PKK silahı bıraktı ama bir takım tavizler aldı

12 Eylül’de yapılacak referandum sebebiyle siyasi çalışmalarına aralıksız devam eden, bu anlamda adeta dur durak bilmeyen CHP Milletvekili Durdu Özbolat, genel başkanları Kılıçdaroğlu’nun yakaladığı rüzgârdan AK Parti iktidarının korktuğunu kaydederek, yaşadığı panik ve telaş sebebiyle her geçen gün üslubunu çirkinleştirdiğini, ancak korkunun ecele faydası olmadığını söyledi.

Eylül’ün ilk haftasında, merkez otobüs durağı arkasında, yeni açılan N’FES cafe& restaurant’taki iftar yemeğinde, CHP il ve merkez ilçe teşkilat üyeleri ile basınla birlikte olan Özbolat, basın mensuplarının gündeme ilişkin çeşitli sorularını cevaplandırdı, referanduma ilişkin düşüncelerini anlattı.

Mecliste en çok önerge veren, kapısı sürekli açık olan ve en çok ziyaretçisi olan milletvekili ünvanını elinde bulunduran CHP Milletvekili Durdu Özbolat, referandum ile ilgili olarak; “Görmekteyiz ki İstanbul başta olmak üzere, İzmir, Antalya, bursa, Manisa, Mersin, Adana ve Muğla gibi iller’de hayır oyu fazla ve önde. Sürpriz de olsa birçok şehirler hayırla geliyor. Bunun farkında olan başbakan Erdoğan da panikte, telaşta. Bu bakımdan gittiği yerlerde eleştirinin dozunu kaçırıyor, üslubunu çirkinleştiriyor, iftira ve yalana başvurarak, kamuoyunu yanlış yönlendiriyor. Erdoğan, açıklarını Erzurum, Konya ve Kayseri ile kapatmaya çalışıyor ama, Kayseri’deki programa katıldım, Kılıçdaroğlu da 30 bin kişiye konuştu, taşıma yapmadan. Bu anlamda Kayseri’den hayır çıkacağı ümidindeyim. Öte yandan, Kayseri’de MHP’nin çok güçlü bir ismi var, bayağı etkili, bunu da avantaj sayarsak, AK Parti’nin Kayseri’de işi zor görünüyor” dedi.

KILIÇDAROĞLU 25 YILDIR ARKADAŞIM, AİLE DOSTUM

Liderleri Kılıçdaroğlu’nun Kahramanmaraş ve diğer illerdeki mitinglerine ilişkin düşüncelerini de aktaran Özbolat,  mitinglerde taşıma yapmadıklarını, kendi güçlerini görmek istediklerini, Kahramanmaraş’ta 6 ilçede olup, 8 yerde miting yaptıklarını, toplam 45 bin kişiye hitap ettiğini, ilgi ve teveccühün doruk noktasına tırmandığını vurguladı, “Herkes de gördü, anladı ki, sayın Kılıçdaroğlu toplum nezdinde ve vicdanında kabul görmüş bir lider haline geldi. Kılıçdardoğlu 5 yıl iktidar olsun, yolsuzluğun kökü kazınır. Çünkü dürüst insan, geçmişinde şaibe yok, sicili tertemiz. Ülke 5 yıl yönetilsin adam gibi, Türkiye Avrupa’yı yakalar. Şimdilik iş dünyası onu tanımıyor,  ama tanıyacak, tanıdıkça da sevecek, inanacak, bağrına basacak. Ben kendisini 25 yıldır tanıyorum, arkadaşım, aile dostum. Bu günlerde çok koşturuyor, il- ilçe geziyor, Seçim çalışmaları koşuşturmaları yüzünden 9 kilo verdi, 55 kiloya kadara düştü” diye konuştu.

REFERANDUM BİR SINAV OLACAK!

Özbolat konuşmasında, Türkiye’nin gündeminin hızla değiştiğini, 12 Eylüldeki referandumun da bir sınav niteliğinde olacağının altını çizerek, konuşmasını şu cümlelerle sürdürdü; “Halen ülke genelinde bizim yüzde 32-33 oyumuz var. Herkes kendi oyuna sahip çıkarsa, hayır oyları yüzde 55’lere çıkacaktır. PKK silahı bıraktı diyorlar, seviniyorlar, terör bitti diye. Ama karşılığında bir takım tavizler verdiler. Seçim arifesinde terör örgütü ile pazarlık masasına oturmak akıl işi mi? Şurada sayılı günler kaldı, 13 Eylül’de Türkiye çok farklı bir noktada olacak, buna inanın! Referandum gününe kadar bana ve arkadaşlarıma dur durak ve uyku yok, haram. Gezeceğim sürekli, bir hayır oyu artırabilir miyim diye. Görüyorsunuz, okuyor ve izliyorsunuz, AK Parti telaşta, panikte. Beraberinde de başbakanın üslubu değişti, sertleşti, yalana ve iftiraya sığınmaya başladı. Ama yel kayadan ne götürür, hiç!”

