Türkiye Partisinden seçim startı

Türkiye Partisinden seçim startı
Doç.Dr.Abdüllatif Şener’in bir yıl önce kurmuş olduğu ve kısa sürede 81 ilde teşkilatlanmasını tamamlayarak seçimlere girmeye hak kazanmış, yeni bir oluşum hareketidir.

15 Haziran 2011’de yapılması düşünülen seçimler için, seçim startı veren birkaç parti kervanına, Abdüllatif  Şener’in Türkiye Partisi’de katıldı.

Seçim çalışmaları ve seçim startı için, Antalya’da, 27-31 Ekim 2010 tarihinde Köşdere Otelde tüm il başkanları, ilçe, kadın kolları ve gençlik kollarının eşleri ile birlikte katılımlarıyla, 500 kişi ile gerçekleştirilerek, olası siyasi gelişmeler ve seçimlerle ilgili ve önemli olarak, Parti Doktrini üzerine çalışmalar yapılarak seçim startı verildi.

Kahramanmaraş il başkanı ve kurucu il Başkanı olarak, İsmail Şeref Alkış’ta olası gelişmeler ve doktrin ile ilgili bir konuşma yaparak, toplantıda bazı başlıkları dile getirdi.

Olası yenidünya düzeninde, Türkiye’nin konumu, alınacak tedbirler ve uzun ömürlü hizmet partilerinin olmazsa olmazı doktrinleridir. Bu minvalde; Türkiye Partisi’de TURKUAZ KİTAP adı altında, partinin doktrini hakkındaki çalışmayı yakında kamuoyuna sunacaktır.

Bakın, ülkede siyaset rahat değil. Halkı nazarında “şu parti benim sorunlarımı çözer” diyeceği bir siyasi parti yok. Bu boşluğu Türkiye Partisi dolduracaktır. Tüm hazırlıklarımız tamam. Seçimlere hazırız. Halkımız, haklı olarak “görünmüyorsunuz, sesiniz çıkmıyor” diyebilir. Oysa ki gerek parti, gerek genel Başkan ve bizler mitingler, toplantılar, seminerler düzenliyor ama nedense basın özgür olmadığından, partimize tam saha pres olduğundan göstermiyorlar. Doç. Dr. Abdüllatif Şener’in şahsı ve kurduğu Türkiye Partisi’nin hiç mi haber değeri yok? Tarih hazır olanları ödüllendirir. Bu parti hazırdır ve başarılı olacaktır.

Siyasi tarihimizde iktidara gelipte % 1’lere düşen nice partiler var. Bunun böyle gitmeyeceği aşikârdır. Rahmetli Ecevit’i iktidara taşıyan bu seçmendi, ama şu an % 1’lerde. Yine Demokrat Parti ve diğerleri özellikle ülkeye gerçekten iyi şeyler yapan rahmetli Özal ve niceleri… Dolayısı ile bu baskı ve bu yapı sürdürebilir değil. Özellikle medya baskısı olan siyasi hareketler seçmende ters etki yapıyor. Halk bunu bilir, değerlendirmesini ona göre yapar ve iktidara taşır. ”Basın özgür mü?“ sorusuna cevap olarak, 173 ülke arasında yapılan araştırma da, Türkiye 163. olmuştur. Yani sondan 10., herhalde bu sonuç durumu gözler önüne sermektedir.

Ülkede Başbakan, gündemle ilgili bir açıklama yapıyor, diğerleri peşine takılıyor. Oysaki halkın gündemi öyle değil. Ülke alternatif arıyor. Muhalefet alternatif olamadığından ve çözüme uzak olduklarından itibar görmüyor. Oysaki, Doç. Dr. Abdüllatif Şener’in kurduğu Türkiye Partisi, seçime girmeyi hak etmiş, alternatif olmaya adaydır. Birleşme senaryolarının içinde görülen odur ki; birleşme çatısını Türkiye Partisi oluşturacaktır, genel başkan da Doç. Dr. Abdüllatif Şener’dir.

Bir ülkenin fiili işgalinde, öncelikle gelen askeri güçler, o ülkenin iletişim birimlerine, ulaşım birimlerine (limanlar, yollar, köprüler) el koyar. Bakın bugün fotoğraf aynen öyle değil mi? Limanlar yabancılaştı, bankalar yabancılaştı, medya yabancılaştı, AVM’ler yabancılaşmıştır. Yani modern metodlarla işgal edilen bir yapı. Çözüm, Şener ve onun partisi Türkiye Partisi’dir.

Avrupa İnsan hakları (AİHM) kararlarına,  bir ülkede iktidar eleştirilemiyorsa ve bundan iktidar rahatsızlık duyuyorsa, o ülkenin demokrasisinde sıkıntı vardır.

Amerika, Avrupa gibi ülkelere gelipte, vatandaşlık isteyenlere, özgürlük vaad ediliyor. Vatandaş olana, karşılıklı bir taahhüt yapısı var. Ben devlet olarak vergimi tam alayım, sana karşılığında özgürlük, eğitim, sağlık ve güvenlik konusunda hizmet vereyim şeklinde bir ilişki var. Amerika için üret, marka yap ben de karşılığında sana bunları vereyim. Oysa bizde bu yapı yok. Türkiye Partisi Doktirini’nde bu yapı olacaktır. Yani vatandaşlık mensubiyet yapısı olacaktır. Bizde devlet vergisini alır, hem de dünyanın en yüksek vergisi olarak… Ama karşılığında, eğitimde özel paralı okul, paralı dershane, paralı üniversite. Hem en yüksek vergiyi alacaksın, hem de temel görevlerini yapmayacaksın. Bu sürdürülebilir bir yapı değildir. Halk maalesef baskı altındadır. Türkiye Partisi İktidarında, bu yapının değişeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

Genel başkanımız Sayın, Doç. Dr. Abdüllatif Şener  “Bana inanmış 81 il başkanı verin, Türkiye’yi sallayayım” demiştir. Ben de Kahramanmaraş kurucu il başkanı olarak bu yapıya sahip çıkacak, on tane inanmış insanla Kahramanmaraş’ı sallarım. Şu an bizde bu yap mevcuttur. Kahramanmaraş teşkilatı olarak çalışmamız bu yöndedir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.