Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Ergin transfer tekliflerine kapalı

Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Ergin transfer tekliflerine kapalı
Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Ergin, bazı ülkelerden dolaylı transfer teklifi aldığını ancak Türk sporuna hizmet etmeye devam etmek istediğini söyledi.

Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Yusuf Göktuğ Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olimpiyatlar öncesinde de diğer ülkelerin kendisiyle ilgilendiğini ancak 2020 Tokyo Olimpiyatları'ndan sonra ilginin daha da arttığını belirtti.

Okçulukta genel olarak her dört yıllık sürecin sonucunda ülkeler arasında bu tip değişimlerin olduğunu dile getiren Ergin, "Özellikle antrenörlerin bu tip değişimleri çok olağandır. Benimle de ilgilenen birkaç ülke vardı. Gerçekten bu bir anlamda gurur verici ama diğer taraftan bu ülkelerin hepsi benim Türkiye'ye karşı olan vefa duygumun ne kadar yüksek olduğunu, kendi sporcularımla çalışmaya ne kadar önem verdiğimi ve ne kadar Türkiye'deki yaşantımdan memnun olduğumu biliyorlar. Özellikle bütün görüşmelerimizde, günlük sohbetlerimizde bunu herkese dile getiriyorum." ifadelerini kullandı.

"Bunun için resmi bir teklif gelmiş durumda değil ama resmi teklifin ön görüşmelerini, ön hissettirmelerini yapıyorlar." diyen Ergin, "(Şöyle olsa ne düşünürsün?) gibi bir takım sorularla uzun süredir karşılaşıyordum. Olimpiyatlardan sonra diğer ülkelerin ilgisi daha da artmaya başladı. Özellikle ABD, Kanada gibi ülkelerden insanlar benimle ilgilenmeye başladı. Orada tabii iyi dostluklarımız, arkadaşlıklarımız var. Daha önce girmediğimiz kontratımla ilgili konulara, buradaki çalışma düzeniyle ilgili konulara girmeye başladılar. Dediğim gibi benim ülkeme olan sevgimi bildikleri için şu an resmi bir teklifi yapacak cesareti bulamadılar diyebilirim." şeklinde görüş belirtti.

Ergin, olimpiyat madalyalı antrenörlerin dünyadaki ortalama aylık kazancıyla ilgili soru üzerine, şunları söyledi:

"Bütün dünyada bir rayiç bedelin olduğunu söyleyebiliriz. Şu anda olimpiyat madalyası kazanmış seviyede bir antrenörün 15 bin doların altında çalışması herhangi bir ülkede pek mümkün değil. Türkiye'ye de yabancı bir antrenör gelse bunu isteyecektir. Herhangi bir ülkedeki antrenör başka ülkeye gitse, şu anki okçuluk antrenörlerinin karşılığı bu miktar. Profesyonel spor branşlarıyla karşılaştırıldığında bunlar çok büyük rakamlar değil. Son yıllarda okçuluğun gelişimiyle birlikte, dünyada bu anlamda da bir gelişim oldu. Bundan 5-6 yıl öncesinde 10 bin doların altındaki rakamlarla antrenör arkadaşlarımız başka ülkelerde çalışıyorlardı ama şu anda mevcut rakamlar o seviyede."

"Resmi bir teklif gelirse kararınız ne olur?" sorusuna Ergin, "Böyle bir teklifi bana getirmeye kimsenin resmi olarak cesaret edebileceğini düşünmüyorum. Ben hiçbir görüşmeyi bu noktaya getirmemeye gayret ediyorum. Herhangi bir beklentim olmaksızın kendi ülkemde, kendi ülkemin çocuklarıyla, kendi ülkemin başarısı için çalışmaktan gurur duyuyorum. Bu gurur da beni her anlamda tatmin ediyor. Herhangi bir maddiyat hiç kimseyle konuşmam. Bugüne kadar da sağ olsun başkanımız, yönetimimiz beni bu anlamda hiçbir zaman mağdur etmemişlerdir." yanıtını verdi.

Ergin, "Beni yetiştiren, bugünlere getiren kişiler halen federasyonumuzu yönetiyor. Dolayısıyla benim onlara karşı vefa borcum var ve bu vefa borcunu hiçbir parayla karşılaştırmam. Başkanımız beni kovmadığı sürece ülkeme hizmet etmeye devam etmek istiyorum." değerlendirmesini yaptı.

