Ünal Twit-Ül Havadis'e Konuştu!

Ünal Twit-Ül Havadise Konuştu!
Meclis tatile girdi ama siyaset bu yaz hiç hız kesmedi.

Meclis tatile girdi ama siyaset bu yaz hiç hız kesmedi. Yemin krizleri, TSK'dan gelen istifalar, YAŞ derken Meclis'in açılmasıyla birlikte zaten sıcak geçen siyaset gündemi iyice ısınacağa benziyor. Gözler seçim meydanlarında millete vaad edilen yeni Anayasa çalışmalarında olacak. AK Parti yeni Anayasa için hazırlıklarına başladı. Ben de Twit-ül Havadis olarak son yaşanan gelişmeleri ve anayasa çalışmalarının nasıl gittiğini AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'la konuştum.

Mahir Ünal AK Parti'nin deyim yerindeyse taze milletvekillerinden. Milletvekili seçilmesinin ardından AK Parti'de Grup Başkanvekilliği görevine getirilmiş. Vekillik Mahir Ünal için yeni olsa da AK Parti'yle mazisi kurulduğu günlere dayanıyor. AK Parti'nin başarılı seçim kampanyalarının altında imzası bulunan Mahir Ünal 2002 seçimleri hariç diğer seçimlerde AK Parti kampanya ekibinde stratejist olarak bulunmuş. Bu özelliğiyle birlikte de AK Parti içerisinde sosyal medyayı en etkin kullanan isimlerin başında gelmeye aday. Dilerseniz artık söyleşiye geçelim ve Mahir Ünal'ı kendisinden dinleyelim.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal'ı biraz daha yakından tanımak için öncelikle Mahir Ünal kimdir?

İlahiyat, sosyoloji ve davranış bilimleri eğitimi almış, AK Parti'nin siyasal iletişim dili, siyasal iletişim stratejileri ve kampanya diliyle ilgili sekiz yıldır çalışmalar yapan biri. AK Parti'nin 2002 hariç bütün kampanyalarında yer almak nasip oldu. Bu kampanyaların yanısıra Irak'ta, Gürcistan'da, Malezya'da ve çeşitli ülkelerle de seçim kampanyalarında çalıştım.

2009 yılına geldiğimizde AK Parti MKYK'ya seçildim ve ARGE Başkan yardımcılığı görevine getirildim. Bu seçimlerde de Kahramanmaraş'tan milletvekili ve Grup Başkanvekili seçildim.

İLAHİYAT İÇİMDEKİNİ KEŞFETMEMİ SAĞLADI!

İlahiyat okumanın size nasıl bir katkısı oldu?

İnsanın davranışını, seçimlerini, yaşam biçimini belirleyen insanın inançlarıdır. Bundan kastım sadece dini inançlar değildir, hayata dair kabullerimizde buna dahildir. Bir insanı tanımak için onun inanclarına yani hayata dair kabullerine bakmamız gerekir. Dolayısıyla bir toplumun sosyolojisini, kültürel kodlarını okuyabilmek için o toplumda varolan bireylerin inançlarını ve değerlerini tanımak gerekir. Anadolu'daki bir genci neyin motive edeceği ve o motivasyonun altında yatan temel dürtüyü tanımak, onu neyin duygulandıracağı, onun hayalinin ne olduğunu tanıyabilmektir aslında bu.

İlahiyat fakültesinde ben 5 yıl içinde Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelmiş , değişik bakış açılarına sahip ama özünde bu kültürün bu tarihin kodlarını taşıyan insanlarla tanıştım ve İslam'ın temel kaynaklarını okuma imkanım oldu. Galileo'nun bir sözü vardır: Bir insana hiç bir şeyi öğretemezsiniz ancak içinde olanı keşfetmesine yardımcı olabilirsiniz! İlahiyat Fakültesi benim içimde olanı keşfetmeme ve bunu keşfederken de benimle birlikte bu kültür coğrafyasında olanı keşfetmeme yardımcı oldu. Sosyoloji yüksek lisansı ve doktorası da toplumda olanı anlamama yardımcı oldu.

AK PARTİ PARTİLERDEN BİR PARTİ DEĞİL!

Ama tabi AK Parti siyaseti tüm bunların üzerine çok büyük bir zenginlik kattı. Bundan kastım 2002 yılında AK Parti'yi kuranlar bu coğrafyanın derdiyle dertlenmiş, çaresizliği, güvensizliği, çözümsüzlüğü bir kader olarak görmeyen insanların biraraya gelerek oluşturduğu bir yapıydı AK Parti. AK Parti bu yüzden başarılı zaten, partilerden bir parti değil kumaşını milletin dokuduğu, hamurunu milletin yoğurduğu bir millet hareketi AK Parti! Ben de onlarla birlikte olma imkanı bulanlardan biri olarak buradaydım.

Siyasete AK Parti'yle mi sempati duydunuz yoksa daha önce de ilginiz var mıydı?

Siyasete önceden sempatim vardı zaten siyasetçi bir aileden geliyorum. Babam 1946 yılında Demokrat partinin ilk üyelerindendir. Dedem il encümen azalığı yapmış. Sürekli siyaset konuşulan bir aileden geliyorum.

DAKİKLİĞİMLE BİLİNİRİM!

Çevrenizdekiler sizi nasıl tanımlar, en belirgin özelliğiniz nelerdir?