MECLİSTE UZLAŞMA SAĞLAMADILAR

Anayasa değişikliği paketi üzerindeki bazı maddelere de değinen Özbolat, 2 maddeye itiraz ettiklerini, şayet mecliste kendileri eli uzlaşma sağlansaydı, referanduma gerek olmayacağını, kaldı ki bu referandumun ülkeye büyük mali külfet getirdiğini, oysa harcanan bu paralarla her ile bir hastane veya adliye sarayı yapılabileceğini iddia etti, “Bakın, Türkiye’de yargı yavaş işliyor. Tıkandı adliye. Birçok ilde-ilçede adliye sarayı bile yok, örneğin bizim Ekinözü’nde de yok. Sonra, başbakanın gidemez dedikleri yere bugün Devlet Bahçeli ve Kılıçdaroğlu gidiyor,  halk bağrına basıyor, hayır oyları her geçen gün kat be kat artıyor. Çünkü Kılıçdaroğlu vatandaşa doğruları anlatıyor, yalan söylemiyor. Şuna da işaret etmek istiyorum, bizimle mecliste uzlaşma istemediler, kendileri çaldılar, kendileri oynadılar” diye konuştu, Kahramanmaraş yerel basınına övgüler yağdırdı, basın ile bundan böyle ayda bir araya gelmenin doğru olacağını savundu, yerel basın çalışanlarının da onurlu biri mücadele verdiğini yineledi, kendilerinin yerel basına tüm güçleriyle destek verdiklerini, vereceklerini söyledi, 3 yıldır milletvekili sıfatıyla basın ile sağlıklı ve iyi ilişkiler, diyaloglar içinde olduğunu kaydetti; “Kahramanmaraş Türkiye’nin en onurlu en erdemli insanları, basın da öyle. 3 yıl içinde sık-sık bir araya gelmesek de, sağ olsunlar, bizim içimizi burkacak haberler ve yorumlar yazmadılar. İyi ki Kahramanmaraş’ta yerel basın var, iyi ki varlar” dedi.

BAŞBAKANI YÜCE DİVAN KORKUSU SARDI

12 Eylüldeki referandumda, yani anayasa değişiklik paketinde yer alan iki maddeye değinen, HSYK ve Anayasa Mahkeme üyelerinin atanmasına ilişkin endişelerini, kaygılarını da dile getiren Özbolat, konuşmasında; “Sayın Başbakan telaşta, korkuyor. Çünkü yüce divanda yargılanacak, bunun için hakimleri ve askeri vesayet altına almaya çalışıyor. Ama ne yaparsa yapsın, yüce divanda yargılanmaktan kurtulamayacak. Biz iktidara geliyoruz,  geldiğimizde yolsuzlukların, kadrolaşmaların hesabını soracağız”

Arkasından da, Mehmet Fiskeci’nin; “sayın vekilim, Hanefi Avcı’nın kitabını sanıyorum okudunuz, düşünceleriniz  nedir, referandum öncesi piyasaya çıkmış olması, referandumu  nasıl etkiler?” sorusu üzerine; “Kitabı aldım, ama okuma fırsatım olmadı. Bir kere Avcı, biliyorsunuz Maraşlı, cesaret dolu bir adam. Mafyayı çökerken, uyuşturucu mafyasının belini kıran adam. Devleti iyi biliyor, cemaati yakından tanıyor, ki bir zamanlar kendisi de bu cemaatin bir üyesi idi. Yalnız zamanlaması ilginç. Yazmak zorundaydım diyor. çünkü  cemaatin bütün sırlarını ortaya dökünce, cemaatçilerde, yandaş medyada bir panik havası esti” diye konuştu.

MARAŞ BÜYÜKŞEHİR OLSA NE OLUR,

OLMAZSA NE OLACAK! KAFA DEĞİŞECEK!

Bir basın mensubunun büyükşehir olma meselesine ilişkin düşüncesini istediğinde, sözlerini şu cümlelerle tamamladı; “Önemli olan zihniyet değişmesi, Maraş büyükşehir olsa ne olur, olmazsa ne olur. Kafa değişmedikten sonra. Yönetim anlayışı değişecek önce. Biliyorsunuz, Sayıştay Denetçileri Maraş’taydı, belediye başkanı ve birçok müdürüne zimmet çıktı. Şimdi savunmaları isteniyor. Hani siz haram yemezdiniz, hani siz kurumun delikli kuruşuna helal getirmezdiniz, hani siz usulsüzlük, yolsuzluk nedir bilmezdiniz. Statü değiştiğinde, kafa da değişirse, Kahramanmaraş’ın büyükşehir olmasına varız, tabi ki isteriz. Ancak bugün eğitimde 61. Sırada, sağlıkta 54. Sırada  olan bir  ilden ne hayır beklersiniz, onu merak ediyorum”

Özbolat’ın iftarlı basın toplantısına ayrıca, il başkanı Galip Yılışın, merkez ilçe başkanı Hürriyet Gürsel Taşın ve il-merkez ilçe yönetim kurulu üyeleri de katıldı.

Özbolat ve ekimi, 3 Eylül Cuma günü Pazarcık ve Çağlayancerit gezilerini, siyasi çalışmalarını sürdürecek.