Bu yazı bir zaruretten doğdu.Yazıyı hazırlamadan önce; sağlık personellerinin hasta ve hasta yakınlarının, yöre halkının, dolmuşçuların, hastane hakkında ki görüşlerini aldım….  

Bir yakınımın hastalığı sebebiyle Necip Fazıl Şehir  Hastanesine gitmiştim. Hastaneyi daha yakından inceleme imkanı buldum. Gayet donanımlı iyi bir hastane ortaya çıkmış. Sağlık görevlileri iyi ve temiz bir mekanda hizmet yapmaktan memnunlar. Emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Hafızamızı biraz tazelersek süreci hatırlarız. Yürükselim’deki eski hastanenin fiziki yapısının şehir nüfusuna yeterli gelmediği, olası bir depremde riskli olduğu, derme çatma ilave binalarla sağlık hizmetinin  sağlıklı bir şekilde verilemeyeceği gerçeğinden hareketle: dönemin  İl  Sağlık Müdürü Sıtkı Güvenç Bu hastanenin yapılması için yoğun çaba sarfetmiş ve projeyi de yaptırmıştır. Ankara ile kurduğu samimi diyaloğun neticesinde de bu hastane doğmuştur. Başta Sıtkı Güvenç olmak üzere; bütün emeği geçenlerden Allah razı olsun.

Hastane diş hastanesinin yerine yapılacaktı. Projesi diş hastanesinin yapıldığı arsasının imar verilerine göre projelendirilmiş, vaziyet planı ona göre konumlandırılmıştı. Yenişehir devlet hastanesi olarak planlanmıştı.

Daha sonra; Sağlık Bakanlığı bazı illerde deneme amaçlı bölge hastanesi yapılmasına  karar verdi. Aynı hastaneden İlimize de yapılmasına karar verildi. Bu aynı zamanda  araştırma  hastanesi görevi üstlenecekti. Yatak sayısı 400 kişilikti. Bu  çok güzel düşünülmüş büyük bir projeydi.  Daha sonra Sağlık Bakanlığı hastanenin daha büyük bir alana yapılmasını istedi. Hazineye ait yer arandı.  Ferhuş belediyesi sınırları içindeki arazi uygun görüldü ve hastanenin buraya yapılmasına karar verildi. Nedendir bilinmez hem bölge hastanesi hem de araştırma hastanesi özelliği kaldırıldı. Tekrar baştaki konumuna döndü. Adı Şehir hastanesi oldu. Bazıları buna “Şehir Dışı Hastanesi” diyor. Madem böyle olacaktı neden eski yeri olan diş hastanesinin yerine dönülmedi?

Aşağıdaki Sorular Daha Önce Soruldu:

1- Neden şehre uzak olan arsa seçildi? Binevlere uzaklık 25 km.

2- Arazinin deprem fay hattına çok yakın olması neden göz ardı edildi? Arazinin beleş olması risk almaya değer miydi?

3- Ulaşım sorunu hastane açılmadan niye çözülmedi?

4- Hastane çevresinde sanayi tesisleri olmamalı? dendi.  Bu soruların ne kadarı cevaplandırıldı ve  doğru çözüldü bilen varsa söylesin? Yapılan mevzi İmar planında hastaneye ulaşım doğru çözülememiş. Sanayi tesislerine de yer verilmiş. Harita uygulamaları  ve  mevzi İmar planı aceleyle yapılmışa benziyor. İhtiyaçları karşılamaktan uzak. Buna uyulursa yeni sorunlar ortaya çıkacaktır. Hemen revize edilmeli.   

En Çok Şu Yol Meselesine Takıldım:                                                              Hastaneye şu anda ulaşımı sağlayan yol 1 km.  hastanenin ihtişamını gölgeliyor. Hastaneye ulaşana kadar neden 5 viraj dönüyor? Üstelik viraj dönüşleri 90 derece dik açı yapıyor.  İnşaatın  kontrolluğunu yapan Bayındırlık il Müdürlüğünün Mühendisleri bu yola nasıl izin vermiş? Anlamadım. Bu yol kazaya davetiye çıkartmıyor mu? 400 yataklı büyük bir hastaneye bu yol yakışıyor mu? Hastane çok güzel yapılmış, ama  maalesef yol yapmayı becerememişiz.

Sorunun Kaynağı:

Hastaneye en çok giriş çıkışın olduğu bölüm esas giriş dediğimiz batıya bakan yöndür. Burası yatan hastalara, polikliniklere, ziyaretçilere ve personel girişlerine hizmet etmek amacıyla yapılmıştır. Buraya  büyük giriş kapısı yapılmış. Ama yol yok. Nasıl olsun ki karşıda dağ var. Bu nedenle kapı kapalı. K.Maraş-G.Antep ana yoluna sırtını dönmüş  bir hastane ve çalışmayan bir giriş kapısı ile karşı karşıyayız. Buna kulağı ters den göstermekte denir.