Randevularıma çok sadık olmaya çalışırım. Son derece dakik, kurallar ve ilkeler konusunda hassasımdır. Sabırlı olduğumu söylerler, hoşgörülü olduğumu söylerler ama eğer bir hukuksuzluk, hadsizlik görürsem orda asla sabır ve hoşgörü göstermem. Bir insanın iyi niyetli hataları varsa ve öğrenme yolundaysa orda son derece hoşgörülü davranırım.

Bu aslında büyüklerimizden gördüğümüz bir tavır. Size hoşgörü gösterilmişse siz de hoşgörü gösteriyorsunuz. Zaman zaman şiirle ilgilenirim hatta şiir yazmışlığım da vardır. Anne babalarımızı anlatan bir şiirim vardı. Onlar acıyı bir lokma gibi yutarlardı ve hiç belli etmezlerdi. "Acıyı bir lokma ekmek gibi yutan Ve hep susan analarımız vardı..." sanırım 94 yılında yazmıştım.

Hala şiir yazıyor musunuz?

Siyasete girdikten sonra pek şiir yazamadım. Siyaset her an yüksek farkındalık hali. Ama tabi ki sorumlu siyasetten bahsediyorum. Milletvekili olmak ne demek? Kahramanmaraş ölçeğinde düşünürseniz 80 bin kişinin oyuna talip olmak demektir. Orada bir hukuk başlıyor ve o andan itibaren 80 bin kişinin hakkı hukuku senin sırtında. Bu beni korkutan bir şeydir. Bunu taşımak çok zordur. Tanıdığınız birinin hakkı size geçmişse onunla helalleşir ve kurtulursunuz fakat burada 80 bin kişinin hakkından söz ediyoruz. Ama sorumsuz, atış serbest tarzında bir siyaset yapıyorsanız öyle uyanık olmanız falan da gerekmiyor. Siyasetle ilgilenmeye başladığınızda tamamen o alana odaklanıyorsunuz. Öyle olunca artık oturup duygusal bir konfor alanı oluşturamıyorsunuz kendinize ve şiir yazmak da lüks geliyor diye düşünüyorum.

Siyasete girdikten sonra sevdiğiniz ama yapamadığınız başka neler var?

Siyasete girdikten sonra kızımla daha az görüşüyorum, daha önce daha çok görüşebiliyordum. Hemen hemen her hafta sonu Kahramanmaraş'a gidiyorum. Arkadaşlarımızla dostlarımızla zaman zaman biraraya geliyorduk şimdi daha az görüşeceğiz. Kendinize daha az vakit ayırıyorsunuz.

SİYASETTEN UZAK BİR GÜNÜ NASIL GEÇİRİR?

Siyasetten uzak olduğunda bir günü nasıl geçirir Mahir Ünal?

Tatil de olsa mutlaka güne erken başlarım. Yurtdışı ve yurtiçi basını takip ederim. Bunun dışında kendime ayırdığım zamanlar vardır. Çünkü zihin ve beden tek sistemdir tıpkı bedeninize bakım yaptığınız gibi zihninize de bakım yapmanız gerekir. Kendi iç sesinizi dinlemeniz, kişinin kendisinin kendisiyle ilgili memnuniyetsizlikleri görebilmesi çok önemlidir. Bunlar kendi başınıza kaldığınız zamanlarda yapabileceğiniz şeylerdir. Çünkü insan kendisini unutur. Bu siyasi yoğunluğun içerisinde sevgiye, arkadaşlığa, vefaya, dostluğa kısacası bizi insan yapan değerlere ilişkin bir şeyleri ihmal etmeye başlarız.

İnsan koşarken bir şeylere dokunamaz, bir şeylere dokunmanız için durmanız gerekir. Siyasetse koşmaktır. İşte kendi başınıza kaldığınızda o dokunamadığınız şeylere dokunarak, dostlarınıza ve kendinize vakit ayırarak kendinize yabancılaşmamanız gerekir. Ben kendimle kaldığım zamanlarda bu çerçevede kendimle ilgilenirim.

İşin mutfağından çıkıp vitrininde yer almak nasıl bir duygu sizin için?

Bazen kendimi yakalıyorum. Bir danışman gözüyle kendime bakıyorum. O zaman çok şeyi görüyorum.

KENDİ KENDİSİNİN DANIŞMANI!

Ne görüyorsunuz mesela?

Benimle çalışan birisiyle konuşurkenki tavrımı görüyorum ve bazen daha dikkatli olabilirdim diye düşünüyorum. Ya da bu konuda daha yapıcı bir dil kullanabilirdim, aslında bu konuya daha iyi hazırlanabilirdim diyorum. Yani içimdeki o danışman zaman zaman benimle konuşuyor. İnsanın kendisine dışarıdan bakmayı başarabilmesi çok önemlidir. Ben danışmanlık yaptığım zamanlarda da hep şunu söylerdim: Liderlik, bir kendi durduğun yerden bakabilmek, iki karşındakinin durduğu yerden bakabilmek, üç kendine ve karşındaki insana üçüncü bir noktadan bakabilmektir, dört bütün bu ilişki evrenine bakabilmektir ve tüm bu ilişki ağı içerisinde kendi bulunduğun merkezi koruyabilmektir.

Her şeyden önemlisi ise insanların bir hikayesi olduğunu bilmektir. Karşınıza gelen her insanın bir hikayesi olduğunu ve bunun çok önemli olduğunu biliyorsanız kendinizi doğru pozisyonlandırabiliyorsunuz demektir. Benim de zaman zaman bir danışman gibi kendime bakıp kendi kendime konuştuğum ve nasihat verdiğim oluyor.

Kaynak:

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.