Bakanlar Kurulu açıklaması

Bakanlar Kurulu açıklaması
Bakan Çiçek: "Bu değişiklik istikametinde sair yasalardaki uyumu sağlayabilmek adına bir çalışmayı da bugünden itibaren başlatmış oluyoruz"

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun ardından yaptığı açıklamada, toplantıda referandum sonuçlarını değerlendirdiklerini bildirdi. 13 Eylül'ün Türkiye'de yeni ve taze bir başlangıç olduğuna inandıklarını belirten Çiçek, şunları kaydetti:

"Bu süreçte kazanan, milletimizin kendisi olmuştur. Bunu böyle kabul etmek lazım. İkincisi de kazanan, demokrasidir. Milletimiz, demokrasi konusunda temel tercihini bir defa daha ortaya koymuştur. Yani, demokrasi milletimizin temel tercihidir; mevsimlik, gelip geçici bir durum değildir. Başkalarının lütfettiği veya lütfedeceği bir statü de değildir. Milletimiz demokrasiyi benimsemiş ve özümsemiştir. Bundan sonra milletimizle ilgili değerlendirmeler yapılırken, demokrasi ile ilgili değerlendirme yapılırken, dün açıklanan sonucun herkes tarafından çok iyi okunması, çok iyi anlaşılması gerekmektedir. Çünkü bizim inancımıza göre -ki kampanya boyunca ifade etmeye çalıştık- söz de karar da milletindir ve öyle olmak durumundadır. Millet, dünkü tercihiyle değişimden ve demokrasiden yana çok açık bir karar ortaya koymuştur. Hepimiz, siyaset yapan herkes ve Türkiye'de değerlendirme yapan herkes bunu iyi anlamalı ve gereğini yapmalıdır. Milletin verdiği bu karar, sözde değil özde ve özden kabullenilmelidir. Çünkü dün sonuçlar açıklandıktan sonra 'milletin kararına saygılıyız' deyip arkadan gelen cümleler, o saygıyı biraz gölgede bırakan ifadelerdir. Dünkü karardan sonra herkes, milletin kararını sadece ağızdan, dudaktan değil, özde ve özden kabullenmelidir."

"TÜRKİYE ARTIK YENİ BİR ANAYASAYI DAHA RAHAT YAPABİLECEKTİR"

Milletin dünkü tercihiyle birlikte Türkiye'de yeni bir anayasa yapabilmenin yollarının belli ölçüde açıldığını belirten Çiçek, "İnanıyoruz ki Türkiye bundan sonra daha rahat anayasa yapabilecektir. Yaşanan süreçten hepimizin gerekli dersleri çıkarması gerekecektir. Bu tecrübelerden yararlanmalıyız. Kim ne katkı verecekse, 'Ben istemiyorum' demek yerine pozitif katkı ve katılımla bunun gerçekleştirilmesine herkes yardımcı olmalıdır ve bu hepimizin ortak sorumluluğunda olan bir durumdur" dedi.

Bir süredir, Türkiye'nin yürüttüğü çok yönlü politika ile ilgili olarak 'eksen kayması' tartışmalarının yapıldığını belirten Çiçek, şunları kaydetti: "Türkiye'nin ekseni yerindedir, Türkiye'nin ekseni doğrudur ve bu eksen demokrasiden yanadır. Onun için dedik ki, milletimiz demokrasiden yana bir tercih ortaya koymuştur. Türkiye halkının çoğunluğu Müslüman olan ama demokratik değerleri de benimsemiş olan, İslam dünyasındaki tek ülkedir. Dünkü oylamanın sonucuyla demokrasi dünyasındaki Türkiye'nin çıtası da itibarı da artmıştır ve daha da yükselmiştir. Bunu önce bizim içeriden görmemiz lazım ve bu eksen kayması sebebiyle gereksiz tartışmaya girenlerin bu sonucu iyi okuması gerekir. En başta da Avrupa Birliği'nin bu sonuçları iyi okuması gerekmektedir" diye konuştu.

"VATANDAŞIN HUZURUNU KAÇIRMAYALIM"

Çiçek, Türkiye'de yapılan referandumların sanki hükümet için bir güvenoyu gibi takdim edilmek istendiğini belirterek, "İnanıyorum ki, bunların hepsi yaşadığımız tecrübelerdir. Bundan sonra demokraside bu yanlışı yapmayalım, vatandaşın huzurunu da bu manada kaçırmayalım" dedi.

Dünkü sonuçtan hükümet olarak fevkalade memnun olduklarını belirten Çiçek, "Milletimiz takdir edilmesi gereken bir sonucu ortaya koymuştur. Böylesine bir millette mensup olmaktan gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Demokrasimiz açısından da çok önemli bir açılım gerçekleşmiştir. Bu değişiklik bize göre yapılması gerekenin tamamı değil, ancak bir kısmıdır, bugünkü şartlar altında. İnanıyoruz ki bundan sonraki süreçte de yeni bir kısım düzenlemeleri gerçekleştirme imkanı olabilecektir" şeklinde konuştu.

İlk yapmaları gereken işin, Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra bu değişikliğe paralel olarak uyum yasalarının çıkarılması olduğunu vurgulayan Çiçek, "Zaten biz bunun yapılmasına bugün itibariyle karar verdik. Bunların bir kısmı geçmişte hazırlanmıştı, bir kısmı yasa olarak çıkmış ama anayasal dayanağı olmadığı için Anayasa Mahkemesi'nden geri dönmüştü. Hem onları yenilemek hem de bu değişiklik istikametinde sair yasalardaki uyumu sağlayabilmek adına bir çalışmayı da bugünden itibaren başlatmış oluyoruz. Ekim ayında Meclis açıldığında bunlar gündeme gelebilecektir" dedi.

Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, KPSS ile ilgili karar verme yetkisinin de hükümete ait olmadığını belirterek, "Bizim arzumuz bunun fazla gecikmeden karara bağlanmasıdır. Çünkü okullar açılacak. Milli Eğitim Bakanlığı'na önemli kadrolar verilmiştir. 30 bin öğretmen ataması yapılacak. Bunlar yapılamazsa dersler boş geçecek. Bunun da eğitim hayatı bakımından getireceği sakıncalar ortada. O nedenle biz de hükümet olarak isteriz ki, karar verecek makamlar bir an evvel kararını versin" dedi.

Hükümet Sözcüsü Çiçek, Bakanlar Kurulu'nun ardından düzenlediği basın toplantnddnanıyoruz ki Türkiye bundan ısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Çiçek, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ'a Devlet Şeref Madalyası verilmesi konusunun toplantıda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine, bu konunun gündeme gelmediğini, tümüyle referandum sonuçlarını değerlendirdiklerini söyledi.

Yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili takvimin netleşip netleşmediğinin sorulması üzerine de Çiçek, şunları kaydetti: "Biz yeni bir anayasanın gerekli olduğuna inanıyoruz. Mevcut anayasanın ömrünü doldurduğu kanaatini taşıyoruz. Zaten bu 26 maddelik değişiklik, tümünü değiştiremiyorsak, hiç olmazsa belli bir bölümünü değiştirelim, demokratik standartların yükseltilebilmesi açısından. İnanıyoruz ki bu 26 maddenin her biri AB müktesebatıyla veya müzakere ettiğimiz fasıllarla da bağlantısı var. Yani biz bir taraftan bu anayasayı değiştirirken, diğer taraftan AB'ye üyelik konusu açısından da çok önemli bir adımı atmış oluyoruz. Onun için de AB'nin konuyu iyi değerlendirmesi gerektiğini ifade etmeye çalıştım. Bundan sonraki anayasal süreç, anayasa ile ilgili çalışmalar neler olacak? Biz değerlendirme yaptık ama esas itibariyle anayasa değişikliği konusu hükümetin konusu değil. Sonuçları itibariyle hükümeti ilgilendirdiği için biz bu değerlendirmeyi yapıyoruz. Milletimiz dün vermiş olduğu kararla yeni bir anayasa yönündeki talimatını da siyaset kurumuna vermiştir. Bu nasıl, hangi yöntemle yapılacak? Çünkü biz denemeye çalıştık, her birine itiraz oldu. O yöntemlerden biri mi olur, farklı bir yöntem mi olur, onların hepsini partimizde ve kamuoyuyla değerlendirdikten sonra bunlarla ilgili gelişmeleri sizlerle paylaşırız."

"TÜRKİYE'DE CİDDİ BİR DEMOKRASİ ÇARPIKLIĞI, DEMOKRASİ AÇIĞI, DEMOKRASİ AÇLIĞI VAR"

KPSS ile ilgili konunun gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de Çiçek, bunun referandum kampanyası süresince birçok yerde karşılaştıkları bir konu olduğunu söyledi. ÖSYM Başkanı'nın hükümet tarafından atanmadığını, ÖSYM'nin hükümetin dışında kurulduğunu belirten Çiçek, "Ama soruların hepsine hükümet muhatap oluyor. Biz de diyoruz ki zaten, 'Bu anayasada yetki başkasında, sorgu onlara olması lazım. Ama vatandaştan başka da bu sorunlara ve sorulara muhatap kimse olmadığı için, Türkiye'de ciddi bir demokrasi çarpıklığı var, demokrasi açığı var, demokrasi açlığı var. Dolayısıyla bu ÖSYM meselesi hükümetin atadığı veya komisyonlarını belirlediği, sonuçlarını denetlediği bir durum değil. Ama önümüzde bir problem olarak duruyor" dedi.

Konunu yargıya intikal ettiğini belirten Çiçek, ortadaki iddiayı önemsediklerini, YÖK'e bağlı denetleme kurulunun da çalışmalarını sürdürdüğünü söyledi. Karar verme yetkisinin hükümette olmadığını belirten Çiçek, "Bizim arzumuz bunun fazla gecikmeden karara bağlanmasıdır. Çünkü okullar açılacak. Milli Eğitim Bakanlığı'na önemli kadrolar verilmiştir. 30 bin öğretmen ataması yapılacak. Bunlar yapılamazsa dersler boş geçecek. Bunun da eğitim hayatı bakımından getireceği sakıncalar ortada. O nedenle biz de hükümet olarak isteriz ki, karar verecek makamlar bir an evvel kararını versin" dedi.

Terör örgütüntnddnanıyoruz ki Türkiye bundan ün 20 Eylül'e kadar sürdüreceğini açıkladığı ateşkesin hatırlatılması ve bu tarihten sonrası için alınan tedbirlerin sorulması üzerine de Çiçek, "Her türlü gelişmeye karşı devletin aldığı, alacağı tedbirler vardır ve olacaktır" dedi.

İHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.