Erdoğan: CHP, MHP, YARSAV, bir kısım medya ve terör örgütü

Erdoğan, "CHP, MHP, YARSAV, bir kısım medya ve bakıyorsunuz terör örgütü, hepsi de birleşti. Bunların karşısında dimdik durarak bir millet projesinin sahibi olarak biz, darbe anayasası ile bugüne kadar gelen süreci durduracağız" dedi.

Bugün öğle saatlerinde Başbakanlık'a ait özel uçakla, beraberinde Adalet Bakanı Sadullah Ergin, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile Hatay'a gelen Başbakan Tayip Erdoğan, buradaki programlarının ardından Adana'ya geçti. İstasyon Meydanı'nda Adanalılara hitap eden Başbakan Erdoğan, "Bu Adana sıcağında, bu Çukurova sıcağında bize gönüllerinizi açtığınız için size bir kere daha teşekkür ediyorum" diyerek sözlerine başladı.

12 Eylül halk oylamasının demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere evet anlamı taşıdığını anlatan Erdoğan, "Pehlivanoğlu'da, Kurumahmutoğlu'na sahip çıkana biz de sahip çıkarız diye bir pankart görüyorum. Ne yazık ki o günü yaşadıkları halde bunun idrakinde olmayanlar var mı? Maalesef var" dedi.

Anayasa değişiklik paketine karşı olan muhalefet ve bazı kesimleri de eleştiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar bir araya gelmeyen CHP, MHP, YARSAV, bir kısım medya ve bakıyorsunuz terör örgütü. Hepsi de birleşti mi? Bunların karşısında dimdik durarak bir millet projesinin sahibi olarak biz darbe anayasası ile bugüne kadar gelen süreci durduracağız.

Bu Erdoğan'ın, 3-5 kişinin projesi değil. Sizin projeniz. Anayasa demokrasi ile özgürlüklerle, haklarla, yatırımla, üretimle, istihdamla doğrudan ilgilidir. Anayasa özgürlükleri kısıtlıyorsa orada yatırım olmaz. Vatandaşına güvenmeyen, vatandaşını bir tehdit, tehlike gibi gören anlayışla Türkiye kalkınamaz, büyüyemez. İzmir Limanı'nın özelleştirmesinden ülke ekonomisine 1 milyar 275 milyon dolar girecekti. İstihdam, yatırım artacaktı. Danıştay bunu tam 30 ay geciktirdi, görüş bildirmedi. O sürede küresel kriz çıktı. Alıcı firma vazgeçti. Hazinenin bu satıştan zararı nedir biliyor musunuz: 243 milyon dolar. Türkiye'nin kaybı 1,5 milyar dolar. Danıştay'ın tamamen ideolojik bir yaklaşımla Türkiye'ye ödettiği fatura tam 2,6 milyar dolar. Türkiye'nin kaybetmesi onları ilgilendirmiyor. Onların böyle bir derdi yok. Tuzu kuru bürokratlar hiçbir bedel ödemiyor. Ama benim vatandaşım ödüyor. Burada bitmedi. Bir yasa çıkardık. Türkiye'de 110 bin doktor var. Bunların sadece 4 bin 400'ünün muayenehanesi var. Benim Adanalı kardeşim hastaneye gidiyor, derdine derman arıyor. Diyorlar ki muayenehaneme gel, bıçak parası var. Sen bu ameliyatı nerde yapacaksın? Devletin hastanesinde. Neyin parasını alacaksın? Utanmıyor musun? Arkadaş gel hastanede çalış, çok daha fazla çalışacaksan gel burada yap. Fazla paranı al. Ama onlar bunu istemedi. Muayenehanede adeta para basıyorlar. Bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için yasa çıkardık. Ya muayenehane ya hastanede çalışsınlar diye. CHP milletin yararına olan bu uygulamayı da Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Çünkü bunlara göre Anayasa Mahkemesi Ana Muhalefet partisi oldu. İşlerine gelmeyen ne varsa Anayasa Mahkemesi'ne götürdüler. Mahkeme bu yasanın bazı maddeleri iptal etti. Ardından Danıştay yasanın uygulamasını tamamen durdurdu. Bir tarafta aylarca görüş açıklamayan bu mahkeme diğer tarafta adeta ışık hızıyla bir günde karar veriyor, millete fatura ödetiyor. Millet kazanacaksa orada bunlar yok. Böyle bir anlayışla Türkiye yoluna devam edemez. Türkiye'de maalesef bu zihniyet var. Bu tuzu kuru zihniyet var oldukça, bu ülkede yatırım, istihdam artar mı? Anayasa değişikliği ile bu kapalı kast sistemine, arka bahçe yaklaşımına son vereceğiz. Bizi yargıya müdahale etmekle, siyasallaştırmakla itham ediyorlar. Ama dert başka. Arka bahçeme dokunma diyorlar, kapalı devre dönemi bitiyor, bundan çekiniyorlar. Anadolu'daki hakim ve savcıların bu işe karışmasını istemiyorlar. Çünkü onlar bu işe karışırsa düzenleri bozulacak. Yargı artık birilerinin arka bahçesi olmayacak. Milletin olacak. İşte ondan korkuyorlar."

