi kullanıldı.

“Tüm bu vahşi olaylar nedeniyle İsrail saldırısı sadece Filistinlilerin ölümüne sebep olmamakta, aynı zamanda insanların vicdanını, ruhunu ve geleceğini de bombalamaktadır” denilen açıklama şöyle devam etti:

“ I. Dünya Savaşının 100. Yılını yaşadığımız bugünlerde, 21. Yüzyılda yaşanan bu acımasız saldırıların müsebbibi sadece İsrail değil, bu saldırıyı meşru gören ve görme eğiliminde olan başta Birleşmiş Milletler, Batılı devletler ve buna sessiz kalan Ortadoğu ülkeleridir. Bilim insanları olarak saldırıların artmasına ve vahşileşmesine neden olan tüm beyanlardan ve kararlardan bir an önce vazgeçilmesini, tam tersine savaşan taraflar için acil ve adil bir şekilde ateşkes ilan edilip daha sonra yaralılara ve barınaksız kalan insanlara yardım edilmesini, yıllardır abluka altında olan Gazze’nin kapılarının insani yardımlar ve bölgenin imarı için açılmasını talep ediyoruz.

Ayrıca, akan bu kanın bir an önce durdurulması ve bundan sonra da bu tür vahşi katliamlara girişilmemesi için İsrail devletinin işlediği bu insanlık suçundan dolayı uluslararası mahkemelerde yargılanması, gelecekte bu ve benzeri dramların yaşanmaması ve zulümlerin önlenmesi için uluslararası kuruluşların devreye girmesini bekliyoruz.

Bu mübarek ayda, Müslümanların ve insanlığın yaşadığı bu zulmün bir an önce durmasını arzuluyoruz. İkinci bir Bosna yaşanmasını istemiyoruz. Müslüman, Hıristiyan Musevi, Budist her türlü inançtan olan, ateist olan ama bu zulme dur diyen vicdanlı insanları verdikleri desteklerden dolayı tebrik ediyoruz. Bu dinler arası bir savaş değil, insan olma ve insan olarak kalma mücadelesidir.

Bu anlayışla BİDDER olarak bu vahşi katliamları durduracak ulusal ve uluslararası kamu ve özel kuruluşlar ile bilim insanlarını ve Sivil Toplum Kuruluşlarını yapılan bu zulme karşı daha şiddetli ve etkili tepki vermeye davet ediyor ve bu konudaki bütün çabaları yürekten destekliyoruz.

Filistin ve Gazze halkı nezdinde zulüm gören bütün mazlumların yanında olmak insan olmak demektir.”