Zaman fukarasıyım!

Zaman fukarasıyım!
Kahramanmaraş’ta sanayinin-yatırımın çeşitliliği konusunda öncülük ve önderlik yapan firmalardan biri de Arsan Tekstil ve onun Yönetim Kurulu Başkanı Av.Alişan Arıkan’dır.

Kahramanmaraş’ta sanayinin-yatırımın çeşitliliği konusunda öncülük ve önderlik yapan firmalardan biri de Arsan Tekstil ve onun Yönetim Kurulu Başkanı Av.Alişan Arıkan’dır.

Fanatik Fenerbahçeliği yanında, ailesine düşkünlüğü ile de bilinen hayırsever işadamı Alişan Arıkan ile, işletmesinde, makamında bir röportaj gerçekleştirdik. Gündemde ve kamuoyunun merak ettiği soruları sorduk.

Hemen her türlü yemeği yapabilecek kadar maharet sahibi, çok iyi bir motorsiklet tutkunu ve ehliyeti bulundurma yanında, tekne aşığı ve sür’at tekne kullanma ehliyeti de olması, onun farklı ve renkli kişiliğine çeşni katan unsurlar olarak dikkat çekerken, O’nun muzdarip olduğu tek şey, zamanın yetmemesi idi. Röportajın, bu zevkli sohbetin başlığını da iki kelimede özetledi zaten.

Toplumun bir adım değil, fersah fersah önünde olan insanların iş ve özel yaşamları toplumun ilgisini çeker. Yediği, içtiği, giydiği, zevkleri, alışkanlıkları, nefretleri merak konusu olmuştur. Servetleri yanında yaşanabilir kent için ekonomik katkıları da merak edilen diğer meselelerin başında gelir.

Bu anlamda, makamında kendisi ile otururken, teybimizi açtık ve ilk sorumuzu sorduk. Önce özelinden başladık; “Sayın Arıkan, sizi kamuoyu tanıyor da, genellikle ticari yanınızı daha çok biliyor. Alişan Arıkan nasıl bir aile babası, evde, Pazar günü eşinize yardım eder, örneğin bir kahvaltı hazırlar mısınız, o kadar yoğun çalışma ortamında çocuklarınıza zaman ayırır mısınız? Ve de özel-günlük yaşamda tutkularınız, zevkleriniz, nefretleriniz var mı?”

Hayırsever işadamı Arıkan’ın, tüm mütevazılığı ve içtenliği ile sorumuza verdiği cevap şu oldu: “Bir kere, hayattan çok keyif alan bir insanım. Evde yardım konusunda, İstanbul Hukuk Fakültesinde okurken, yüksek lisans döneminde, uzun bir süre yalnız yaşamak zorunda kaldım. Bu bakımdan yemek yapmayı bilirim ve severim. Evde bile, bazen mutafa geçer, yemek yaparım. Her hafta, kesintisiz, ailemle birlikte, onlarla birlikte olmak, onlara vakit ayırmak anlamında, mangal yapmayı seviyorum. Kimsenin yardımını almadan her türlü yemeği yapacak yetenekteyim. En güzel yaptığım, en çok sevdiğim yemek sorunuza gelince; mangalda et keyfine bayılırım. Bu konuda usta olduğumu bilirim ve dostlarım söylerler zaten. Bunun dışında, yaşamayı seviyorum, büyük keyif alıyorum. Fırsat buldukça tatile çıkarım, çokça Kahramanmaraş-İstanbul-yurtdışı seyahatlerim olsa dahi, çocuklarımla yakından ilgilenirim. Aile yaşantımdan fedakârlık yapmam. İşim gereği de olsa… Ne yapacaksam, ailemle birlikte yapma gibi bir prensibe sahibim. Tek başıma hareket etmem, bir şey yapacak olsam, aileme danışırım”

1.20110715122925.jpg

Hani derler ya, her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır. Sanıyoruz Alişan Arıkan’ı bu denli huzurlu, başarılı kılan yegâne sebep, eşine,  çocuklarına olan düşkünlüğü, saygısı. Bakın bu konuda neler söylüyor; “İşim gereği yoğunum, zamanım yok. Ama ailemin desteğini hep arkamda gördüm. Burada, İstanbul’da yaşıyorum. Bazen orada, bazen burada. İşim gereği, ailem de buna alıştı, kaldı ki uyması gerekiyor. Bu açıdan, bir şikâyet, sıkıntı yaşamıyorum.”

