12 Eylül öncesine götürülüyoruz

12 Eylül öncesine götürülüyoruz
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Numan Kurtulmuş, geniş bir medya katılımının da gerçekleştiği bu haftaki basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi.

Kurtulmuş’un gündeminde, terörle mücadele sürecinde iktidar ile muhalefet arasında yaşanan uzlaşmazlık, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun İsrail Sanayi Bakanı ile yaptığı gizli görüşme, “Saadet, Türkiye’yi dinliyor” projesinin sonuçları ve Saadet Partisi’nin AKP ile seçim ittifakı iddiaları vardı.

Açılım sürecinde sınıfta kaldılar

Açılım sürecinde hükümetin birçok hataya düştüğünü ve bu süreçte itirazlarıyla tartışma yaratan muhalefet partilerinin de bu başarısızlıkta rol oynadığını söyleyen Kurtulmuş, “Bu süreç içerisinde parlamentodaki partilerin tamamı sınıfta kalmıştır” dedi.

AKP’nin açılım söylemleriyle toplumda büyük beklentiler oluşturduğunu, ancak bu beklentilere yanıt veremediğini söyleyen Kurtulmuş, CHP ve MHP’nin ise her söylenene karşı çıktığına dikkat çekti.

Kurtulmuş, BDP’nin de bütün konuyu İmralı’ya dayandırdığını belirtirken, sorunun kökeninden uzaklaştığını kaydetti.

İster çömelin, ister amuda kalkın

Son günlerde tartışmalara neden olan, Başbakan Erdoğan’ın siperde çekilen çömelmiş haldeki fotoğrafıyla ilgili tartışmalara değinen  Kurtulmuş, Başbakan’ın çömelmesini eleştiren CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yüklendi. SP Lideri Kurtulmuş şöyle konuştu:

“Gencecik evlatlarımızın toprağa düştüğü, şehitlerin acısının, annelerin yüreğini yaktığı bir dönemde dahi, Türkiye’deki iktitar ve muhalefet partileri, Yeşilçam jönleri gibi nasıl poz verilecek tartışmasını yapıyorlar. Çömelerek mi poz verelim, ayakta mı poz verelim tartışması yapıyorlar. Millet bu çömelme polemiği ile ilgili söz söyleyen iktidar ve ana muhalefet sözcülerine, endişeyle ve gülerek bakıyor. Ortadaki oyun bir kara mizahtır. Beyler, ister ayakta durun, ister çömelin, ister amuda kalkın, ne yaparsanız yapın, yapmanız gereken şey nasıl poz vereceğiniz tartışması değil, bu kanı nasıl durduracağınızın tartışmasıdır.”

Memleket yanarken

Kurtulmuş, iktidarla muhalefet arasında yaşanan randevu sorununu da eleştirdi.

“Memleket yanarken, analar ağlarken, iktidarla muhalefetin ben onun ayağına gitmem, ben oraya gelmem diye tartıştıklarını” söyleyen Kurtulmuş, “Baykal-Erdoğan döneminde de aynı anlamsız tartışma yaşanıyordu. O zaman kendilerine, madem biraraya gelmiyorsunuz, Ankara’nın birer tepesine çıkın, Kızılderililer gibi dumanla haberleşin bari, demiştik. Aynı duyarsızlık şimdi de devam ediyor” diye konuştu.

Şırnak’ta buluşma çağrısı

Numan Kurtulmuş, “Eğer randevulaşacak bir yer bulamıyorlarsa, benim iktidar ve ana muhalefet partisi başkanlarına teklifim şudur, gelin Şırnak’ta bir şehit evinde buluşalım” dedi.

 

Kurtulmuş, “Neden Şırnak denilirse, belirteyim, çünkü Şırnak’ın terörle mücadelede 335 şehit ve 490 gazisi var. Hem terör, hem de çete baskıları altında yıllardır ezilmiş kentlerimize maalesef en iyi örneklerden birini oluşturuyor” diye konuştu.

STK bildirisine destek

SP Lideri, Güneydoğu Anadolu’daki sivil toplum örgütleri tarafından açıklanan son bildiriyi de değerlendirdi. Kurtulmuş, “STK’ların bildirisinin çözüme katkı sağlayacağına inanıyoruz. Ortaya konulan fikirlerin Saadet Partisi’nin 1 yıl önce söyledikleriyle örtüştüğünü görüyoruz. Bu da Saadet Partisi’nin sorunun çözümü için ifade ettiği görüşlerin isabetini ortaya koyuyor” dedi.