"OLİMPİYATLARDAN SONRA OKÇULUĞA İLGİ ARTTI"

2020 Tokyo Olimpiyatları'nda Mete Gazoz'un elde ettiği şampiyonluktan sonra okçuluğa ilginin arttığına işaret eden Yusuf Göktuğ Ergin, "Olimpiyattan sonra okçuluk günlük hayatta insanların konuşmaları arasında geçer hale geldi. Biz de bunu toplum içerisinde bazı yerlerde otururken etraftan duymaya başladık." dedi.

Mete Gazoz'u artık herkesin tanıdığını vurgulayan Ergin, "Yazılı ve görsel basında okçuluktan çok fazla bahsediliyor. Bu tabii ki bir yerde gurur verici, diğer taraftan bilmediğimiz bir mecra. Biz de bu alanı nasıl etkili yönetebiliriz, bu alanda nasıl Türk okçuluğunun faydasına çevirecek şekilde hareket edebiliriz, bunun çalışması içerisindeyiz." diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANI'MIZ SPORCULARLA TEK TEK İLGİLENDİ"

Ergin, Tokyo Olimpiyatları'nda madalya kazanan milli sporcuları kabul eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti.

"Çok güzel bir geceydi." diyen Ergin, kabule ilişkin şöyle konuştu:

"Cumhurbaşkanı'mız bütün madalya alan sporcularımızla tek tek ilgilendi. Onlarla çok samimi bir ortamda, çok samimi bir sohbet gerçekleştirdi. Ben bu anlamda gerçekten çok mutlu oldum. Sadece oradaki 13 sporcumuz değil, olimpiyatlarda ülkemizi temsil eden 108 sporcumuz da çok değerli. Sayın Cumhurbaşkanı'mız da bunu konuşması sırasında birçok kez dile getirdi. Sporcularımızla olan iletişimi beni gerçekten çok mutlu etti."

"PARİS 2024 ARTIK BİZİM İÇİN DAHA ÖNEMLİ BİR OLİMPİYAT"

Olimpiyatlardan döndükten sonra Gençler Dünya Şampiyonası'na gittiğini belirten Ergin, "Sporda bana göre dinlenecek bir durum yok. Evet olimpiyat madalyası kazandık. Belki de 100 yıldır üzerinde çalıştığımız, hayalini kurduğumuz bir madalyaydı. Bu hayale ulaşmış olmak bizim için muhteşem gurur verici. Ama diğer taraftan ödül töreni bittiği andan itibaren sorumluluklarımız artmış şekilde, beklentilere cevap verebilmek için daha fazla çalışmamız gerektiğinin farkında olarak, hazırlıklarımızın başlangıcını yaptık." ifadelerini kullandı.

2024 Paris Olimpiyatları hedefiyle ilgili de konuşan Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Paris 2024 artık bizim için daha önemli bir olimpiyat. Çünkü Paris'e bir ilki başarmaya değil, başardıklarımızı yenilemeye, daha iyilerini başarmaya gideceğiz. Tokyo'dan döner dönmez Genç Dünya Şampiyonası'na gittim. Çünkü biz Mete'yi, Yasemin'i (Ecem Enegöz) 13-14 yaşında bünyemize katıp, milli takım çalışmalarına dahil edip, bu günlere getirebildik. O yüzden her zaman gençler bizim için çok önemli. Şu anda da yeni gençler keşfetmeye, onları olimpik havuzlarımıza dahil edip geliştirmeye çalışıyoruz."

Tokyo Olimpiyatları sonrası faaliyetler hakkında bilgi veren Ergin, "Dünya Şampiyonası, arkasından Dünya Kupası finali var. Mete, Dünya Kupası finalinde de yarışacak. Olimpiyat şampiyonu olarak oraya gidecek, beklenti de olacak. Bu beklentiyi karşılayabilmek lazım. Ben şöyle bakıyorum; olimpiyat oyunları maraton yarışı gibi değil. İpi göğüslediğinizde iş bitmiyor. Olimpiyat madalyasını, bir sonraki yarış için sizi daha fazla cesaretlendiren, daha doğru kararlar almanız anlamında sizi motive eden bir başarı olarak görüyorum. Bunu da tabii ki Dünya Şampiyonası'nda alacağımız sonuçlarla perçinlemek istiyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak:Anadolu Ajansı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.