SERDAR BİLGİLİ İLE ORTAKLIK SÜRÜYOR MU?

 Özellikle spor camiası Serdar Bilgili ismine yabancı değil. Beşiktaş’ın dernek binası açılışına yine bir fanatik Beşiktaşlı olan, efsane siyaset adamı Ali Doğan da davetliydi. Bilindiği üzere, Serdar Bilgili, bir dönem Beşiktaş’ın Kulüp Başkanlığını yürüttü, adından söz ettirdi. Bizim bildiğimiz bir diğer  gerçek de, Bilgili’nin Arsan Tekstil’e ortak olduğu şeklindeydi,  acaba bu yapı değişti miydi? Arıkan; “Biz zaten halka açık bir firmayız, ki Serdar Bilgili ile ortaklığımız da devam ediyor. Arıkan ailesi olarak bu firmada belli bir hisseye sahibiz. Bunun dışında halka açık kısmında ise ortaklarımız var,  ama kimin ortak olduğunu, ne kadar hissesi olduğunu sadece genel kurula katıldığında öğrenebiliyoruz. Borsaya kote ve halka açık olduğu için tam ortaklık yapısı hakkında bir bilgiye sahip olamıyoruz” dedi.

 AKEDAŞ ORTAKLIĞI VE OLANLAR!

Bilindiği üzere, düne kadar adı Tedaş Göksu olan elektrik dağıtım şirketi, özelleşmiş, yılbaşında AKEDAŞ ismiyle yeni bir hüviyet kazanmıştı. Kahramanmaraş ve Adıyaman’ı içine alan elektrik dağıtım şirketi AKEDAŞ’ın dört ortağı vardı. Bunlar, Mehmet Balduk, Abdulkadir Kurtul, M.Hanefi Öksüz ve Alişan Arıkan… Mehmet Balduk ismi üzerinde ve ortaklık yapısında çeşitli spekülasyonlar yapıldı, iddialar ortalıkta gezindi. İşin altı astarı neydi, bunu öğrenmek için sorduk, “Mehmet Balduk AKEDAŞ’ın ortağı iken, bir şeyler mi oldu, Balduk küstü mü, küstürülmediyse neden sessiz sedasız ayrıldı? Kırıldı mıydı? Niye kırılmıştı, kime? Balduk ile yolları ayırmalarının gerçek sebebi neydi, ortaklığa helal mi gelmişti?”

Bize verdiği cevap, herkesi, kamuoyunu aydınlatacak ve ikna edecek nitelikteydi. Ancak sorumuzun altında yatan detayı, aslında söylemek istediğimizi de bir anda çözümlemiş, neyi ima ettiğimizi anlamıştı; “Biliyorsunuz, AKEDAŞ’ın geçmişi çok eski. 1998’den bu yana yürüyen bir süreçti. Güzel bir ortaklık yapısı oluştu. Önceki yıllarda ortak olup da kalmak istemeyenler ayrılmıştı. Biz buna inandık, ihaleyi takip ettik ve aldık. İdari prosedürler aşıldıktan sonra, sene başında bize geçti. Ortaklık yapısında bir değişiklik yok. Mehmet bey dinlenmeyi tercih etti, ki şu anda da İstanbul’da. O sebeple, kardeşi Mustafa Balduk yönetime alındı. Kimsenin farklı algılamasına, dedikodu yapmasına gerek yok” diye konuştu.

KÜSTÜ MÜ, KÜSTÜRÜLDÜ MÜ?

