Gül: Çağa Uyum Sağlayan Türkiye

Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu tarafından Milli Kütüphane'de düzenlenen '10 Kasım Atatürk'ü Anma Töreni'ne katıldı. Törene ayrıca, Başbakanvekili Bülent Arınç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner, Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, kuvvet komutanları ve çok sayıda davetli katıldı. 

Törende bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, Atatürk'ü ebediyete intikalinin 72. yılında saygı ve rahmetle andığını ifade etti. Gül, böyle önemli günlerde düzenlenen toplantıların, kendi içerdiği manayla birlikte, insanlara geldikleri seviyeyi gözden geçirme, geleceğe ilişkin saptamalar ve değerlendirmeler yapma imkanını da verdiğini söyledi. 

Türk milletinin 10 Kasımları bir yas günü değil, Atatürk'ü fikirleriyle, idealleriyle anma ve bıraktığı eseri ebediyete kadar yaşatma kararlılığını dile getirmek için bir vesile olarak gördüğünü vurgulayan Gül, "Daima vurguladığım gibi, Atatürk milletimizin ortak değeridir ve hep öyle kalacaktır. O'nu tüm tartışmaların üzerinde tutmak gerekir. Büyük bir komutan olarak milletimizle birlikte istiklal mücadelesini zafere ulaştıran Atatürk, eşsiz bir devlet adamı ve lider olarak da, ülke ve dünya şartları istikametinde modernleşme ve dönüşüm hamlelerini cesaretle gerçekleştirmiştir" dedi. 

Atatürk'ün, daima çağın ilerisinde hareket ettiğini belirten Gül, insanların mutluluğu ve refahı için hayata geçirdiği inkılap ve reformların, Türk milletini uygar dünyayla buluşturduğu gibi, birçok devlet tarafından da örnek alındığını kaydetti. Gül, Atatürk'ün bu hamlelerinin, Cumhuriyet aracılığı ile, bu ülkede yaşayan herkesi eşit haklara sahip kıldığını, ortak paydada buluşturduğunu ve bir arada yaşama idealini daima canlı tuttuğunu dile getirdi. 

"ATATÜRK, TÜM KARARLARINI MECLİS'E DANIŞARAK ALMIŞTIR"

Atatürk'ün ileri görüşlülüğü, barışçı kimliği, dünya gerçeklerini iyi bilmesi ve insani değerlere verdiği önemın, O'nu dünyanın saygın liderlerinden biri yaptığına işaret eden Gül, şöyle konuştu:

"O sadece yaptıklarıyla ve başarılarıyla değil, isabetli öngörüleriyle de bütün insanlığın takdirini ve sevgisini kazanmıştır. O'nun yaşadığı dönemde, başka ülkelerdeki siyasal ve sosyal sistemler çökerken, Türkiye Cumhuriyeti dimdik ayakta kalmaya muvaffak olmuştur. Çünkü Atatürk, medeni dünyayla bütünleşme yolunda yapılması gerekenleri cesaretle uygulamıştır.

Atatürk, gerek savaş yıllarında gerek Cumhuriyet döneminde tüm kararlarını Yüce Meclis'e danışarak almıştır. Bu durum, O'nun meşruiyetçi çizgisini, milletimize ve demokrasiye verdiği önemi ortaya koymaktadır."

Cumhuriyetin 87. yılında, Atatürk'ün yapılmasını istediklerinden birçoğunu gerçekleştirmiş bir millet olmanın bahtiyarlığını hissettiklerini ifade eden Gül, cumhuriyeti taçlandıran yeni başarılar sayesinde geleceğe umutla ve güvenle baktıklarını söyledi. Atatürk'ün, muasır medeniyet seviyesini hedef gösterirken, sürekli dinamizm içinde olan, modernleşme gayretlerini kesintisiz sürdüren, her bakımdan güçlü, demokratik, çağdaş ve müreffeh bir Türkiye idealini ortaya koyduğunu vurgulayan Gül, "Bu Türkiye; 'evrensel değerlerin yol göstericiliğinde ilerleyen, AB ile üyelik sürecini tamamlayan, kendi insanının huzuru, mutluluğu ve refahı için gerekli olan tüm adımları kararlılıkla atan, hukukun üstünlüğünü sağlamış, insan haklarına saygıya dayalı birinci sınıf demokrasi olmayı başarmış bir Türkiye'dir. Ülkemizin son yıllardaki performansı, bu hedefin ne kadar gerçekçi olduğunu açıkça göstermektedir" diye konuştu.

"DEĞİŞİME DİRENEN DEĞİL, ÇAĞA UYUM SAĞLAYAN TÜRKİYE"

İçte sorunlarını çözmüş güçlü bir devlet, dışta saygın bir ülke olma hedefiyle yola devam edildiğini belirten Gül, "Artık değişimlere direnen değil, yeni uluslararası düzenin gereklerini bilen, çağın değerlerine uyum sağlayan bir Türkiye var. Bu değerleri içselleştiren ve uygulayan bir Türkiye var. Türkiye siyasetten ekonomiye, demokratikleşmeden hukuk sitemine ve sosyal hayata kadar inanılmaz hızlı, köklü bir değişim içindedir. 

Siyasal sistemi, dinamik ekonomisi, giderek derinleşen demokrasisi, akılcı diplomasisi ve güçlü ordusuyla Türkiye, çok büyük bir ülkedir. Bu konumuyla hakikaten göz kamaştırmaktadır" dedi. 

Liderliğin çağın ruhunu anlamayı ve ufkun ötesini gören bir anlayışa sahip olmayı gerektirdiğini dile getiren Gül, Atatürk'ün kişiliğiyle özdeşleşmiş bu kavramı, bugün Türkiye'nin dünyada oynadığı etkin rolde de görmenin mümkün olduğunu kaydetti. 

Yoğun ülke gündemi içinde çok öne çıkmasa da dünyanın, Türkiye'nin gücünün ve etkinliğinin farkında olduğuna işaret eden Gül, "Bunları söylerken, son dönemde bölgesel ve uluslararası alanda barış, huzur, güvenlik ve refahın geliştirilmesine katkı sağlayan, işbirliği ve dostluğu aranan bir ülkeden söz ediyoruz. Esasen Türkiye'nin geldiği bu durum, Atatürk'ün "Yurtta Sulh Cihanda Sulh" şiarının somut tezahüründen başka bir şey değildir" dedi. 

"GELECEĞİN TÜRKİYESİ'Nİ İNŞA ETMEK"

Herkesin ortak gayesinin Türkiye'nin ekonomik, toplumsal ve siyasal açıdan daha da güçlü bir ülke olması olduğunu belirten Gül, cumhuriyetin 87. yılında gelinen seviyenin, esasen bu hedefe, çok da uzak olunmadığına işaret ettiğini söyledi. Gül, şunları kaydetti:

"Ancak bu süreçte gerçekçi bir vizyon oluşturulmasının önemi büyüktür.

Toplumumuzun gücünü, ülkemizin imkan ve kaynaklarını bu vizyon doğrultusunda harekete geçirmemiz gerekmektedir. Tabii bununla birlikte siyaset üstü bir yaklaşımla ortak hedeflerde kenetlenmemiz de elzemdir.

Geleceğin Türkiyesi'ni inşa etmek siyaset üstü bir konudur ve her kesimin katkısını gerektirir. Bunu gelecek nesiller için başarmak zorundayız. Önümüzde başka seçenek yoktur. Neticede elde edeceğimiz başarı, sadece bugünleri değil, önümüzdeki yüzyılları da şekillendirecektir.

İHA