Numan Kurtulmuş, terörün önlenmesinin çaresinin derin devleti  güçlendirmekte değil, eşit ve özgür vatandaşlara dayanan kerim devletin güçlendirilmesinde yattığını da vurguladı

12 Eylül öncesine götürülüyoruz

Saadet Lideri Kurtulmuş, “Türkiye hızla 12 Eylül öncesi şartlara götürülüyor. Karanlık odakların faaliyetleri bir yana, birbirleriyle konuşmayan, uzlaşmayan siyasetçilerin de bunda payı var. Siyasetçilere ve herkese sağduyu çağrısı yapıyoruz. Yurtseverlik çağrısı yapıyoruz. Her türlü iyiniyetli çabaya destek vermeye hazırız. Bu gidişatı durdurmak gerekir” dedi.

Gizli görüşme büyük skandal

Kurtulmuş, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile İsrail Sanayi, Ticaret ve Çalışma Bakanı Ben Eliezer’in dün Brüksel’deki gizli görüşmesini de ağır şekilde eleştirdi.

Kurtulmuş, “Türkiye-İsrail ilişkileri bakımından son derece önemli bir konu. Bakanların gizli görüşmesi bir siyasi skandaldır. Görüşmenin gerekçeleri ve içeriği kamuoyuna açıklanmalıdır. Hükümet, Mavi Marmara saldırısından sonra İsrail’le ilişkilierin normalleşmesi için 4 şart koşmuştu. İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi. Öldürülen ve yaralananların yakınlarına tazminat ödenmesi. Saldırıyla ilgili olarak uluslar arası bir soruşturma komisyonu kurulması. Ve gazze’ye ablukanın kaldırılması. Hem başbakan, hem de bakanlar defalarca ve en sert şekilde bu şartlar yerine getirilmedikçe İsrail ile ilişkilerin normalleşmeyeceğini söyleyip durmuştu. Bakıyoruz, İsrail tarafından atılmış en ufak bir adım yok. O halde ne oldu da bu gizli görüşme yapıldı? Ve bu görüşmede neler konuşuldu? Büyük skandalla ilgili bu soruları ilgilileri kamuoyuna muhakkak yanıtlamalıdır” diye konuştu.

Kurtulmuş, “Davos’taki ‘one minute’ çıkışından sonra, bu kaçıncı U dönüşü? Peş peşe yapılan U dönüşlerinin sonucu, hükümetin yerinde saydığını göstermesidir” dedi.

Saadet, 1 milyon kişiyi dinledi

SP Lideri, haftalık basın toplantısında “Saadet, Türkiye’yi Dinliyor” kampanyasının sonuçlarını da açıkladı.

Esnaf, köylü ve kadın olmak üzere, bütün Türkiye’de 1 milyon 128 bin kişiyle yüz yüze yapılan görüşmelerin istatistiki sonuçlarını aktaran Kurtulmuş, ilk olarak 397 bin köylüyle yapılan görüşme ve değerlendirmelerin sonuçlarını açıkladı.

Kurtulmuş’un verdiği bilgiye göre, “Saadet, Türkiye’yi Dinliyor” kampanyasında köylü ve çiftçilere sorulan sorulardan ortaya çıkan ve çoğunluğu ilgilendiren önemli sonuçlar şöyle şekillendi:

Köylü krizde

“Ürettiğimiz mahsulü değerinde satamıyoruz”. “Tarımda kriz var”. “Hayvan varlığımızın yarısından fazlasını kaybettik”. “Bankalara borcumuz var. “İcra takibi altındayız”. “Tarım politikalarımızı ABD, AB ve IMF yönlendiriyor”. “Gelecek bugünden daha kötü olacak.”

Esnaf krizde

Kurtulmuş, Saadet Partisi’nin 225 bin esnaf ile tek tek yapılan görüşmelerden çıkan genel sonuçları da şöyle özetledi:

“Krizden çok kötü etkilendik”. “Borçlarımız ödeyemiyoruz”. “Alacaklarımızı zamanında tahsil edemiyoruz”. “Kredi borçlarımızı geri ödeyemiyoruz”. “Derdimizi dinleyen hiçbir makam yok”. “Ekonomik politikalarımız dışarıdan yönlendiriliyor”. “Gelecek bugünden kötü olacak”.

Kurtulmuş, 506 bin kadınla bire bir yapılan görüşmelerden çıkan genel sonuçları da şöyle aktardı:

 

 

Kadın ve aile krizde

“Aile içinde ekonomik nedenlerle geçimsizlik yaşıyoruz”. “Sözlü ve fiziki şiddet görüyoruz”. “Eğitim durumumuz yetersiz”. “Medya ve çevre çocuklarımızın ahlaki gelişimini olumsuz etkiliyor”. “Çocuklarımızın geleceğinden endişeliyiz”. “Bizi ve dertlerimizi dinleyen kimse yok”.

Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “Saadet, Türkiye’yi dinliyor” kampanyasından çıkan 4 genel sonucu da şöyle özetledi:

Millet sahipsiz

“Ekonomik şartlar sürekli kötüye gidiyor ve fakirlik, borç artıyor. Millet gelecekten ümitsiz. Millet derdiyle, sorunuyla boğuşurken yalnız, sahipsiz bırakılmış durumda. Değerlerin çözülmesi, şiddet, ahlaki dejenerasyon ve ekonomik krize bağlı geçimsizlik yüzünden aile yapımız giderek zayıflıyor.”

“Saadet, Türkiye’yi Dinliyor” kampanyasından çıkan bir başka sonuca göre ise, “halkın yüzde 83ü fakir”, “yüzde 48’i borçlu”. Tasarruf çok az yapılabiliyor.

Saadet Partisi’nin bu tür çalışmalara devam edeceğini söyleyen Kurtulmuş, “siyasi partilerin görevi ülkenin sorunlarına çözüm üretmek olmalıdır, birbiriyle kavga etmek, polemik yapmak değil” diye kouştu.

Kongreden iktidara yürüyeceğiz

Genel Başkan Kurtulmuş, basın toplantısında 11 Temmuz’da yapılacak Saadet Partisi Kongresi ile ilgili bilgi de verdi.

Kurtulmuş, “Kongre iktidara yürüyüş sürecinin başlangıcı olacaktır. Saadet Partisi milletimiz için tek sığınılacak limandır. Makul çoğunluğun toparlanma merkezidir. Bilgi ve ahlak eksenli siyasetin merkezidir. Bilgisini, birikimini milletin hayrına kullanmak, milletin hizmetine sunmak isteyen herkese kapımız açık. Onları Saadet Partisi’ne davet ediyorum. 2008’de bayrağı devraldık. Yeni dönem, yeni söylem ile yola devam ettik. Millet bunu takdir etti. Yeni siyaset tarzımızı yeni kadrolarımızla iktidara taşıyacağız. Saadet Partisi kilit parti durumuna gelmiştir” dedi.

Seçim ittifakı iddiaları dedikodu

SP Lideri basın toplantısının sonunda gazetecilerin sorularına da yanıt verdi. Kurtulmuş, bir gazetecinin, basında yer alan iddialara dayanarak, “Saadet AKP ile seçim ittifakı mı yapacak?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Bunlar dedikodudan ibaret. Daha önce de CHP ile koalisyon ihtimaline ilişkin benzer bir dedikodu üretilmişti. Bunlar sadece Saadet’in kilit parti olduğunu, gücünü ortaya koyuyor, bunun artık herkes tarafından kabul gördüğünü ortaya koyuyor. Saadet Lideri olarak söylüyorum, seçim ittifakları ya da koalisyon hesapları içerisinde değiliz. Bunlar hiç gündemimize gelmedi. Bizim gündemimizde, Saadet Partisi’nin merkezinde yer alacağı muktedir siyasal merkezi inşa etmek var.”

Şırnak yolunda şoför olurum

Kurtulmuş, “Hükümet ve iktidara Şırnak’ta bir şehit evinde buluşalım çağrınız sadece bir çağrıdan mı ibaret, yoksa bunun organizasyonunu da üstlenir misiniz?” sorusunu da şöyle yanıtladı:

“Gidelim desinler, arabanın şöförü olurum, Şırnak’a kadar sürerim. Bizde kapris yok, rol kesme yok, sen ben kavgası yok. Ben samimiyim. Kanı durdurmak için kim ne destek isterse destek veririz. Gelirlerse, Şırnak buluşmasını da organize ederiz evelallah.”

Siyasetçiler uzlaşmalıdır

Kurtulmuş, bir gazetecinin “12 Eylül öncesine götürülüyoruz” uyarısının bir müdahale de mi öngördüğü sorusuna da şu yanıtı verdi.

“1960’tan bu yana siyasete yapılan müdahaleler millet üzerindeki vesayetçi sistemi kökleştirdi. Müdahalelerden, vesayet rejiminden en çok siyaset kaybeder. Biz onun için siyasetçiler uzlaşmalıdır diyoruz. Partiler birbirine düşman değildir, sadece rakiptir. AKP ile CHP birbirlerine düşman olmadıklarını anlamalıdır. Siyasetçiler anlaşamasın, uzlaşamasın isteyen karanlık çevreler pusuda bekliyor. Bunların ekmeklerine yağ sürülmesin. Bizim demek istediğimiz budur.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.