Daha buna ilişkin soruyu sormadan Arıkan cevabı yapıştırıverdi ki bizim ne demek istediğimizi anlamıştı zaten. Cevabı net verdi: “Hayır, söylenenler, dedikodular gerçek değil. Ne küstü, ne küstürüldü. Sadece senelerin yorgunluğu vardı üzerinde ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. Ki bunu kendi istedi. Kesinlikle ortaklık yapısı değişmedi. Yerini kardeşine bıraktı. Belki ileride bizlerde de değişiklik olabilir, ortaklıklarda bunlar doğal…”

Dedi, biz tam kıvamına getirmişken sürdürdük; Balduk 16 yıldır TSO Başkanlığı yaptı. Teşvik’in şehrimize gelmesinde zamanını, eforunu harcadı, sağlığını hiçe saydı, ailesini, işini ihmal etti. Fedakârlık yaptı Maraş için. Oda’daki görevini de erken bıraktı. Belki siyasete atılacaktı, ama olmadı. Kaldı ki yorulmuştu, kravatsız yaşamı özlemişti.  Balduk bıraktıktan sonra TSO Başkanlığı için Alişan Arıkan ismi de dolaştı. Öyle bir niyeti var mıydı? Bize verdiği cevapta şunu söyledi: “Balduk’un bu şehre, sektöre hizmeti çok büyük ve inkâr edilemez. Ancak TSO için benim ismim hiç geçmedi, İstanbul’da kalmam sebebiyle gündeme gelmedi. Öyle bir düşüncem de olmadı zaten. Çünkü Maraş’ta birebir yaşayan insan değilim. TSO çok güzel, onurlu bir makam. Oranın yükünü taşıyacak konumda değilim. Bir de dedim ya, zaman fukarasıyım. Başkan seçilen arkadaşımız Kemal Karaküçük, arkadaşlarımızın teveccühü ile başkan seçildi. Layık bir kardeşimiz. Hepimizin takdir ettiği meslektaşımız. Ve bu işi de hakkı ile yapacağına inanıyorum!”

2.20110715122944.jpg

GENEL SEÇİM VE MAHMUT ARIKAN! 

Türkiye ve onun bir ayağı Kahramanmaraş 12 Haziran’da genel seçim yaşadı. Akrabası Fatih Arıkan yeniden meclise gidemezken, herkesin milletvekili olmasına kesin gözüyle baktığı Mahmut Arıkan da aday gösterilemedi, meclise gidemedi. Bunu nasıl değerlendiriyordu. Alişan Arıkan olarak, hangi Arıkan’dan yana olmuştu. İkisi de akrabası, aynı soyadı taşıyorlardı üstelik. Fatih Arıkan’a üzüldüğü kadar Mahmut Arıkan için de aynı duyguları beslemiş miydi?

“Fatih bey zaten iki dönem yapmıştı. Sayın başbakanın iki dönem milletvekilliği yapıp da aday göstermediği çok insan var. Bunlardan biri de Fatih Arıkan oldu. Mahmut beyin de aday adayı olması bizleri sevindirdi ve umutlandırmıştı. Seçilseydi, milletvekili olsaydı iş dünyasını çok iyi temsil edebilirdi. Seçilememesinden dolayı üzüldük tabi. Tabi başbakanımızın takdiri. Kendi çalışacağı ekibi kendi seçiyor. Buna saygı duymak gerek! Mahmut bey, yine çalışmalarını sürdürecek, yine hem sektör için,  hem Kahramanmaraş için tecrübelerini, bilgi-birikimini kullanacaktır”

SİYASET BANA GÖRE DEĞİL

Alişan Arıkan hayatı, yaşamayı ve heyecanı seven biri iken, üstelik de donanımlı, eğitimli. Yaşamdan keyif alan yanı var. Çevresi de geniş. Siyaseti neden düşünmemişti? Sorduk ve cevabını aldık; (güldü) “Bakın ne güzel söylediniz. Bunları seven insanın siyasette işi ne! Böyle bir zamanım olsa, kendime, aileme zaman ayırırım. Siyaset zor, meşakkatli bir uğraş. Ötesinde, şehriniz ve ülkeniz için aşırı gayretiniz de olacak. Kaldı ki biz bunları yıllardır yapıyoruz. 22 yaşından beri Arsan’ın yönetimindeyim. Kendi çapımızda şehrimize, insanlığa hizmet ettiğimizi düşünüyorum. Dedim ya, siyaset bana göre değil. Böyle bir düşüncem, talebim olmadı, bundan sonra da olacağını sanmıyorum! Geçenlerde aynı soruyu Hanefi bey de sordunuz, çünkü röportajınızı okudum. O’nun bu meselede fikrine katılıyorum. Değerli bir büyüğümüz. O’nun fikirlerine her zaman saygı duydum. Evet, dediği gibi, biz icraatın içindeyiz! Yapanlara saygı duyuyorum, siyasetin de gerekliliğine inanıyorum. Ama ben kendime zaman ayırmayı siyasete yeğlerim!”