Hastane Gökten mi İndi:

Hastane sanki tarlaya gökten inmiş gibi bir intibaa veriyor. Madem yol yapacak yer bulamadınız. O zaman ulaşım da havadan helikopterle yapılsın. Mesafe şehre çok uzak olduğu için daha hızlı olur. Hastalar da ambulansla tarla yollarında zaman kaybından ölmezler.

Edindiğim bilgilere göre: Şehir merkezinde kalp krizi geçiren hastalar  ambulansla bu hastaneye götürülüyormuş. Ambulans hastaneye ulaşana kadar çok zaman kaybı oluyormuş. Bu nedenle de hastalar  hastaneye yetişemeden ambulansın içindeyken vefat ediyorlarmış. Bunun önüne geçmek için: Şehir merkezinde acilen kalp merkezi açılmalı ve uzman hekimler burada hastaya çabuk müdahale etmelidirler.

Hastane Binası Neden Araziye Ters Yerleştirildi Bilen Var mı?

Acil giriş doğuya, esas giriş batıya bakıyor. Oysa doğusu batıya, batısı doğuya çevrilmeliydi. Acil ile Esas giriş aynı yönde olmalıydı. Projede  esas düzeltilmesi gereken yer burasıydı. Müdahale buraya yapılmalıydı. Ulaşımın kolay olması için hastanenin hem Acil girişi  hem de Esas girişi K.Maraş-G.Antep yoluna bakacak şekilde yerleştirilmeliydi. Zira yol 500 m.  lik kısa bir mesafeden  hastaneye dümdüz bağlanırdı. Maalesef Proje araziye ters aplike edilmiş. Bundan dolayı da yol sorunu oluşmuş. Görünen bu. İnanmayan gitsin baksın. Hastanenin  neden düzgün bir yolu yok diye soranlar o kadar çokmuş ki: yetkililer cevap vermekte zorlanıyorlarmış.

Daha Vahim Yol Seçeneği Varmış:

Hastane yolu daha sonra yapılıp Ferhuş köyünün içinden geçecekmiş. Söylenti böyle. İmar planında öyle  gösteriyormuş.  Bana göre bu daha vahim bir yol olur. Hastane şehre zaten uzak.  Eğer söylenenler doğruysa Yol 9-10 km. daha uzarmış. Bu yol hastaneyi ana yoldan kopartırsa yanlış olur. Bu yola hem kamulaştırma bedeli ödenecek, hem  altyapı hem de  asfalt yol bedeli ödenecek. Bunun bedelini kim ödeyecek?  Bu yola yapılacak masraf ana yoldan hastaneye yapılacak 500 m. lik kısa yolun kamulaştırılmasına harcansa hem  daha ucuz, hem  daha doğru, hem de daha hayırlı olur. 

Pazarcık ve Narlı İstikametinden Gelen Fakir Hastalar Var

Yağmurlu bir gündü  hastaneye giderken  yağmurun altında yürüyen ana, baba ve bir çocuk vardı. Daha fazla  ıslanmasınlar diye durup onları  arabaya aldım  ve hastaneye bıraktım. Pazarcıktan geliyorlarmış çocukları hastaymış. Fakir oldukları hallerinden belliydi. Dolmuştan K.Maraş-G.Antep yol kavşağında inmişler. 1 km.lik yolu yürüyerek hastaneye gidiyorlarmış. Baktım ki; yol kavşağında ne otobüs nede dolmuş durağı var. Buradan şu sonucu çıkarttım:  Bu istikametten gelen hastalar her zaman olacaktır. Bunları  yürüyerek te olsa en kısa yoldan güvenli bir şekilde hastaneye ulaştırmak gerekir. Eğer yol güzergahı tersten yani dağ tarafından verilirse 10 km.lik yolu bu insanlar nasıl yürüsün?  Sorunun biri de bu.

1- Yol kavşağına  acilen kapalı otobüs ve dolmuş  durağı yapılmalıdır.

2- Hastane yolu ana yoldan kopartılmamalı..

3- Hastaneyi ortalayan yeni yol kamulaştırılarak acilen yapılmalıdır. Bu 500 m.lik kısa bir yol olur. Şimdiki yol 1 km. olduğuna göre yarı yarıya kısalır.

Hazine Arsası Aramaktan Vaz Geçilsin:

Yapılacak her yatırımda  kamulaştırma bedeli ödememek için arsa beleş olsun diye hazine arsası aramaya devam edilirse olacağı budur. Hazine arsasının en az

olduğu şehirlerden biriside ilimizdir. Yatırım için uygun olan araziyi önceden tesbit edeceksin kamulaştırma bedelini de hakkıyla ödeyeceksin ki vatandaş mağdur olmasın. Zira devlet vatandaştan her zaman  zengindir. O zaman böyle terslikler olmaz.

A.Özge müteahhitlik firması da yapılan müdahalelere rağmen  işini iyi yapmaya çalışmış ve iyi bir hastane binası ortaya çıkmış. Bravo. 

