Osmanlı Padişahlarının Ölüm Nedenleri

“Tarihi gerçekler yazılmazsa, zamanla uydurma argümanlar gerçek gibi algılanmaya başlar ve insanları şaşırtır bir niteliğe bürünür.”

36 Osmanlı padişahının 27’i çeşitli hastalıklar sonucu ölürken, biri savaş meydanında şehit olmuş, 4’ü öldürülmüş, biri zehirle intihar etmiş, biri zehirlenmiştir. İki padişahın ecelleriyle mi öldüğü, yoksa öldürüldükleri mi hala tartışmalıdır.

Padişahların ölüm sebeplerinin başında beyin kanaması gelmektedir. 6 Osmanlı padişahı beyin kanamasından ölmüştür. Kanser ve verem ikinci sıradadır. Osmanlı padişahlarının ikisi prostat, biri de mide kanseri olmak üzere dördü kanserden ölmüştür. Dört padişah veremden ölürken bunların üçü baba, oğul ve torun olmaları dikkat çekicidir. Sultan II.Mahmud, Sultan Abdülmecid ve II. Abdülhamid. Kalp hastalıkları da padişahların ölüm sebepleri arasında önemli yer tutar. İki padişah kalp yetmezliğinden, iki padişah da kalp krizinden ölmüşlerdir. Osmanlı padişahların ölümünde şeker hastalığının vücutta yıllarca süren tahribatı da önemli rol oynamış, üç Osmanlı padişahı şeker hastalığı neticesinde ölmüşlerdir. Bunlar, III.Ahmet, V. Murad ve V. Mehmed Reşad’dır. Birer padişahların ölümüne neden olan rahatsızlıklarda ise zatürree, siroz, iç kanama, böbrek yetmezliği, sara ve felçtir.  Savaş meydanlarında tek şehit olan tek Osmanlı padişahı I. Murad’tır.

Timur’un eline düşen esir düşen Yıldırım Bayezid zehir içerek intihar ederken, II. Bayezid zehirlenmiş, II. Osman, Sultan İbrahim, III. Selim ve IV. Mustafa isyanlar ve taht kavgaları yüzünden öldürülmüşlerdir. Osmanlı padişahlarının sağlığıyla bir hekimbaşının başkanlığında saraya bağlı” Hassa Hekimleri” teşkilatı ilgilenirdi. Hekimbaşılarının görevde kalmaları padişahların sağlığıyla yakından ilgiliydi. Padişah her hangi hastalıktan ölürse hekimbaşı görevden alınırdı. Osmanlılar ’da sağlık ve hekimlerle ilgili geniş bilgi Biofarma tarafından Coşkun Yılmaz ve Sağlık isimli iki ciltlik kitapta bulunabilir.

NASIL ÖLDÜLER?

Osmanlı padişahların ölüm sebepleri hakkında tarihçilerin doktorlarla işbirliği yapmaları sonucunda çeşitli araştırmalar yapmaları sonucunda çeşitli araştırmalar yapıldı. Ekrem Uykucu’nun “Osmanlı Padişahları Nasıl Öldüler, Nasıl Öldürüldüler” ile Zeynep Dramalı’nın “Tarihi Tersten Okumak” isimli kitapları ve Bedi Şehsuvaroğlu’nun “V. Türk Tarih Kongresi” deki tebliği padişah ölümlerinin sebeplerini anlatır.

OSMAN GAZİ: Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu olan Osman Gazi 1326’da kalp yetmezliğinden öldü.

 ORHAN GAZİ: 82 yaşındayken felç yüzünden 1362’de öldü.

ÇELEBİ MEHMED: 1421’de yüksek tansiyon yüzünden beyin kanaması geçirdi ve kısa bir süre sonra öldü.

İKİNCİ MURAD: Şiddetli bir baş ağrısı sebebiyle yatağa düştü ve üç gün sonra 3 Şubat 1451’de öldü. Ölüm sebebi beyin kanaması veya beyinde ki bir tümördür

YAVUZ SULTAN SELİM: 21 Eylül 1520’yi 22 Eylül’e bağlayan gece kanserden öldü.

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN: 1566’da Zigetvar kuşatmasının son günü 6- 7 Eylül gecesi beyin kanamasından öldü.

İKİNCİ SELİM: Bir hamam alemi sırasında cariyeleri kovalarken düşüp yaralandı. 1574’te göğüs boşluğunda meydana gelen kanama yüzünden öldü.

ÜÇÜNCÜ MURAD: 17 Ocak 1595’te prostat kanserinden öldü.

ÜÇÜNCÜ MEHMED: Bir gün saraya dönerken yolda karşılaştığı bir meczub, “56 gün sonra gelecek kazadan kurtulamazsın. Gafil olma padişahım” demişti. Bu olay III. Mehmed’i derinden etkiledi. Padişah yemeden, içmeden kesildi ve 22 Aralık 1603’te kalp krizi geçirerek öldü.

