Cilt kanseri en sıkgörülen kanserlerden biridir

Cilt kanseri en sıkgörülen kanserlerden biridir
Sani konukoğlu hastanesi halka açık konferanslarına devam ediyor

 

Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Fatma Elif Yıldırım, cilt kanserlerinin en sık görülen kanserlerden olduğunu söyledi.

Dr. Yıldırım, Özel Sani Konukoğlu Hastanesi’nde düzenlenen Halka Açık Sağlık Konferansları kapsamında “Cilt Kanseri ve Benler” konusunu anlattı.

Cilt kanserinin, vücudu kaplayan deriyi oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluştuğunu belirten Dr. Yıldırım, “İnsanda en sık görülen kanserlerden biridir. En önemli nedeni, güneş ışığında bulunan UVA ve UVB ışınlarıdır. Ozon tabakasının azalmasıyla birlikte, son 50 yılda oldukça artmıştır” dedi.

Bazal hücreli kanser, yassı (skuamöz) hücreli kanser ve malign melanom olmak üzere 3 tip deri kanseri olduğunu anımsatan Dr. Yıldırım, şöyle devam etti:

“En az rastlanılmasına karşılık malign melanom, en kötü huylu cilt kanseridir. Kolay yayılan, çok erken teşhis edildiğinde tedavi şansı olabilen, teşhis geciktiğinde genellikle kısa yaşam şansı tanıyan bu kanser tipinden korunmak için vücuttaki benlerde herhangi bir değişiklik saptandığında ya da yeni gelişmiş kahverengi-siyah lekeler olduğunda hemen bir dermatoloji uzmanına muayene olunması gerekir.”

GÜNEŞ IŞINLARINA DİKKAT

Cilt kanserlerinin gelişiminde en önemli faktörün güneş ışınları etkisi olduğuna dikkati çeken Dr. Yıldırım, “Cilt kanserinde güneşten korunmak son derece önemlidir. Güneş ışınlarının dünyaya dik ulaştığı 10.00 - 16.00 saatleri arasında özellikle güneşten korunmak gerekmektedir” diye konuştu.

Sağlıklı bronzlaşmak diye bir şey olmadığını vurgulayan Dr. Yıldırım, “Bronzlaşmak cilt kanseri gelişimini göze almak demektir. Yaşam boyu güneşe maruz kalmanın yüzde 80'i 18 yaş altında olmaktadır. Bu nedenle özellikle çocuklarımızın güneşten korunmasına dikkat edilmelidir” diyerek, bronzlaşma konusunda uyarı yaptı.

BENLERDEKİ DEĞİŞİM CİDDİYE ALINMALI

“Benler derinin rengini veren melanositlerin ciltte çoğalmasıyla oluşan deri lezyonlarıdır” diyen Dr. Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Benler doğumsal olabileceği gibi, genetik yapı, ultraviyole ışınların etkisi ile sonradan da ortaya çıkabilir. Benler, açık kahveden siyaha kadar, kırmızı, mavi bazen de renksiz olabilir. Melanom dediğimiz en kötü huylu cilt kanserlerinin yüzde 40’ı benler üzerinden gelişir. Benler en çok ilk 20 yaşta ortaya çıkar 40-50’li yaşlarda maksimum sayıdadırlar. 50’li yaşlardan sonra kaybolmaya başlarlar. Benlerin yaşam döngüsü vardır. Benler doğar, büyür ve ölürler.

Benler üzerinde uzun vadede görülen değişimler genellikle korkulmaması gereken fizyolojik değişimlerdir. Benlerde uzun sürede olan değişimler değil, hızlı gözlenen değişimler önemlidir. Pigmentli lezyonlar ve benlerin tanısında ve takibinde cilt uzmanları tarafından ‘dermatoskop’ denilen alet kullanılır. Dermatoskop yardımıyla pigmentli lezyonlar 10 kat büyütülerek değerlendirilmekte ve ben haritalaması yapılmaktadır. Dermatoskopi biyopsi almadan tanı konulmasında hekime yardımcı olur. Dijital dermatoskop ise bilgisayar ortamında ben haritalamalarının saklanmasına yardım ederek yeni çıkan benler ve benlerdeki değişiklikler periyodik olarak izlenir.”

Dijital dermatoskopinin Özel Sani Konukoğlu Hastanesi Cilt Hastalıkları Uzmanları tarafından da kullanıldığını anımsatan Dr. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:

“Hastalarımızın ben haritalandırmaları yapılarak riskli değişiklikler erken dönemde tespit edilmektedir.  Hekim tarafından riskli ben görüldüyse, periyodik takiplerde bir değişiklik varsa ve çıkarılma endikasyonu konulduysa, o ben çıkarılmalı. Bunun ne o bene ne de kişinin sistemik sağlığına herhangi bir olumsuz etkisi yoktur.”

Dr. Yıldırım, sunumunun ardından katılımcıların sorularını yanıtladı.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.