Hastalığımız:

Herkesin malumu olduğu üzere: Şehrimizin bir hastalığı var “Her Şeyi Ben Bilirim”  (Ben Merkezli) bu sözü herkes söyler ama, hiç bilmeyenler daha çok söylüyor. Bilmediğini bilmemek bir hastalık değil mi dir? Maalesef acı olanda bu.  Açıkça görünen şu: Hastane inşaatına bilende bilmeyende parmak sokmuş. Bu şehrin insanı bildiğine de bilmediğine de ahkam kesiyor. Bu hastalıktan kurtulmadıkça burnumuz ……tan.. çıkmaz. Bu hususta birkaç örnek verelim: doktor olmayan doktora ahkam keser. Usta mühendise ahkam keser. Öğretmen her şeye ahkam keser, hukukçu olmayan hukukçuya ahkam keser.  Gazeteci olmayan gazeteciye ahkam keser. Berber terziye ahkam keser. v.b.  absürt bir durum. Herkesin bildiği benzer örnekleri çoğaltabiliriz. Maalesef kimse duracağı yeri bilmiyor. O zaman işler sorun yumağına dönüşüyor. Çözüm de zorlaşıyor. Bilenlerin kıymetinin olmadığı ve  maalesef “Hiç Bilenlerle Bilmeyenler Bir Olur mu” hadis-i şerifinin uygulanma alanı bulmadığı bir şehirde yaşıyoruz . Zamanında  hastane yeri yanlış, organize sanayi yeri yanlış, adliye yeri yanlış demiştik. Kimse duymak istemedi. Peki Kayıp eden kim  tabiî ki  K. Maraşlı. Üzülen kim: hiç kimse.

K.Maraş Ortak Yaşam Alanımızdır Herkes Sahip Çıkmalıdır:

Mustafa Poyraz  2014 de yapılacak seçimde belediye başkanlığına tekrar aday olur mu, olmaz mı  bilmiyorum. Yeniden aday olsa da, olmasa da  seçim yaklaşmadan yol sorununu hastaneye yakışacak şekilde acilen çözmelidir.

Her şeye rağmen; N.F.Şehir Hastanesi uzakta olsa, araziye ters oturtulsa da,  şehrimizin en büyük ve en iyi hastanesidir. Buraya sahip çıkıp yanlışlarını düzeltmek ve eksiklerini hastane yönetimi ile beraber tamamlamak gerekir.

Sonuç:

1- Mevzi İmar Planı yeniden gözden geçirilmeli ve oluşan yeni şartlara göre yeni İmar Planı yapılmalıdır.   

2- Mevzi İmar planındaki hastane yolu iptal edilmelidir.  

3-Şu anda çalışan 5 virajlı yol iptal edilmelidir. 

4-Yeni yol K.Maraş - G.Antep yolundan  hastaneyi ortalayacak  şekilde düz bir yol yapılmalıdır.  Bu yol kısa olup 500m. dir. Çift yol olarak yapılmalıdır. (Yolun  kamulaştırma bedelini devletin ödeme gücü vardır. Devlet her zaman vatandaştan zengindir.) Bu yol hastanenin  hem kuzey hem de güneyinden geçerek batıdaki esas girişe ring  yaparak ulaşmalıdır. Ana yoldan kesinlikle koparılmamalıdır.

5- Hastane şimdilik düşük kapasiteyle çalışıyor, eski hastanelerde katılırsa tam kapasiteyle çalışmaya başlar. O zaman  ne yollar nede otoparklar yeter. Yollar ve otoparklar  genişletilmelidir.

6- Hastane çevresi ile K.Maraş-G.Antep yolu arasına dumanlı ve gürültü yapan sanayi tesisleri yapılmamalıdır. İmar planında değişiklik yapılmalıdır.

7- K.Maraş-G.Antep hastane kavşağına  otobüs ve dolmuş durağı yapılmalıdır.

8- K.Maraş ve G.Antep  yönünden gelen  sürücülerin görmesi için; yolun üstüne hastane kavşağına gelindiğini belirten (tak) ışıklı ve fosforlu ikaz levhaları ve yazıları konmalıdır.

K.Maraş’ımıza bundan sonra yapılacak tesisler olursa umarım yetkililer ters kararlar vermez. Karar vericiler doğru iş çıkmasını istiyorlarsa; seçeceği kişilerin kendileri doğru olduğu kadar verdiği kararlarda doğru olmalıdır. Daha işin başındayken, işin önünü ve arkasını iyi analiz edebilen, işini iyi yapan, mesleki yeterliliğe erişmiş, sorumluluk bilinci gelişmiş, hesap verebilen kişileri tercih etmelidirler.

Sevgili Dostlar: BU UZUN YOL GÖSTEREN YAZIYI ÜŞENMEDEN, ARAŞTIRARAK, ZAMAN AYIRARAK YAZDIM. PEKİ YETKİLİLER VE  İLGİLİLER OKUMA ZAHMETİNE GİRİP NE DEMEYE ÇALIŞTIĞIMIZI  ANLARLAR MI?  SES VEREN OLUR MU NE DERİNİZ?