BİRİNCİ AHMED: Çok gençken, 22 Kasım 1617’de 28 yaşında mide kanserinden öldü.

BİRİNCİ MUSTAFA: Osmanlı tarihinde tek “Deli” padişahı olan Sultan Mustafa 1623’te tahttan indirildikten sonra 20 Ocak 1639’da bir sara nöbeti sırasında öldü.

DÖRDÜNCÜ MURAT: Osmanlı İmparatorluğu’nu eski parlak günlerine döndüren Dördüncü Murad, gençlik döneminde çektiği sıkıntılar ve çevresinin de etkisiyle aşırı derece de içkiye düşkündü. 8 Şubat 1640 gecesi sirozdan öldü.

DÖRDÜNCÜ MEHMED: 1687’de tahtan indirildikten sonra dört yıl hapis hayatı yaşadı. Yakalandığı zatürreenin ilerlemesi sonucu 6 Ocak 1693’te öldü.

İKİNCİ SÜLEYMAN: 40 yıl hapis hayatı yaşadıktan sonra 1687’de tahta çıktı. Viyana bozgun yıllarında sıkıntılı geçen dört yıllık bir padişahlığın ardından 22 Haziran 1691’te böbrek yetmezliğinden öldü.

İKİNCİ AHMED: 6 Şubat 1695 yılında kalp yetmezliğinden öldü.

İKİNCİ MUSTAFA: 1703’te bir isyan sonucu tahttan indirildi. Bu olayın üzüntüsünü üzerinden atamadan 29 Aralık 1703’te prostat kanserinden öldü.

ÜÇÜNCÜ AHMED: Eğlenceleriyle meşhur Lale Dönemi’nin padişahı olan III. Ahmed, 1730’da Patrona Halil İsyanı sonucu tahttan indirildi. Yıllarca Topkapı Sarayı’nda hapis hayatı yaşadıktan sonra, şeker hastalığının vücudunda meydana getirdiği tahribatın sonucunda 24 Haziran 1736’da öldü.

BİRİNCİ MAHMUD: 21 yıl padişahlık yaptıktan sonra, 13 Aralık 1754’te bir Cuma namazı dönüşünde saraya dönerken attan düşüp, beyin kanaması geçirip öldü.

ÜÇÜNCÜ OSMAN: Yüksek tansiyon hastası olan padişah 21 Ocak 1774’te beyin kanamasından öldü.

ÜÇÜNCÜ OSMAN: Üç yıllık padişahlığı sonucunda 1757’de veremden veya mide kanserinden 30 Ekim 1757’de öldü.

ÜÇÜNCÜ MUSTAFA: Yüksek tansiyon hastası olan padişah 21 Ocak 1774’te beyin kanamasından öldü.

BİRİNCİ ABDÜLHAMİD: 1787-1791 Osmanlı – Rus Savaşı sırasında, Anapa Kalesi’nin Rusların eline geçtiği haberi üzerine beyin kanaması geçirdi ve bir süre sonra 7 Nisan 1789’da öldü.

İKİNCİ MAHMUD: Osmanlı modernleşmesinin başlatıcısı olan II. Mahmud aşırı derecede içki içerdi. 28 Haziran 1839’da veremden öldü.

ABDÜLMECİD: Tanzimat dönemini başlatan sultan 25 Haziran 1861’de babası II. Mahmud gibi veremden öldü.

BEŞİNCİ MURAD: Tahttan en kısa süren Osmanlı Padişahıdır. Müzmin şeker hastası idi. Bu hastalığın vücudunda meydana getirdiği  tahribatın neticesinde 29 Ağustos 1904’de öldü.

İKİNCİ ABDÜLHAMİD: Tahttan indirildikten sonra 10 Şubat 1918’de Beylerbeyi Sarayı’nda 76 yaşındayken yakalandığı zatüreenin ilerlemesi sonucu veremden öldü.

BEŞİNCİ MEHMED REŞAD: Müzmin şeker hastası idi. Şekerin vücudunda yaptığı tahribat sonucunda 3 Temmuz 1918’de öldü.

ALTINCI MEHMED VAHİDEDDİN: Son Osmanlı padişahı olan Vahdettin İtalya’nın San- Remo şehrinde 16 Mayıs 1926’da kalp krizinden öldü.

ÖLDÜRÜLEN PADİŞAHLAR

Osmanlı tarihinde bir isyan sonucu öldürülen ilk padişah (Genç Osman) İkinci Osman’dır. İkinci Osman, çevresindekilerin yanlış yönlendirilmesi ve kendisinin de gençliğin verdiği tecrübesizlikle askerin isyanına sebep oldu. Sadrazam Davud Paşa ve yanındakiler Yedikule ‘de genç padişahı bir kementle yakalayıp, boğdular.  Osmanlı tarihinde ilk defa bir padişah idare ettiği insanlar tarafından öldürülüyordu.

Öldürülen bir diğer Osmanlı padişahı Sultan İbrahim’dir. Sultan İbrahim, 7 Ağustos 1648’de tahttan indirilip, yerine küçük yaştaki oğlu Mehmed geçirilmiştir. Ancak tahttan indirilen padişah kapatıldığı yerde 10 gün kalabildi. Feryatları bütün saray halkını etkiliyordu. Sultan İbrahim’i yeniden tahtta çıkarmak isteyenlerin sayısı artınca, Kösem Sultan ve devletin ileri gelenleri sultanı 18 Ağustos 1648’de boğdurttular.

Osmanlı tarihinde adı yeniliklerle anılan Sultan III. SELİM, Kabakçı İsyanı’yla  Mayıs 1807^de tahttan indirilip, yerine IV. Mustafa geçirilmişti. Sarayda hapsedilen padişahı tekrar çıkarmak için Nızam-ı Cedit taraftarları Ruscuk’ta örgütlendiler. Alemdar Mustafa Paşa, bir orduyla İstanbul’a gelerek, Sultan III. Selim’i tekrar tahta çıkarmaya teşebbüs etti. Ancak tedbirli davranmadığı için IV. Mustafa taraftarları 28 Temmuz 1808’de III. Selim’i öldürdüler. III.Selim’i öldürten Mustafa da aynı akibete uğradı. Askerlerin IV. Mustafa’yı tekrar tahtta çıkarmaya teşebbüs etmesi üzerine tahtını emniyete almak isteyen II. Mahmud onu 17 Kasım 1808’de boğdurttu.

NASIL ÖLDÜKLERİ HALA TARTIŞILIYOR

Osmanlı tarihinin en gizemli ölümü Fatih Sultan Mehmed’in kidir. Fatih Sultan Mehmed, Mayıs 1481’de Mısır Memlük Devleti üzerine sefere çıktı. (Gerçi seferin adresi tattışmalıdır. Aslında İtalya düşünülüyordu, batıdan saklamak için böyle yönteme baş vurdular.)Gebze yakınlarında hastalanınca başhekimi Lari müdahale etti. Ancak sulatanı tedavi edemeyince eski başhekim Yakup Paşa, sulatanı iyileştirmekle görevlendirildi. Yakup Paşa, bazı ilaçlar vererek padişahın sancısını azaltmak istedi, fakat ilaçların bir faydası olamdı. Fatih kısa bir komadan sonra 31 Mayıs 1481’de Gebze’de Hünkar Çayırı (Tekfur Çayırı)’nda öldü. Fatih dönemi uzmanı Franz Babinger, sultanın zehirlenerek öldürüldüğünü iddia etti. Bu görüş ilim çevrelerinde günümüze kadar süren tartışmalara sebep oldu. Şehabedin Tekirdağ ve başka bilim adamları da sultanın ölümünün eceliyle olduğu zehirlenmediğini savundular. Bütün araştırmalara rağmen Fatih’in ölümü çözülmedi.

İNTİHAR MI ETTİ ? ÖLDÜRÜLDÜ MÜ?

1861 ile 1876yılları arasında Osmanlı tahtında bulunan Sultan Abdülaziz de Fatih’ten sonra ölümü en fazla tartışılan padişahtır. Tahttan indirildikten  birkaç gün sonra 4 Haziran 1876’da Feriye Sarayı’nda bilekleri kesilmiş bir halde bulunan  padişahın  tahtan indirilmenin üzüntüsü ile intihar ettiği söylenir.  Ancak öldürülmüş olma ihtimali daha kuvvetlidir.

ZEHİR VE ÖLÜM

En büyük Osmanlı komutanlarından olan Yıldırım Bayezid 1402’de Ankara Savaş’ında Timur’a esir düşmüştü. İçine düştüğü durumu hazmedemeyen padişah , yüzüğünde ki sakladığı zehiri içerek 8 Mart 1403’te Akşehir’de intihar etti. Zehirle ölen bir diğer Osmanlı Padişahı da aynı ismi taşır.Fatih’in oğlu İkinci Bayezıd, Nisan 1512’de askerin isyanı sonucunda oğlu Yavuz Sultan Selim lehine tahttan çekildikten sonra ömrünün kalanının geçireceği Dimetoka’ya doğru yola çıktı. Ancak buraya varamadan 21 Mayıs 1512’de yolda öldü. Muhtemel Yavuz, ileride bir taht kavgasını çıkmasını önlemek için babasını zehirletmiştir.

ŞEHİT SULTAN:

Birinci Murad savaş alanında şehit olan tek Osmanlı padişahıdır. 15 Haziran 1389’da Sırpların büyük bir bozguna uğradığı Birinci Kosova Savaşı’nın sonunda, Sırp Kralı Lazar’ın damadı Miloş Obroneviç(Miloş Obiliç) padişahın huzuruna çıktığı sırada, göğsünde sakladığı hançeri Birinci Murad’a saplayarak sulatanı şehit etti.  

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan GÜLLÜ Arşivi