Kılıçdaroğlu: Bu hükümet, telekulak hükümeti

Kılıçdaroğlu: Bu hükümet, telekulak hükümeti
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Herkes telefonla konuşmaya korkar oldu. Yargıçlar, askerler, memurlar, siyasiler, herkes dinleniyor. Bu hükümet, 'telekulak hükümeti'dir. Bu hükümet güvenlik güçlerini kullanarak halkı sindirmek istiyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, referandum çalışmaları kapsamında geldiği Mersin'de, partisi tarafından düzenlenen mitingde halka hitap etti. Mitinge katılan binlerce kişi tarafından 'Başbakan' sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin halkın ayak seslerini duymaya başladığını ve artık halkın iktidarının, halkın devriminin gerçekleşeceğini söyledi. "Size gönlümün serinliğini getirdim" diye konuşmasına başlayan Kılıçdaroğlu, Anadolu insanının yıllardır çalışıp alınteri döktüğünü, ancak AK Parti iktidarında hak ettiklerini alamadıklarını öne sürdü. Tarım üreticisinin, esnafın, çiftçinin, emekli, memur, işçi ve sanayicinin hakkını alamadığını, halkın yoksullaştığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Bu düzene 'hayır' diyeceğiz, bu düzeni değiştireceğiz. 8 yıllık AKP iktidarında hayatından memnun olan çiftçi, emekli, sanayici, memur var mı? 8 yıldır AKP iktidarında hayatından memnun olan Recep Bey ve yandaşlarıdır. Recep Bey ve yandaşlarının düzeni, halkın düzeni değildir. Geldim buraya, tek umudum, tek güvencem sizsiniz. Verin yetkiyi haramilerin iktidarını alaşağı edelim" diye konuştu.

8 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarının, halkı aldattığını, sözlerini yerine getirmediğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın 20 Ekim 2002'de Mersin mitingindeki sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Buradaki mitingde Recep Bey ne demiş; 'kürsü dokunulmazlığı dışında diğer dokunulmazlıkların kaldırılmasından yanayız. Dokunulmazlıkları bu ülkede bir ayrıcalık olarak görüyoruz. Türkiye'de maalesef dokunulmazlıklar bir ayrıcalık olarak görülüyor. Bu ayrıcalıklara bir son vereceğiz.' Recep Bey dokunulmazlıklara son verdi mi? Hayır. Dokunulmazlıkları kaldırdı mı? Hayır. Başka yerlerde de bunları söyledi, verdiği sözün arkasında durmayan adama ne denir sizin insafınıza bırakıyorum. Recep Bey adam gibi adamsan, yiğit gibi adamsan, sözünün arkasındaysan, anayasa değişikliğini getirdin milletin önüne koydun, peki sen hangi gerekçelerle dokunulmazlıkları getirmiyorsun? Demek ki sözünde durmayan bir kişisin sen, onu sizlere şikayet ediyorum. Ama siz hiç merak etmeyin; halkın iktidarında yani CHP iktidarında vereceğiniz destekle dokunulmazlıkları kaldıracağız. Recep Bey de gidecek, kimin varsa dosyası yargıya gidecek ve yargıda hesap vermek için kimse dokunulmazlıkların arkasına saklanamayacak. Bu düzene, Recep Bey düzenine son vereceğiz."

Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mersin'de, kendisine derdini anlatmaya çalışan bir çiftçiye 'Ananı da al git' dediğini hatırlatan CHP lideri, "Bugün gittim, o çiftçi arkadaşımızın anasını ziyaret ettim, elini öptüm, hayır duasını aldım. Ve buradan bütün kadınlara sesleniyorum, Türkiye'deki doğudan batıya, güneyden kuzeye bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum; sizi hor gören 'ananı da al git' diyen bir anlayışa, bir Başbakanın anlayışına, onun getirdiği anayasaya güvenmeyin ve 'hayır' oyu verin. Bütün kadınlara bir daha seslenmek isterim; bizim dünyamızda kadın ve erkek eşitliği vardır. Herkes özgürdür, düşüncelerini özgürce söyler. Ama bir Başbakan, yani Recep Tayyip Erdoğan, yani zam zam zam Recep Tayyip Erdoğan denilen kişi kadın erkek eşitliğine inanmıyor. O nedenle kadınlara sesleniyorum, sizi ikinci sınıf yurttaş gören bu Başbakan ve onun getirdiği anayasaya 'evet' oyu vermeyin, 'hayır' deyin, cezalandırın" diye konuştu.

Türkiye'de yoksulluğun kurumsallaştırıldığını, yoksulluğun siyaset için kullanıldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Siyasette sömürü aracı olarak kullanıyorlar. Diyorlar ki, 'yoksul yoksul kalsın, yoksulluk artsın, insanların yoksulluğu arttıkça bize muhtaç olur, seçim sırasında rüşvet olarak dağıtırız, gelir oyu bize verir.' Bu mantığı ters düz etmek bizim elimizde, bunu ters düz edeceğiz ve bu memlekette yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Aile sigortası getireceğiz. Yoksulluğun onurunu koruyacağız, yoksul ailede kadının banka hesabına her ay parasını yatıracağız, gidip aylığını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Yani kadın baş tacı edilecek, bizim anlayışımıza göre sağ elin verdiğini sol el görmeyecek" dedi.

Bu ülkenin üniversitelerinin olduğunu ifade eden, ancak üniversitelerin konuşamadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Üniversitelerin tepesinde YÖK var, YÖK yüzünden konuşamıyorlar. Halkın iktidarında, CHP'nin iktidarında YÖK denen bir garabeti kesinlikle kaldıracağız. Referandumu getirdiklerini, anayasayı değiştireceklerini ve 12 Eylül paşalarından hesap soracaklarını söylüyorlar. Bunlar 12 Eylül paşalarından hesap sorabilirler mi? Hayır soramazlar, yürekleri varsa, biz anayasa değişiklikleri sırasında 'darbeyi yapanlardan hesap sorulsun' diye teklif verdik. Ama AK Parti oylarıyla reddedildi. Onlar gerçek yüzünü göstermiyorlar, amaçlarına ulaşmak için herkesi kullanıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz, size söz veriyorum bunların maskesini indireceğim ve gerçek yüzlerini size göstereceğim" diye konuştu.

Türkiye'nin 2002'den sonra AK Parti baskısı altına girdiğini öne süren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Herkes telefonla konuşmaya korkar oldu. Yargıçlar, askerler, memurlar, siyasiler, herkes dinleniyor. Bu hükümet, 'telekulak hükümeti'dir. Bu hükümet güvenlik güçlerini kullanarak halkı sindirmek istiyor. Bu tablo faşizm düzeni tablosudur. Bu düzeni yıkacağız ve halkın düzenini kuracağız."

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.