Muhalefete oy veren vatandaşlara da seslenen Erdoğan, halk oylamasında iktidarın değil sivil anayasanın oylanacağına dikkat çekerek şunları kaydetti: "Adana'da CHP, MHP, BDP'ye oy vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Parti yönetimleri kendilerinin sesine kulak vermiyor, halka dayalı olmayan vesayet sisteminin devamını istiyorlar. Tüm Adanalılara sesleniyorum, vicdanınızın sesine kulak verin. Halk oylamasında hükümeti, performansını, belediye başkanını oylamayacak, kendi geleceğinizi oylayacaksınız. MHP'li kardeşlerimizin 2 kere düşünmelerini rica ediyorum. Vereceğiniz hayır oyunun kimin işine yarayacağını, kimin ekmeğine yağ süreceğini bilmeleri gerekiyor."

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa paketine ilişkin konuşmalarını da eleştiren Erdoğan, "Malatya'da CHP'nin Genel Başkanı anayasa kayısı sorununa çare olacak mı, Ordu'da fındık soruna çare olacak mı diye soruyor. Yarın Adana'ya gelip size anayasa Adana kebabına çare olacak mı diye sorabilir. Bu beyefendiler anayasa metni ile coğrafya ders kitabı arasındaki farkı bilmiyorlar. Önlerine anayasa metni ile yemek kitabını koyun. İkisini birbirine karıştırırlar. Bunların eski genel başkanı da sabah bir türlü, öğleden sonra başka türlü konuşuyordu. Şimdiki genel başkanı da aynı. Kalkmış bize birileri ile iş birliği yapmakla suçluyorlar. Yahu siz muhalefette olduğunuz müddetçe başkası ile iş birliğine ne ihtiyaç var. Bizim milletle iş birliğimiz yeter. Siyaset dürüstlük, tutarlılık, samimiyet ister, bu iftiralar bir partinin genel başkanına yakışıyor mu? Benim milletim CHP'ye bugüne kadar tek başına iktidar verdi mi? Vermedi. Gene vermez. Dürüst ol dürüst" çağrısında bulundu.

Erdoğan, son zamanlarda artan terör ve provokatif eylemlere de dikkat çekerek vatandaşları sağduyulu davranmaya çağırdı. Erdoğan şunları söyledi: "Bizde kadının hakkına hukukuna riayet etmeyene, yaşlılara hürmette kusur edene, engellilere merhametle, insanca davranmayana, şehitlerimize, gazilerimize, dul ve yetimlerimize sahip çıkmayanlara iyi gözle bakılmaz. Ama gelin görün ki bu kesimlere yönelik özel düzenlemelerimiz 12 Eylül'ün yasakçı anayasasına takılıp kalıyor. 12 Eylül'de oylayacağımız değişiklikle işte bu yasakçı zihniyeti kaldırıyoruz. Yaptığımız özel düzenlemeler anayasa engeline takılmayacak. Gazilerimiz, şehitlerimiz, dul ve yetimlerimiz daha fazla korunacak. Bizim medeniyetimiz kardeşlik medeniyetidir. Bazı fitne odakları bazı ilçelerimizde kaos planlarını uygulamaya koydular. Bu tuzağa bundan önce düşmedik, bundan sonra da düşmeyeceğiz. Türküyle, Kürdüyle, Çerkeziyle, Romanı ile tüm kardeşlerimizi, yaradılanı severiz yaradandan ötürü. Biz böyle bir medeniyetin çocuklarınız. Öfkesine hakim olamayan, sağduyuyu elden bırakan, terör örgütünün oyununa gelenlere inat, terör örgütüne inat biz kardeşlik, birlik, beraberlik, bütünlük diyeceğiz. MHP yönetimi kendi şahsi çıkarı için varsın gerginlik çıkarmaya çalışsın. Öfkenin, hiddetin, sokağa çıkmanın kimin ekmeğine yağ süreceğini CHP'li ve MHP'ye oy veren kardeşlerim iyi düşünsün. İspanya ve İngiltere başbakanları terörle mücadeleyi muhalefetle aştıklarını söyledi. Siz bu muhalefetin terörle mücadelede iktidarla birlikle hareket ettiklerini gördünüz mü? Polisimizi şehit eden ne kadar tehlikeli ise polis araçlarını yakan, camları indirenler de o kadar yanlıştır. Kim ne derse desin biz Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz."

Başbakan Erdoğan, sözlerinin sonunda Adana'ya sağlık, eğitim, ulaşım, tarım alanlarında yaptıkları yatırımlar ve verdikleri teşvikler hakkında örnekler verdi. Erdoğan, Adana'ya kendileri döneminde 3 bin 837 dersliğin yapımının tamamlandığını, sağlıkta 7,5 yılda 284 milyon liralık yatırım yaptıklarını söyledi.

"DURAK İÇİN GEREĞİNİ YAPTIK"

Bu arada alandaki bir grup tarafından görevden geçici olarak uzaklaştırılan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak aleyhine slogan atmaları üzerine "Kendisini niye aday göstermediğimizi herhalde takdir edersiniz. Biz gereğini yaptık. Bundan sonrası yargıya bakar. Yargı adil karar versin yeter. Daha fazla konuşmayacağım" ifadeleri kullandı.

Başbakan Erdoğan, BSK Metropark Hastanesi'nin açılışını yaptıktan sonra Ankara'ya hareket edecek.

İHA