Türkiye Cumhuriyet Döneminin İlk Kağıt Paraları

Cumhuriyet döneminin ilk banknotları harf devriminin henüz gerçekleşmediği 1927 yılında basıldı.

İlk banknotlarda yazılar Osmanlıcaydı. Bununla birlikte banknotların üzerinde Fransızca ibareler vardı. Türkiye ilk kağıt parayla 1840 yılında Sultan Abdülmecid döneminde tanıştı. “ Kaime-ı Nakdiye-ı Mutebere ” adıyla-Para yerine geçen kağıt- para olmaktan çok faiz getirili bir borç senedi veya hazine bonosu niteliğinde çıkarıldı. Bu paralar matbaada basılmıyor, elle yapılıyor ve her birine de resmi mühür basılıyordu. Bu durum kaimelerin kolayca sahtelerinin yapılmasını beraberinde getirdi ve kağıt paraya bir güvensizlik oluşturdu. Sahte paranın engellenmesi amacıyla 1842 yılından itibaren kaimeler matbaalarda basılmaya başlandı ve el yapımı olanlarla değiştirildi.

Not:“İlk lira SULTAN ABDÜLMECİD döneminde 5 Ocak 1843’te Osmanlı lirası adıyla basıldı. Kâğıt para basılmadan önce kullanılan bu Osmanlı altın parasına Sarı lira denirdi. 2 Haziran 1854’te çeyrek lira ve 18 Şubat 1855’te de iki buçukluk ve beşibiryerdelerin basılmasına başlandı.”

Osmanlı döneminde kullanılan kağıt paralar cumhuriyet dönemine de miras kaldı. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar 1927 kullanılmaya devam edildi. 1925 yılının sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen “Mevcut Evrak-ı Nakdiyenin Yenileriyle İstibdaline Dair Kanun” ile Türkiye Cumhuriyetinin banknotlarının basılması kararı alındı. Bu kanun ile MEVCUT EVRAK-I NAKDİYENİN aynı nitelik ve miktarda kağıt para ile değiştirilmesi esas alındı. Yeni banknotların hazırlanması görevi ise Maliye vekaletinden bir temsilcinin başkanlığında Ziraat Bankası, Osmanlı Bankası, İtibarı Milli Bankası, İş Bankası, Akhisar Tütüncüler ve Akşehir bankaları ile Türkiye’de faaliyet gösteren diğer bankaların birer temsilcisinden oluşturulacak bir komisyona bırakıldı.

Eski Başbakanlık Binası Dönemin Maliye Bakanı Abdülhalik Renda başkanlığındaki komisyon 9 aylık bir çalışma sonunda 1, 5, 10, 50, 100, 500 ve 1.000 liralık kupürlerden oluşan banknotların basılması kararını alındı.

Cumhuriyet dönemindeki ilk kâğıt paralar Türkiye'nin kendi merkez bankası henüz olmadığından 1927'de Birleşik Krallık ‘ta, basım işi, ise bir İngiliz firması olan Thomas De La Rue’yaverildi.  Thomas de la Rue şirketi tarafından 88 bin Britanya altınına basılmıştır. 30 Haziran 1930 tarihinde Resmî Gazete ‘de 1715 sayılı Merkez Bankası Kanunu yayımlanmış.

Not:(30 Haziran 1930 tarihinde Resmî Gazete ‘de 1715 sayılı Merkez Bankası Kanunu yayımlanmış, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 3 Ekim 1931 tarihinde faaliyete geçmiştir.) 

Ancak basılacak banknotların figürlerinin belirlenmesi uzun sürdü ve banknotların basılması Eylül 1927’ye kadar sarktı. Bundan dolayı Türkiye Cumhuriyeti’nin bastırdığı ilk kağıt para ancak 5 Aralık 1927 tarihinde tedavüle girebildi. Tedavülde olan evrakı nakdiyeler ise, 4 Aralık 1927 tarihinden itibaren dolaşımdan çekilmeye başladı ve 4 Eylül 1928 tarihinde ise tedavülden kaldırıldı. Cumhuriyet döneminin ilk banknotları harf devriminin henüz gerçekleşmediği 1927 yılında basıldı. Üzerinde Mustafa Kemal resmi bulunan ilk banknotlarımızdı. Mustafa Kemal fotoğrafın yanı sıra karasabanla çift süren köylü, Meclis binası, Ankara Kalesi, Sivas Gökmedrese, Afyonkarahisar, Sakarya Demiryolu ve bozkurt tasvirleri vardı.

İlk banknotlarda yazılar Osmanlıcaydı.İlk paraların üzerinde Osmanlı Türkçesi ve Fransızca yazılar ile dönemin Maliye Bakanı Mustafa Abdülhalik Renda'nın imzası vardı. Paraların yeniden Latin harfleriyle piyasaya çıkması büyük bir masraf olduğu için 1927'de basılan paralar 1928'deki Harf Devrimi'nden sonra da yıllarca yürürlükte kalmıştır. 1937'de tedavüle giren Latin harfli paraların hepsinde Atatürk portreleri bulunmaktaydı. Eylül 1927'den 11 Kasım 1938'e kadar basılan kâğıt paraların üzerinde Atatürk'ün portreleri yer almıştır.

1938 yılında ATATÜRK öldükten sonra İSMET İNÖNÜ cumhurbaşkanı olduğu için kanun gereği banknotlarda İnönü'nün portresi kullanılmıştır.

 

 

Türk lirasının küresel açıdan itibarını yükseltmek ve çeşitli karışıklıklara son vermek amacıyla paradan altı sıfır atılarak, Türk lirası 31 Ocak 2005'te geçici olarak tedavülden kaldırılmış ve yerine Yeni Türk lirası kullanılmaya başlanmıştır. YTL'nin alt birimi Yeni Kuruş'tur. YTL'den TL'ye geçişin tamamlanması nedeniyle 1 Ocak 2009 tarihinde yeniden tedavüle girmiştir. Fakat 2009'da tedavüle giren paralarda YTL'de olduğu gibi 6 sıfır bulunmamaktadır.

Bugüne kadar Türk lirasının ön yüzünde sadece Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'nün resimleri bulunmuştur. İsmet İnönü'nün resmi sadece cumhurbaşkanlığı yaptığı dönemde (1938-1950) Türk lirasının ön yüzünde yer almıştır. Bunun nedeni ise Osmanlı döneminden beri bir gelenek hâlini almış ve Osmanlı harici pek çok devlet tarafından da kullanılan bir yöntem olan paranın ön yüzüne o zamanki devlet başının resmini koymaktır. Bu gelenek 30 Aralık 1925’te kabul edilen 701 sayılı “Mevcut Evrak-ı Nakdiyenin Yenileriyleİstibdaline Dair Kanun”la resmileşmiştir. Bu yüzden cumhurbaşkanı olduğu süre içinde İsmet İnönü'nün resmi paranın ön yüzünde kullanılmıştır. Fakat bu kanun 1952'de Adnan Menderes'in başkanlık yaptığı hükümet tarafından değiştirilmiş ve Türk lirasının üstünde o zamanki devlet başının değil sadece Mustafa Kemal Atatürk'ün resminin bulunması kararı alınmıştır.

Bu yüzden Türk lirasının önünde resimleri kullanılan tek devlet büyükleri Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü olmuştur. Ayrıca YUNUS EMRE, FATİH SULTAN MEHMED, MEHMET AKİF ERSOY ve CAHİT ARF(1910-1997 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü matematikçi.) gibi Türk büyüklerinin portreleri ise Türk lirasının bazı emisyonlarının(sürümlerin)arka yüzünde yer almıştır.

MERKEZ BANKASI’NINKURULMASI

Merkez Bankası; farklı kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen işlevlerin tek elde toplanmasının ardından, 3 EKİM 1931 tarihinde faaliyetlerine başlamıştır. Banka; diğer kamu kurumlarından tamamen ayrı ve bağımsız statüsünün bir göstergesi olarak, anonim şirket biçiminde hukuki varlığını kazanmıştır.

Elbette devletin bankası idi ama bağımsızlığına çok çok özel verilmişti. Kuruluş kanununda bu yüzden TÜRKİYE CUMHURİYETİ ibaresine veya kısaltılmış haliyle TC’ye özellikle yer verilmemişti. TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI demişlerdi. Devleti yönetenlerden bağımsız olduğunu, hükümetten ve siyasi baskılardan bağımsız olduğunu tüm dünyaya gösterebilmek için, sadece “İ” harfi üzerinde bu kadar kafa yormuşlardı. O sembolik “İ”harfi eksikliği, Merkez Bankası’nın Türkiye Cumhuriyeti’nden bile ayrı bir kurum olduğunu gösteriyordu.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan GÜLLÜ Arşivi