En Yaygın Hastalık Kanser

En Yaygın Hastalık Kanser
Kahramanmaraş’ta ise en çok meme, prostat, mide ve bağırsak kanserlerine rastlanıyor.

Dünyada kalp hastalıklarından sonra en sık görülen ikinci hastalık olan kanser nedeniyle Türkiye'de yılda 140 bin kişi hayatını kaybediyor. Kahramanmaraş’ta ise en çok meme, prostat, mide ve bağırsak kanserlerine rastlanıyor.

Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde görevine başlayan ve ilimizde tek yetişkin onkoloğu olan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Ahmet Sezer, yaptığı açıklamada kanserde artış olmadığını kanser teşhisinde artış olduğunu kaydetti. Sezer Kahramanmaraş’ta insanların sağlık konusunda keza kanser konusunda bilinçsiz olduğunun altını çizdi. Ahmet Sezer’in açıklamaları şöyle idi:“ Aslında kanserli hasta sayısında artış yok. Kanser teşhisinde artış var. Tedavi olan hastalar arttı insanlarda yavaş yavaş bilinç oturmaya başladı ancak geneli bu konuda eksik bilgiye sahip. Türkiye’de bazı kanser türleri için genel taramalar yapılıyor ancak yeterli değil. Kahramanmaraş’ta en sık rastladığımız kanser türleri ise şöyle: kadınlarda meme, erkeklerde prostat, mide ve bağırsak. İlimizde şuanda yetişkin onkoloğu olarak görevime devam ediyorum. Daha önce burada böyle bir birim yoktu. Göreve başlamamla birlikte kemoterapi tedavileri başlamış oldu. Radyoterapi için ise Gaziantep, Adana gibi illere yönlendiriyoruz hastaları.”   Sağlık Bakanlığı'nın 2000–2006 yıllarını kapsayan çalışma sonuçlarına göre, Türkiye'de 396 bin kanser vakası bulunuyor. Yılda 140 bin kişi kanser sebebiyle hayatını kaybediyor. Bu rakamın önümüzdeki 20 yıl içerisinde 500 bine ulaşacağı tahmin edilirken, her yıl ortalama 150 bin kişiye yeni kanser tanısı konuyor. Yine 20 yıllık dönemde hasta sayısının 1,5 milyona ulaşacağı öngörülüyor. Kanserin Türkiye'ye yıllık maliyetinin ise 2,5 milyar dolar civarında olduğu bildiriliyor. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor.

İlimizde görevine başlayan Tıbbi Onkoloji Uzmanı Ahmet Sezer yılda ortalama 1500–2000 kişiye kanser tanısı konduğunu aktardı. İlimizde yapım aşamasında olan Bölge Hastanesi’nde fiziki şartların uygun olduğu takdirde Radyoterapi cihazının da bulundurulabileceğini ifade eden Sezer: “ Bölge Hastanesi tamamlandığı zaman fiziki şartlar uygun olursa ve bir radyoterapi uzmanımız bulunursa radyoterapi uygulanabilir. Böylece hastalar Kahramanmaraş’ta tedavi edilmiş olur.” Şeklinde konuştu.

Kanser oluşumuna neden olan sebepler öncelikle iki gruba ayrılıyor. Birinci grupta değiştirilemez risk faktörleri olan cinsiyet, ırksal ve ailevi özellikler yer alırken; değiştirilebilir faktörler olan ikinci grupta alışkanlıklar (sigara, alkol, puro kullanımı vb.), beslenme tipi, çevre koşulları, mesleki faktörler yer alıyor. Kanserden korunmak için beslenme konusunda yapılması gerekenler ise normal sağlıklı yaşam için yapılması gerekenleri içeriyor. Bunun için başta kilo almamaya çalışmak, sağlıklı kiloyu sürdürebilmek için kalorisi düşük yiyecekler ve içecekleri tercih etmek, özellikle yağlı yiyeceklerden uzak durmak, günde en az 5 porsiyon çeşitli renkte sebze ve meyve tüketmek, kırmızı et tüketimini sınırlandırmak, işlenmiş et ürünleri (sucuk, salam, sosis vs) tüketmemek, ayrıca egzersiz yapmak, sigara ve alkol tüketiminden uzak durmak geliyor. Hiçbir şikâyeti olmayan sağlıklı bireylerde kanser taraması ile hastalık erken evrede tespit edilebiliyor. Bu sayede hastalık daha kolay tedavi edilebiliyor. Şu ana kadar yapılmış çalışmalarla meme, kalın bağırsak, rahim ağzı kanseri ve prostat kanseri için tarama programları mevcut.

KANSER TARAMASI İÇİN ÖNERİLER

Meme Kanseri: Kendi kendine meme muayenesinin 20 yaşından itibaren her ay yapılması önerilir.
Mamografi (meme röntgeni): 50 yaş üzerindeki kadınlara yılda bir yapılması önerilir.
Ultrason: Tek başına tarama testi olarak kullanılmaz. Gerekli görüldüğünde diğer testlere eklenmelidir
Meme MR: Ailesinde meme kanseri olan, yüksek riskli kişilerde faydalı olduğu düşünülmektedir.

Serviks Kanseri: İlk cinsel ilişkiden itibaren ilk 3 yıl içinde veya en geç 21 yaşında serviks kanseri tarama testlerine başlanmalıdır. Her yıl kadın doğum muayenesi ve Pap testi yapılmalıdır. 30 yaşından sonra arka arkaya yapılan son 3 tarama normal bulunmuşsa başka bir risk faktörü yoksa tarama aralıkları 2–3 yılda bire çıkarılabilir. 30 yaş üstü olan ve normal sonuçları olan kişiler için diğer bir öneride 3 yılda bir yapılacak olan Pap testi ve HPV-DNA testidir. 70 yaş ve üstü kadınlarda son yapılan Pap testlerinden 3 veya daha fazlası veya peş peşe yapılan testlerden 10 tanesi birden normal gelirse serviks kanseri için tarama sonlandırılabilinir.

Kalın Barsak Kanseri: Taramaya genellikle 45–50 yaşlarında başlanır.

Gaitada Gizli Kan (GGK) Aranması: Gaitada sadece mikroskopla görülebilen kanamalar bu testle saptanabilir. Farklı günlerde alınan 3 dışkı örneği test edilir. Yılda bir tekrarlanır.

Sigmoidoskopi: Makattan sigmoidoskop denilen cihazla girilip kalın bağırsakların bir kısmının incelenmesidir. Eğer şüphelenilen bir bölge, polip, ülser, vb. saptanırsa aynı zamanda biyopsi yapılmasına da olanak sağlar. 5 yılda bir tekrarlanmalıdır.
Rektal Tuşe: 45–50 yaşlarda rutin muayene sırasında elle rektal bölgenin muayenesidir. Bu muayeneyle rektum tümörlerinin üçte birine tanı konabilir.

Prostat kanseri: 50 yaşından sonra ailesinde prostat kanseri olan kişilerde 45 yaşından itibaren yıllık kanda prostata özgü antijen (PSA) bakılması ve rektal tuşe ile erken tanı konabilir. PSA seviyesi 2,5- 4 ng/ml olan hastalar yakından takip edilmelidir.

( Sevde Çaykara)

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.