‘Özgürlükler için adım atıyoruz’

Referandum öncesi bu üç günün çok önemli olduğunu anlatan Erdoğan, "Dönüm noktasındayız. İleri demokrasi için, özgürlükler için bir adım atıyoruz" diye konuştu.

Demokrasinin en ileri noktada olmadığı bir ülkede ekonominin de geride olduğunu kaydeden Erdoğan, "Demokratik hakları ne kadar ilerlettiysek ekonomimiz de o kadar ilerledi. Küresel krize rağmen Türkiye hemen hemen en az etkilenen ülke oldu" şeklinde konuştu.

Bugüne kadar kadın haklarıyla ilgili en önemli adımların kendi iktidarları döneminde atıldığını ifade eden Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti; "Kadın haklarını anayasal güvence altına alıyoruz. Çocuklarımızın istismar edilmesinin önüne geçiyor, anayasal güvence altına alıyoruz. Hiçbir dönemde özürlülere bizim dönemdeki gibi hak verilmedi. Evde özürlü anne evladına bakırsa ona maaş veriyoruz. Bizden önce bu yoktu, artık var. Zaten her zaman bizimle oldu. Toplu iş sözleşmesini de güvence altına alıyoruz. Emekli maaşımın kardeşi de anayasal güvence altına alınıyor. Kamu denetçiliği kurumunu getiriyoruz. Şeffaf bir devlete geçiyoruz. Anayasal Mahkemesi yapısal değişime geçiyor."

Erdoğan, muhalefeti milleti aldatmakla suçlayıp, "Bilgi kirliliği meydana getirmek istiyorlar. Kara propaganda yapıyorlar. MHP tutturmuş Silopi. Biz Silopi'ye davetiye çıkarmadık. Terör konusunda ne yapabiliriz onu ortaya koyduk. 'Bölünmeye hayır' diyen MHP kimlerle berabersin.

Silopi'de BDP var sen onlarla birliktesin. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu" dedi.

 Evet cephesinde milletin olduğunu, hayır cephesinin ise darbe anayasasını desteklediğini belirten Başbakan Erdoğan, "Biz 'hayır' diyene de saygı duyarız, 'evet' diyene de saygı duyulmasını isteriz. Ancak dürüst davranılmasını istiyoruz. Yalan yanlış konuşmaları, aldatmaları bizleri üzüyor. Dürüst davransalar başımın üstünde yeri var. 26 maddelik paketi anlatmıyorlar. Beyefendinin 'rüşvete, talana' hayır diyor. Anayasa paketinde bunlar mı var? IMF'ye olan borç 22.5 milyar dolar olarak devrilmedi mi. biz ödüyoruz. 6.6 milyar dolar kaldı. Sayın bahçeli yalan mı? Merkez Bankası'nın kasasında 26.5 milyar dolar vardı. Şimdi 75 milyar dolar var. Yalan mı? Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü. Şimdi devlet yüzde 8'le borçlanıyor. Bu çiftçimin, köylünün, memurun cebinde kaldı" şeklinde konuştu.

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker'in "Yargı kimsenin arka bahçesi değildir" sözlerine de atıfta bulunarak,

"Bu paket birilerinin arka bahçesi değil ön bahçesi olacak. Beyefendileri rahatsız etti. 'Biz kimsenin arka bahçesi değiliz' dediler. Kararı verirken 'Türk milleti' adına diyorlar. Bu milletin ön bahçesi olacaksın demektir. 'Biz kimsenin ön bahçesi olmadık' diyorsun ama bunun bedelini ödemiş insanlar var. Ben ödedim bunun bedelini. Bana bunu anlatamazsın sayın başkan. Nasıl ödediğimi merak edersen sana anlatırım. Bu çarkın içinde neler döndüğünü anlatırız. Kurumlarımızın kimliğini yok etmeye çalışmayın" dedi.

İHA