SANAYİDE, YATIRIMDA ÇEŞİTLİLİK MESELESİ

Bu soruyu röportaj için gittiğimiz tüm sanayicilere soruyoruz. Çünkü herkesin bu meselede farklı görüşleri olmasa da, bize göre toplumun bir adım önünde olan insanların fikirlerini önemsediğimizden, aynı soruyu Alişan Arıkan’a da sorduk. Rahat bir ifadeyle; “Sadece tekstilde değiliz, birçok yatırımlarda varız. ARMADAŞ dediğimiz doğalgaz dağıtım şirketinin yarı ortağıyız. Otelimiz var İstanbul’da, Boğaz’da, bir gün sizi de orada ağırlamak, tekne turu yaptırmak isterim. Yine burada Arsan Center var. Kendi firmamız olan alış-veriş merkezimiz, enerjide varız. Mehmet Balduk ve Abdulkadir Kurtul beylerle olan ortaklığımız var enerjide. 2 HES projemiz de mevcut. Biri çalışıyor, diğeri Kasım’da devreye girecek. Andırın bölgesinde bir de rüzgâr enerji yatırımımız var. Her alanda varız ama, ana lokomotifimiz tekstil. Entegre bir kuruluşuz, tekstilde yaklaşık 1.600 kişi çalıştırıyoruz. Ticaretin, üretimin, istihdamın her aşamasında varız.” diye cevap verdi.

İSO LİSTESİNDE YER ALMAK!

Her yıl, İstanbul Ticaret Odası, ülke genelinde üretim, istihdam ve vergiyi baz alarak ilk 500 ve ikinci 500’e giren işletmeleri tespit eder. Arsan bunların hangisinde yer bulmuştu? Cevap olarak da; “Yıllardır vardık, tekstilde yatırımlarımız azalınca, yatırımları yenilemeyince, haliyle cirolarımız düştü. Zamanla İSO’nun ilk 500 ve ikinci 500 yatırımcılar listesinde de yer aldık” dedi.

VE GELDİK TOMSUKLU OBY’YE!

Organize sanayi bölgesi meselesi gündemde. Mevcut OSB’de arsa kalmamışken, sanayici gözünü 2016’ya kadar askeriye’nin atış alanı olarak anlaşmalı olduğu Tomsuklu’ya dikti. Ki, burasının da OSB olmasının en uygun yer olduğu hususunda herkes hemfikir. Acaba Alişan Arıkan da aynı düşüncede miydi? “Evet, Tomsuklu ideal gözüküyor. Tarım arazisi olmaması isabetli bir tercih. Kıraç, kayalık bir yer. TSO Başkanımız Kemal bey bu işle ilgileniyor. Dilerim bir an önce problem çözülür, sanayiciler yatırım yapabileceği bir alana kavuşur”

Röportaj burada bitti. Fenerbahçe’nin hali ne olacak, dedik. Gülümsedi. Olanlara, yaşananlara ve gelişmelere üzüldüğü belliydi bir Fenerbahçeli olarak. Neticede iki Fenerbahçeli karşı karşıya idik. “Bir şey olmaz, küme de düşmez, şampiyonlar ligine de katılır koç gibi. Kimse endişe etmezsin. Ama bunlar yaşanmasa daha iyiydi. Geçmiş olsun!” demekle yetindi.

Sayın Alişan Arıkan’a bu zevkli röportaj için teşekkür edip çalışma odasından ayrıldık.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum