Gazeteci Akif Arslan'dan Muhalefete Eleştiri

Gazeteci Akif Arslandan Muhalefete Eleştiri
Kahramanmaraş'ta bugün gazetesi Sorumlu Müdürü Akif Arslan bu şehirde muhalefetin görevini yapmadığı üzerine bir haber yayımladı.

 

Kahramanmaraş'ta siyasi partilerde ve sivil toplum örgütlerinde makamları işgal edenler o makamların gereğini yapmak yerine bir sıçrama aracı olarak kullanmakta ve bu sebeple de sivil toplum kuruluşları çüce ve kadük kalmaktadırlar. Ahbap-çavuş ilişkilerinin diz boyu oldu bu şehirde muhalefet adeta "yok hükmünde" olmmakta, varlığı ve yokluğu hiç hissedilmemektedir.

Bir süre önce Kahramanmaraş'ta bugün gazetesine geçen usta gazeteci Akif Aslan bu gün "Kahramanmaraş'ta muhalefet nerede?" başlığı altında bir yazı yayımlayarak, muhalefet partilerini eleştirdi.

İşte Aslan'ın çok ses getirecek yazısı:

KAHRAMANMARAŞ’TA MUHALEFET NEREDE?

Seçim zamanı meydanlarda mangalda kül bırakmayan ancak sandıktan istediği sonucu alamayınca muhalefet kalan siyasi partilerin şimdilerde sesi soluğu çıkmıyor.

Genelde anamuhalefet olan CHP’nin Kahramanmaraş’taki sessizliğine, yerel anamuhalefet  MHP’nin sessizliği eklenince Kahramanmaraş’ta muhalefetsizlik yaşanıyor.

MHP’de istediği yönetimi iş başına getiremeyen vekilin partiye uğramaması dikkatlerden kaçmazken; sadece TBMM kürsüsündeki söylemler partilileri tatmin etmiyor.

CHP’li vekilin dizayn ettiği Kahramanmaraş il ve merkez ilçe yönetimlerinin ise seçilmelerinin ardından nasıl hareket edeceği merakla beklenen bir başka konu oldu…

Ya bir de siyaset dışı muhalefet… Hak getire. Hemen herksen iktidar yanlısı bir tablo çizerken; iktidarın yanlışlarını dile getirmekten de imtina eder oldular…

Sıkıntı genç muhabirlerimizden Zeki Demir ve Oğuz Karaköse’nin hazırladığı ‘büyükşehir’ dosyası sırasında kendini bir kez daha gösterdi.

Kimse konuşmak istemiyor.

Neden konuşmak istemiyor?

Ya bilmediklerinden, ya da çekindiklerinden.

Konuşmak istemediler.

MHP’nin kapısını çalmış, iki arkadaşımız.

Bir süre beklemişler.

Bakmışlar ilgilenen yok, dönmüşler.

Haklılar.

Ben de aynısını yapardım.

Sonra CHP’nin kapısını çalmışlar.

Bir türlü dönen olmamış.

Yani, al birini vur ötekine.

Bunların adı muhalefet. Bu iki partimizin yöneticileri de muhalefet olmayı, seçimden seçime meydanlarda gövde gösterisi sanıyorlar.

**

İktidar partisi, genelde de yerelde de yanlışlar yapıyor.

Hizmet üretiyor, alkışlıyoruz.

Ama zaman zaman yanlışlar oluyor.

Ama muhalefetin sesi çıkmıyor.

Neden çıkmıyor?

Bir bilen var mı, varsa söyleyebilir mi?

İktidar genelde AK Parti, yerelde de AK Parti…

Anamuhalafet genelde CHP, Kahramanmaraş’ta MHP…

Muhalefet olduktan sonra anası ne fark eder, babası ne fark eder…

Muhalefet muhalefettir.

Suskun olduktan sonra A olmuş ne olacak, B olmuş ne olacak?

**

Mesela…

Yereldeki iktidar bir hizmet üretiyor.

Yapılışında yanlışlar var mı, yok mu? O hizmet halk için gerekli mi, gereksiz mi?

Muhalefetin sesi çıkmıyor…

Konuşmuyor, görüş beyan etmiyor…

Yapılıp bittikten sonra da sohbetler sırasında yanlışlığı dile getiriliyor.

İş işten geçtikten sonra…

Mesela…

Geneldeki iktidarın yereldeki uzantısı bir hizmet üretiyor.

Diyelim ki, şehir hastanesi… Hani şu Karacasu’ya yapılan ve adına da sonradan Necip Fazıl eklenen hastane…

Güzel bir hizmet… Alkışlanacak bir hizmet.

Ama çok uzak.

İnsanlar gidip gelemiyor.

Ama bu hizmet için fikirler beyan edilirken de bizim muhalefet sessiz kaldı.

Çıtı çıkmadı.

**

Hastane dedik de, yaşanmış bir olayı fıkralaştıralım:

Uğur, Yatılı Bölge’den dolmuşa biner. Uzunoluk’ta arkadaşı Yasin de biner. Birlikte Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne gitmektedirler.

Bir süre sonra, Yasin;

- Ya Uğur, bu hastane çok uzak değil mi?

- Evet, çok uzak.

- Ya biz buraya gidene kadar ölürüz.

Tam bu sırada arkada oturan bir başkası söze karışır:

- Hep biz ölidik, biraz da siz ölün.

Uğur ve Yasin, arkaya dönerler.

- Siz ?

- Biz, Ferhuşluyuk. Düne kadar Yörükselim’e gelene kadar biz ölidik. Biraz da siz ölün bahım!.

**

Kimsenin ölmesini biz istemiyoruz.

Belki iktidar ister, belki muhalefet sessiz kalmakla ister ama biz istemeyiz.

**

Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Poyraz, geçen hafta içerisinde Katı Atık Depolama ve Bertaraf Tesisini gezdirdi.

Ta baştan beri ben bu tesisin buraya (yani şimdiki yerine, yani Kürtül Beldesine) yapılmasına karşıyım.

Organize Sanayi Bölgesi’ni de mevcut yerine yapılması yanlıştı.

Kentin rüzgarı batıdan eser…

Yani OSB’nin ve Çöp Deposu’nun bulunduğu yerden şehre doğru gelir…

Yarın bir gün hava kirliliği alır gider şehri (zaten alıp gitmiş)…

Çöplüğün pis kokusu şehri sarar (Aksu’dayken de çevreyi sarıyordu)…

Ama bunu dile getirecek muhalefet yok ki…

Olmayınca da böyle oluyor.

Tabi ne gereği var karşı çıkmanın…

**

Tamam iktidar güçlü. İstediğini yapar.

Peki ya muhalefet…

Gösteri yapmıyorsunuz, protesto yapmıyorsunuz…

Bari bir iki görüş bildirin.

Bildirin ki, yarın bir gün ‘biz demiştik’ deyin.

Gerçi bundan sonra bu hakkı da yok Kahramanmaraş’ta muhalefetin..

**

Muhalefet deyince sadece siyasi anlamda MHP ile CHP’den bahsetmiyoruz.

AK Parti içindeki muhalefetin sessizliği de önemli.

Hatta attıkları zaman mangalda kül bırakmayan STK’ların içindeki muhalefet te sessiz!

“Aykırı fikre paydos!

Yaşasın fikir birliği…”

**

Adana Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zihni Aldırmaz’ın dile getirdiği bir slogan var:

“Ortak Akıl”

“Mersin’den Adana’ya, Adana’dan, Osmaniye’ye, Osmaniye’den Kahramanmaraş’a…. Sanayide, ticarette, sporda ortak akıl üretmeliyiz, diyor sayın Aldırmaz…

Bizim muhalefette ortak akıl üretti…

“Her dem sessizlik…”

**

Bizim Zeki ile Oğuz, yazı dizisini bitirdiler…

Üç gün yayınlandı.

Görüşler yer aldı.

Kimilerine ‘bu konudaki görüşleriniz’ diye sorulduğunda ‘sıcakkanlılıkla’ düşüncelerini bildirdiler.

Kimilerine ‘ne düşünüyorsunuz’ diye sorulduğunda, dillerinden sözcükler kerpetenle alındı.

Kimileri ile hala dönüp görüşünü bildirecek.

**

MHP sessiz… Parti içerisindeki muhalefet sinmiş, sessiz!

CHP sessiz.. Parti içinde muhalefet seçime kadar uykuya yattı…

BBP’de kapılar kapalı.

DP’de il başkanı kim, ilçe başkanı kim bilen var mı?

ANAP, DYP, falan filan…

Saadet, Halkın Sesi şu bu…

Şunlar bunlar…

Ses yok.

Çıt yok.

**

Bilgi notu 1:

İktidar, yönetme gücünü elinde bulunduran kişi ya da kişiler. Örneğin, krallıkla yönetilen bir ülkede iktidar kraldayken demokrasiyle yönetilen bir ülkede iktidar, seçimle iş başına gelen seçilmişlerdir. Yöneten ve yönetilenlerin olduğu bir toplumda var olan kısıtlı kaynakları yönetilenlere tek başına dağıtma şansını elinde bulunduran kişidir.

Bilgi notu 2:

Muhalefet, siyasette yönetme gücünü elinde bulundurmayan kişiler ve gruplardır. Örneğin krallıkla yönetilen bir ülkede iktidar kral iken muhalefet mevcut değildir. Demokrasi ile yönetilen bir ülkede ise iktidar seçimle işbaşına gelen seçilmişlerdir ve muhalefet belirli seçmen barajını aşmış ve parlamentoda halkı temsil eden ve sağlıklı siyasette iktidarın politikasını eleştiren ve farklı sunan kişilerdir.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum