Yargı Adına Üzülüyoruz

Yargı Adına Üzülüyoruz
Bakan Arınç, İlhan Cihaner'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

İzmir'de bakanlığına ait Vakfılar Bölge Müdürlüğü'ne ziyaret gerçekleştiren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İlhan Cihaner'e ait olduğu iddia edilen ses kayıtları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'ne gerçekleştirdiği ziyareti sırasında Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'e ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarına ilişkin açıklamada bulundu. Geçmişte de Yargıtay üyelerine ilişkin olduğu iddia edilen pek çok ses kaydının olduğunu hatırlatan Bakan Arınç, "Bunlardan birisinde bir daire başkanı, piyasada avukatlık yapan profesörle konuşuyor. Nasıl dilekçe yazması, hangi konuların dilekçesinde yer alması konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Bir başkasında gerçekten gündeme oturan ve çok önemli saydığımız bazı konuşmalar var. Ama bunlarda geçmişe dönük başka şahısların da Yargıtay üyesi, daire başkanı olmasına rağmen Silivri'de yargılaması devam eden veya Erzincan Başsavcısı'yla ilgili veya bir başka şahısla ilgili soruşturma ve kovuşturmalarda yol haritası çizdikleri, ne yapmaları gerektiği konusunda mutabakat halinde oldukları ve sonra da bu yol haritasının da harfiyen uygulandığı gibi kamuoyuna yansıyan ve sahipleri tarafından da reddedilmeyen konuşmalar var" dedi.

"SES KAYITLARI TÜRKİYE'DE YÜKSEK YARGIDA CİDDİ ANLAMDA SORUNLARA İŞARET"

"Yargı adına fevkalade üzülüyoruz" diyen Arınç, bu konuşmalar ve adları geçen kişilerin kimliklerine bakıldığında Türkiye'de yüksek yargıda ciddi sorunlar olduğunu gösterdiğini söyledi. Yargıtay Başkanı'nın konu ile ilgili olarak soruşturma ve kovuşturmalardaki yol haritasını eleştiren Bakan Arınç, "Sayın Yargıtay Başkanı zaman zaman bu konularda 'olayı soruşturuyoruz, gerekenler yapılacaktır' demesine rağmen bir yıldan bu yana bu soruşturmalar varsa eğer bitirilmediğini ve bu soruşturmada neler yapıldığını hepimiz merak ediyoruz. Kurumların yıpranması elbette bu tür olaylar sebebiyle ortaya çıkıyor. Biz kurumlarımızın itibarlı ve güçlü olmasını isteriz. Silahlı kuvvetler için de isteriz, yargı için de isteriz, bürokrasi için de isteriz. Çünkü bu kurumları itibarlı yapan şey, şeffaf olmalarıdır, dürüst ve denetlenebilir olmalarıdır ve bu tür olaylar çıktığında süratle gereğini yerine getirmeleridir. Eğer bir kurum kendisini bunların dışında görüyor ne yaparlarsa 'bizim buna hakkımız var' diye düşünüyorlarsa kamuoyunun eleştirileri ve denetlemesi karşısında kurumların ayakta kalması mümkün değildir. Bugün yargıda sorun varsa ve bu artık dışarıya vuruluyorsa ve herkes bunlardan bahseder hale gelmişse yüksek yargının kendi içinde mutlaka gerekeni yapması gerekir" şeklinde konuştu.

"YARGININ BAĞIMSIZ OLMASINI İSTİYORUZ"

Her şeyden önce bir yurttaş, bakan ve hukukçu olarak yargının bağımsız olması gerektiğine inandığını ifade eden Arınç, konuşmasına şöyle devam etti:

"Her şeyden öte bu ülkede yaşayan ve yargıya güvenmek isteyen bir vatandaş olarak yargının itibarlı, güçlü, tarafsız ve bağımsız olmasını istiyoruz. Eğer yüksek yargı sadece bağımsızlığı arzu ediyor 'biz ne yaparsak doğrudur, kendi içimizde yanlış yapanlar da olsa onların biz bağışlarız' diye düşünüyorsa ben şahsen çok üzülürüm. Böyle bir yüksek yargının ayakta kalması ilelebet mümkün olmaz. Süratle kendilerini temizlemeli, yenilemeli, denetlenebilir olmalı ve suç teşkil eden bu eylemler karşısında gereğini süratle yapmalıdırlar. Hepimiz bunu bekliyoruz."

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.